Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI

“Köylü” Masumiyetini kaybetmiş bir köy; “Cumalıkızık”

GİRİŞ 06.07.2017 GÜNCELLEME 07.07.2017 YAZARLAR

Yıllık iznim münasebetiyle Bursadaydım. Bursa, bedenimin yanı sıra ruhumun dinlendiği ender yerlerden biridir. Eğer gelip  görmediyseniz, Bursa’da eski bir han,dan yada hamam,dan çevrilmiş bir çay bahçesinde mutfak literatürümüze Kanuni Sultan Süleyman’ın soktuğu demir hindi şerbetini içmediyseniz Türkiyenin kültürel zenginliğini tanıma noktasında bir eksikliğiniz var demektir.

            Dedim ya Bursa harika bir yer. Bu harika yere bağlı 700 yıllık bir geçmişe sahip olan “Cumalıkızık” isminde bir köy var. Merkeze 20 km. mesafede. Coğrafi şekli, topografik yapısı, evlerin durumları itibariyle gerçekten de 19. yy. havasına hakim bir köy. Herşey harika.

Bir şey hariç herşey çok güzel. İşte o birşeyde tüm güzellikleri bozan bir şey: “Köylülerin kapital sevdası.”

            Ömrü hayatında hiç köy görmeyen, köylü görmeyen biri, bu problemi görmeyebilir ama “Cumalıkızık köylüleri”, köye ziyarete gelen herkesi potansiyel yüreyen paralar olarak görmekte ve kapital aşkına herkese evlerinin kapılarını sonlarına kadar açmaktadırlar. Tabiki belli bir ücret karşılığında.

            Peki Cumalıkızık köylülerinin gösterdiği bu refleks, kendlerine ve köylerine gelen bu misafirlere böyle davranması normal bir köylü refleksi midir?

Elbette hayır. Ben çok köy ve köylü gördüm. Dolayısıyla mukayese etme şansım var.    Mart 2017’de Muş Valiliğiyle koordineli olarak Malazgirt zaferi kutlama programlarını düzenlemek üzere görevlendirilmem vesilesi ile Muş’a gittim. Eski Muş Valisi Seddar Yavuz Bey’in bize tahsis ettiği bir araç ile Muş’a bağlı Bulanık ve Malazgirt ilçelerinde gerekli incelemeleri yaptıktan sonra Sübhan Dağı’nın eteklerinden Bitlise doğru hareket ederken dağın eteklerine kurulmuş bir köyden geçtik.

            Köy meydanında rastladığımız bir köylüye su almak için bakkalın yerini  sorduk. Köylü bize köyde bakkal olmadığını söyleyince kendisinden suyu evin gtirmesini rica ettik.

            Köylü önce saatine sonra bize bakarak;

            “Ne suyu” dedi.

            Söylemi bize biraz sert geldi.Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken köylü sözüne devam etti;

            “Ne suyu bu saatte su içilir mi? Vakit yemek vakti.Buyrun eve gidelim. Yemek yiyelim,çay içelim, suyu elbet içersiniz” dedi.

            Evine zahmet vermemek adına gitmek istemediğimizi anlatmaya çalışırken, köylü kolumuzdan bizi tutarak zorla evine yemek yemeye götürdü. Tanımadığı ve belki de hayat boyu bir daha asla görmeyeceği üstelik batıdan gelmiş, altlarında bürokrasinin varlığını hissettiren resmi plakalı bir araç varken hiçbir maddi menfaat beklemeden karşısında bulunan bizi evine yemeğe götürdü.

            İşte ben, Cumalıkızık denince, bozulmamış köy ve köylü dokusu denince karşımda Bitlisli o  köylünün bir benzerini bekledim. Ama ne yazık ki, benim gördüğüm, muhteşem bir 19. yy. dokusu ile süslenmiş harika bir köy ve o köyde yaşayan kapitalizme râm olmuş, tanrı misafiri denen kavramı unutmuş ve herkesi yürüyen paracıklar gibi gören köylüler oldu.

            Bu durum elbette bizim kadim köy ve tanrı misafiri olgularını temelden sarmaktadır. Peki köylüler para kazanmasın mı? Hayır ben onu demiyorum. Elbette kazansın lâkin, neredeyse selamı bile para ile verecek kadar kapitale bulanmadan kazansın.

            Zira; Cumalıkızık bizim öz malımızdır ve dejenere olması özünden sıyrılıp başka kalıplara girmesi bizi derinden sarsar.

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • Yasemin 7 yıl önce Şikayet Et
    Evet tespitiniz bu konu da doğru ,benim gördüğüm vakitlerden daha fala olmuş bu durum aldığım kadarı ile,yetkililer ile konuşulabilir bu konu hakkında ,doğal havasını korumuştur, tam bir Osman'lı kasabası gibi geldi bana,Rabbim sizden razı olsun değerli Hocam,var olunuz
    Cevapla
  • Ali 7 yıl önce Şikayet Et
    Bir Karadenizli olarak doğunun insanı misafirperver kültürlü insandır .. ama batidaki bazı köylüler çakal çıkalım olmuş .. gözleri para diye dört döner olmuş .. bende Bursa'da oturuyorum .. hemen köyden aşağı merkezde
    Cevapla
  • Halil 7 yıl önce Şikayet Et
    Yakın zamanda uğradım. Gerçekten de tezgahların işgal ettiği sokaklarda yürümek dahi işti. Selfie çekmeye çalışan tuhaf yaratıklardan hiç bahsetmeyeceğim bile.
    Cevapla
  • Kenan 7 yıl önce Şikayet Et
    Fotoğraf gezisi için 2013 yılında gitmiştik maalesef bişey almazsan fotoğraf çekemiyorsun biz de alıyorduk gerçekten yaşayan güzel bir köy tespitiniz doğru maalesef para egemen olmuş
    Cevapla
  • Emine 7 yıl önce Şikayet Et
    Toplumsal çürüme maalesef çok büyük ama insanlar bu durumun farkında değil. Allah rızasına talip olan çok kişi kalmadı. Bu toplumun acilen önce insan olmaya ihtiyacı var
    Cevapla