Atını boğazına kadar Atlas Okyanusuna sokup, gökyüzüne hiddetle parmağını kaldırdıktan sonra “Sen Şahidim ol Ya Rab. Önüme bu denizi koymasaydın ben bütün cihanı Müslüman yapacaktım…” diyen ve gemileri yakan Tarık Bin Ziyad atam, İzindeyiz…

Atam İzindeyiz…

Mute Savaşında kendisini savaşmaktan alıkoyan yarısına kadar kopmuş ve kılıcını sallarken canını acıtan parmağını, atından inip, ayağının altına koyup “Allahuekber” dedikten sonra çekip kopartan Abdullah Bin Revaha ile aldığı 90 kılıç ve ok yarasından sonra Allah’ına uçarak kavuşan Cafer-i Tayyar atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Sekiz yıllık saltanatının Altı buçuk yılını at sırtında savaş meydanlarında İslam cihadı uğrunda harcayan Yavuz Sultan Selim atam, izindeyiz…

 Atam İzindeyiz.

Uyuması için kendine verilen odanın duvarında asılı duran Kur’an-ı Kerim’e saygısından uyuyamadan hatta uzanamadan sabaha kadar diz üstünde oturan Osman Gazi atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Vahşi Avrupa’nın Haçlı ordularına karşı Kudüs’ü kahramanca savunan, İslamın ilk kıblesini “kafir” zulmünden kurtaran Selahattini Eyyübi atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Cephede askeri, tüfeğinde mermisi, bileğinde gücü, kalmayıncaya kadar “Ravzayı Mutahhara’yı” savunduktan sonra Allah resulünün mübarek ayakucuna kapaklanıp “Seni bırakmayacağım Seni terk etmeyeceğim” diyen Fahrettin Paşa atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Tek başına her gün Roma’ya saldıran ve cihad ruhu ile şahadet şerbetini içmek için küffarın üzerine korkusuzca saldıran Malatya Serdarı Battal Gazi atam, izindeyiz.

            Atam İzindeyiz.

21 yaşında “gemileri karadan yürüterek” İstanbul’u fetheden, resulün “Letefettehunnen Konstantiniyyetü vel emirel emiru emiruha vel emirel ceyşin zalikel ceyş hadis-i şerifine mahzar olan yüce “Ebu’l Feth Gazi Fatih Sultan Mehmed Han atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Rus zulmü altında inleyen milletine hürriyet kazandırmak için cihad eden “Şeyh Şamil, ya da İtalyan’ların korkulu rüyası Libya’nın destansı kahramanı “Ömer Muhtar atam izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Edirne savunmasında açlıktan kırılan askerlerine “ağaç kabuğu” yemelerini söyleyen “ölün ama sakın vatanı vermeyin” diye askerlerini öğütleyen Şükrü Paşa atam, izindeyiz

Atam İzindeyiz.

Sadece Güney Marmara Bölgesi’ne hakim olmasına rağmen fermanlarına; “Ben Orhan, ufukların efendisi dünyanın hakimi” diye yazarak kendinden sonra gelen Müslüman kuşaklara cihan hakimiyeti şuuru veren Sultan Orhan Gazi atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Kefenini giyerek yola çıkan, Cuma Namazı’ndan sonra ellerini açarak Allah’ına; “Yarabbi, İslamın yükselmesi benim şahadetimle olacaksa beni harp meydanlarında kafir kılıcı ile parça parça et” diye dua eden Alparslan Gazi atam, izindeyiz.

Vatan için, evini, ailesini ve hayallerini geride bırakarak cepheden cepheye koşan ve bu milletin milli marşını gözyaşları ile yazan Mehmet Akif atam, izindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Eli kanlı gözü dönmüş barbar Avrupa karşı adam gibi direnen İslam Savaş Hukukunu asla elden bırakmayan ve tüm dünyanın takdirini kazanan Bilge İnsan Aliya İzzet Begoviç atam, İzindeyiz.

Atam İzindeyiz.

Siyonizm denen Allah’ın belasını ilk defa hisseden ve tüm İslam Camiasını bu tehlikeye karşı uyaran canı ile, malı ile, kanı ile İslam düşmanları ile mücadele eden Ulu Hakan, Gök Sultan Abdülhamid Han atam, izindeyiz.

Hazreti Habil ve Kabil mücadelesi ile başlayıp kıyamete kadar sürecek olan hak ile batılın kavgasında haktan yana olan ve bu uğurda her şeylerini kaybeden atalarım;

İzindeyiz…[1]

[1] Yazıya İlham olan Ali Asım kardeşime teşekkür ederim.