Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI

Yavuz Sultan Selim’e babası 2. Bayezid beddua etti mi?

GİRİŞ 14.10.2017 GÜNCELLEME 16.10.2017 YAZARLAR

 

Osmanlı’nın yükselme dönemine imzasını atan ve kendisinden sonra gelen Osmanlı Sultanlarına ufuk ve vizyon kazandıran  dokuzuncu padişah Yavuz Sultan Selim  Han’ın

babasını zorla tahtan indirdiği, tahtan inmek zorunda kalan Sultan Bayezid Han’ın ise tahtan inerken oğluna;

            “Oğlum kılıcın keskin olsun ama ömrün kısa”

            Şeklinde beddua ettiği senelerce söylendi durdu. Peki, bu durum ne kadar doğru? Ya da doğru mu?

Yavuz Sultan Selim, 1512 ile 1520’li yıllar arasında geçen 8 yıllık saltanatında Osmanlı Devletine son derece büyük topraklar katması ve Osmanlı yüzölçümünü ikiye katlaması ile ön plana çıkar.

Onun en önemli özelliği seferlerine bizzat kendisi katılması idi. Ecdadına göre hayatta kalan tek erkek evladı olduğu için onu başkentte bırakır ve ordusunun başında hareket ederdi.

Babası Bayezid'den tahtı alması bir hayli zorlu maceralar sonunda oldu.

İkinci Bayezid her ne kadar Şehzade Ahmed'i tahta cülüs ettirmek istese de, Ahmed'in kişisel hataları nedeni ile Yeniçerileri kendinden uzaklaştırması; askeri Yavuz Sultan Selim'e meyletti.

Yavuz'un en önemli avantajı ise, merkezden uzakta Trabzon'da kalarak Şah İsmail ile savaşması onu mağlup etmesi ve İstanbul'da, "gazaları" destan şeklinde anlatılıyor olması ve gizliden gizliye propagandasının yapılıyor olması idi.

Yavuz Sultan Selim, şansını sonuna kadar zorlamakla kardeşlerinin hatalarını da iyi kullandı ve, 24 Nisan 1512'de tahta cülus etti. Bayezid, istememesine rağmen tahtı oğlu Selim'e bıraktı. Ya da bırakmak zorunda kaldı.

Zira;

“Benim sağlığım yerinde. Ordu ile sefere çıkabilirim”

Dese de, Yeniçeriler bu teklifi hiçbir şekilde ciddiye almadılar ve hatta, tartışmaya bile açmadılar. Bu teklife hic sıcak bakmadılar.

Sonunda Bayezid 24 Nisan 1512'de tahtı oğluna bırakmasına rağmen hemen şehirden ayrılmadı. Haziran başına kadar bugün İstanbul Üniversitesi’nin merkez kampüsü olarak kullanılan Beyazıt Meydanı’ndaki Eski Saray'da kaldı.

Bir ay diyebileceğimiz bir zaman kadar neden İstanbul'da kaldığını bilmiyoruz. Yorumlara bağlı olarak oğlu Yavuz Sultan Selim padişah olsa da, babasına hürmet ediyor imajı ile kamu diplomasisi yapılmak istenebilir.

Bilemiyoruz. Ancak Haziranın ilk günlerinde Sultan Bayezid, Dimetoka'ya  doğru yola çıktı ve, 10 Haziran 1512'de öldü. Şehirden çıkacağı sırada, Bayezid'in ellerini havaya açarak;

Yavuz Sultan Selim’e beddua ettiği ve;

"Kılıcın keskin olsun ama, ömrün kısa olsun" dediği aktarılır.

Bu beddua, o dönem kronik kaynaklarında da yazılıdır. Ancak, bu Yavuz'un ölümü sonrası yakıştırılan bir halk dedikodusudur.

Böylece İstanbullular Sultan  Bayezid'in, Veli bir padişah olduğu izlenimini ve bazen de belki de Yavuz'un şedid ve celalli yapısına bir tepki olarak bu hikayeyi anlatmışlardır.

Yani, bu beddua formunda Evliya Çelebi  “Seyahatname”sinde farklı bir aktarım yapar ve Bayezid'in bütün Selim'lere beddua ettiğini yazar.

Yani, Sultan Bayezid Han, oğlu Yavuz Sultan Selim’e beddua etti mi? Etmedi mi? Çok net bilinmiyor ama eğer etti ise de hakkında sağlam kaynak bulunmamaktadır. Bu da pek çok efsane gibi sonraları uydurulan bir halk hikayesi olarak değerlendirilmelidir.

 

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • aysegrn2003 5 yıl önce Şikayet Et
    ben de fikrinize katılıyorum
    Cevapla
  • bayrak 6 yıl önce Şikayet Et
    faydalı guzelll
    Cevapla
  • mali 6 yıl önce Şikayet Et
    ates olmayan yerden duman tutmez kaldiki evliya celebi seyahatnamesine uydurma birsey alacak kadar deni birisi asla degildir zira oyle olsaydi evliya celebu olmazdi
    Cevapla