Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI

Dört kuvvet komutanının Reis'le birlikte namazı kılması bana ne hatırlattı?

GİRİŞ 03.08.2017 GÜNCELLEME 04.08.2017 YAZARLAR

Osmanlı Tarihindeki bazı önemli Vak’alar, genel anlatım içerisinde kaldığı için maalesef pek fazla dikkat çekmemektedir. Oysaki bu vakaların her birisi muhatabı olduğu padişahın saltanatı sürecinde önemli dönüm noktalarından biridir. Bunlardan birisi hiç şüphesiz Fatih’in 1451’de Karaman Seferi dönüşünde Yeniçeriler tarafından kendisine yapılan saygısız ve küstahça hareketti.

Yeniçeriler, sefer dönüşü Bursa yakınlarında iki saf olmuşlar, silahlarını çatmışlar ve Fatih’i tazyik ederek silahlarının altından geçirmeye muvaffak olmuşlardır. Bu sırada da Yeniçeriler “padişahlarına yani babalarına” yapmamaları gereken bir harekette bulunarak;

 “İlk seferindir. Bahşiş isterüz”

Dediler ve sultana silahlarını gösterdiler.

Kemalpaşazade’nin dediği gibi;

“Bahşişi Yeniçerilerin kendisi değil adeta Fatih’e çattıkları kılıç, mızrak ve az sayıda tüfekleri istiyordu.”

Fatih, çok kızmış olmasına rağmen bunu pek belli etmedi. Öfkelendiği zaman yaptığını yaptı. Dudaklarını ısırarak kanattı ve böylece öfkesini teskin etti. Yeniçerilere de istedikleri gibi bahşiş verdi. Ancak, sonraki ilk menzilde otağını kurdurdu.

Yeniçerilerin bu küstah hareketi karşısında ilk önce Yeniçeri Ağası Kurtçu Doğan’ı çadırına çağırdı. Onu azarladı, hakaretler etti. Yeniçerilerin bu şekilde serkeşlik göstermelerinden dolayı yakasından tutarak onu hırpaladı. Daha sonra bütün ordunun gözleri önünde Gelibolulu Mustafa Ali’nin değimi ile;

 “ muhkem yani çok sağlam dövdürdü.”

Kaynaklarda yüz değnek attırdığı söylenir. Daha sonra onu Yeniçeri Ağalığından azletti ve yerine kendi adamı Mustafa Ağa’yı getirdi. Daha sonra azlettiği Kurtçu Doğan’ın boynuna yapıştı. Yeni tayin ettiği Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa’nın da kulağından tuttu.

Önünde Yeniçeriler, azaplar ve sipahiler olduğu halde;

 “Min-ba’d bunun gibi hareket itmeyeler. Zira suret-i cebr ü isyandur. Yoksa vallah bir tarikle cemi’sinün hakkından gelürem ki anlardan sonra gelenlere ibret ü nasihatlar olur” dedi.

Daha sonra Yeniçerilerin bu serkeşliğinden sorumlu tuttuğu diğer rütbeli askerlerden yayabaşıları da aynı şekilde ordunun gözleri önünde 100’er değnek ile dövdürdü.

Fatih, Edirne’ye döndüğü zaman ilk olarak bu iş ile ilgilendi. Yeniçeri Ocağında çok köklü bir reforma gitti.

Fatih’İn dedesi Yıldırım Bayezid ve babası II. Murad, av yapmaya çok meraklı idiler. Sadece avlanmak için mahiyetlerinde 7.000 kadar sekbanın olduğu söylenir. Fatih Yeniçeriler arasına sekbanları yerleştirdi. Bunları kendisine bağladı ve avlanmak için sadece 500 kadarını bıraktı. Böylece Yeniçeri Ocağında bu gibi serkeşlik yapılmasının önüne geçildi.

 Dahası Yeniçeri Ağası olacak olanlar bundan sonra Sekbanbaşılıktan gelecekti. Böylece Fatih, Karaman Seferi dönüşünde Yeniçerilerin bu serkeşlikleri İdris-i Bitlisi’nin değimi ile

“Hayırlı bir olayın başlangıcı oldu”.

Fatih’in bu reformu ile Yeniçeriler Fatih ölene kadar bir daha küstahlık yapmadılar.

Sultanlarına ölene kadar sadakatle bağlı kaldılar. Dahası artık onların her birisi birer ölüm ve savaş makinası idiler. Fatih, onları kendisine benzetti. Sıcak ve soğuya açlık ve zorlu şartlara dayanaklı olan Fatih, Yeniçerilerin de bu şekilde her türlü doğa olayını ve zorlu şartlara dayanıklı olmasını sağladığı gibi her ne olursa olsun “ sultanlarına” itaatten ayrılmaması gerektiğini öğretti.

YORUMLAR 1
  • neco 7 yıl önce Şikayet Et
    işte fatih böyle olunuyor ALLAH cc.reisimize uzun ömürler sağlıklı günler başarılarına başarılar katmasını nasıp etsin inşallah son fatih reisimiz
    Cevapla