Devleti bölmek için kurulan Hain “fetö Pdy” örgütünün Pensilvanya’da ikâmet eden aşağılık ele başısı kadar aşağılık olan “it”leri tarafından yapılan Mit tırları operasyonundaki gizli bilgileri basına sızdırmak suçu ile hapse atılan Chp’li Enis Berberoğlu hadisesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İsyanbul’a kadar yürümeye ama adalet için yürümeye başladığında hepimiz çok şaşırdık.

Zira;

Kılıçdaroğlu, “Adalet” için yürürken memlekette ne kadar adaletsiz, haksız, hukuksuz insan varsa hep yanındaydı, kim mi bu adaletten nasibini almamış “bîadiller”;

Mesela;  

30 senedir memleketin barış ve huzur ortamını bozmak, ülkeyi bölmek için elinden hangi alçaklık geliyorsa yapmaktan çekinmeyen, zalim ve aşağılık Pkk terör örgütünün siyasi ayağı olan Hdpli ne kadar adam varsa hepsi.

Sonra? Hepsi bu kadar mı? Tabi ki hayır.

İstanbul Üniversitesi’nde rektörlük yaptığı yıllarda alnının teri ile anasının ak sütü gibi hak ederek okuluna, yani İstanbul Üniversitesi’ne kayıt yaptırıp öğrenci olan ne kadar başörtülü kız varsa hepsine zulmeden, başörtülerinden dolayı öğrencilerin haklarını gasp ederek adaletsizlik yapan, saçlarından tutularak yerlerde sürüklenmelerine göz yuman ve belki de böyle olmasını emreden rektör emeklisi Kemal Alemdaroğlu…

Sonra, sonra;

Gaziantep’te Belediye Başkanlığı yaptığı sıralarda, Gaziantep’e, içinde kadına ve kadınlık olgusuna yapılacak en adice ve adaletsizce, kadın bedeninin bir meta gibi kullanıldığı “Genelevi”ni açarken, genelevin kapısında bir kurban keserek ve üstelik “besmele” çekilerek İslami bir ibadet olan kurbana ve kurban ibadetine karşı adaletsizliğin “halk tabiri ile” kralını yapan Celâl Doğan…

Bu, kadın bedenine karşı yapılacak en büyük adaletsizliğin merkezi olan Genelevini belediye başkanı olduğu şehirde ve üstelik kurban keserek açan Celal Doğan, Kılıçdaroğlu’nun sağında dururken solunda kim vardı dersiniz;

Kim olacak Ertuğrul Kürkçü.

Hani Şu;

Türkiye Cumhuriyeti’nin emniyet güçlerince, 30 Mart 1972 tarihinde Tokat'ın Kızıldere Köyü'nde düzenlenen baskında, sağ kurtulan tek isim Ertuğrul Kürkçü… “Kaçışları dakika dakika izlenecek. Ondan sonra hiçbirisi hayatta bırakılmayacak.” Kararına rağmen “Ertuğrul Kürkçü bu operasyondan nasıl kurtuldu? Samanlıktan nasıl sadece o sağ çıktı?” arkadaşları yapılan bu operasyonda öldürülürken, arkadaşlarını öylesine bırakıp samanlıkta saklanan Ertuğrul Kürkçü şimdi nasıl olur da Adaletten bahseder? İlginç.

Adalet adına başlatılan bu yürüyüşte yürüyen adaletsizler sadece bu kadar mı? Tabi ki değil;

Devletin ve milletin kendisine verdiği milletvekili sıfatını kullanarak hesapsızca ve umarsızca kendisine verilen telefondan tam 1 milyon 200 bin liralık “eski parayla 1 trilyon 200 milyar liralık” konuşma yaparak halkın vergilerine haksızlık ve adaletsizlik yapan Chp Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’de bu adına “Adalet” denen yürüyüşe katılmış. Ne kadar ilginç ve komik değil mi?.

Bu konuda Elif Hanım’dan millet ve memleket adına çok ciddi bir ricamız var. hatta kendisine yalvarıyoruz.

Aman Elif Hanım, lütfen yürüyüş esnasında bu Adalet denen şeyi siz aramayın. Siz çaldırıp kapatın Adalet sizi arasın… 

Rektörlük yaptığı yıllar İstanbul Üniversitesi tarihine en adaletsiz seneler diye kaydedilen rektör emeklisi Kemal Alemdaroğlu

Kılıçdaroğlu’nun sağındaki Ahmet Türk Kandil’deki Terör kampında Murat Karayılan ile