Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI

Koca Devlet Nasıl Çöktü “1”

GİRİŞ 14.04.2018 GÜNCELLEME 16.04.2018 YAZARLAR

Osmanlı İmparatorluğu 20. yüzyılın başına geldiğinde altından kalkamayacağı ekonomik ve siyasi bir hezimetin altında can çekişiyor, hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Yüzyılların verdiği mali yük yetmiyormuş gibi plansız bir şekilde kapalı kapılar ardında mahdut bir çevre tarafından girilmesine karar verilen Birinci Dünya Savaşı işleri daha da tamiri imkânsız hale getirdi.

1910 senesinden 1914 senesinde girdiğimiz Birinci Dünya Savaşı’nda kadar yani topu topu dört sene içinde kaç devletle savaştı? Ders kitaplarında anlatıldığı gibi adına İtilaf devleteri denen üç beş devlete karşı mı savaştı? Hayır. Biz o dört sene içinde İtalya, Karadağ, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan, İngiltere, Fransa, Romanya, Rusya Ermenistan, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Güney Afrika, İrlanda, ABD, Japonya, Belçika, Portekiz gibi devletlerle ya hepsiyle birden ya da bir kısmı ile aynı anda savaştık.

 

 

Osmanlı İmparatorluğu’nda piyasada gezen 40 milyon altın sikke bulunmaktaydı. Kağıt para yok denecek kadar azdı. Her gün ve her cephede toprak kaybederek geri çekilmek zorunda kalan Osmanlı’nın son günlerinde hadise önü alınamaz bir duruma doğru gitti.[1] Öyle ki savaşlardan dolayı ihtiyacı karşılayamayan hububat üretimini destekleyen dış alımlar da yolların kapalı olmasından dolayı ülkeye giremez oldu.

Osmanlı maliyesi savaş sırasında, ekonomi, Alman kredileri sayesinde ayakta duruyordu. Osmanlı ekonomisi iflas halindeydi. İstanbul’daki İngiliz ticari temsilcisine göre, Deutsche Bank, Deutsche Orient Bank, Weiner Bankverein gibi Alman ve Avusturya bankalarının, Osmanlı maliyesi üzerinde yıkıcı bir etkisi olmuştu. Çünkü bunların politikası vurguncu ve tekelcileri gözetiyordu. Savaş sırasında mihver devletlerin elçilikleri bu bankalar için iş merkezleri haline gelmişlerdi. Devlet görevlilerinin eliyle çok sayıda altın gönderip, karşılığında askerî ve diplomatik kuryeleri kullanarak yabancı para getirmek gibi kanun dışı banka işlemleri ekonomiye büyük zarar vermişti.

            Türk altın Lirasının kâğıt paraya karşı değişim değeri, 1916’da 131 kuruştan, 1917’de 352 kuruşa ve 1918’de 452 kuruşa yükseldi. Bu derece derece yükselişe, başlıca kâğıt paranın İstanbul’dakinden çok daha hızlı değer kaybına uğradığı Suriye ve Irak vilayetlerinden gelen, ardı arkası kesilmeyen talepler sebep oluyordu. Ayrıca, köylüler, altın ya da altının o günkü değeri olan kâğıt parayı almadıkça, ellerindeki tarım ürünlerini satmaya razı olmuyorlardı. Bu gidişata eşlik eden spekülasyonla birlikte Türk altın lirasının değeri, kâğıt para olarak 500 ile 600 kuruşa fırladı. Gümüş paranın da değeri yükseldi ve mecidiyenin, kağıt para karşılığı 92 kuruş ettiği zamanlar oldu.[2]

            Ateşkes sırasında Osmanlı Hükümeti, savaş nedeniyle üretim kaybı, işgal edilen yerlerden gelir kaybı ve vergi gelirlerinde azalma gibi, başka problemlere de göğüs germek zorunda kaldı. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali, Hazineyi en zengin illerin gelirlerinden yoksun bıraktı. Hayat pahalılığı, savaş öncesi ile kıyaslandığında 20 kat arttı.[3]  Üstelik Fransız İşgal Kuvvetleri, 1918 Aralık ayının masrafları karşılığı olarak Osmanlı Maliyesi’nden 320.000 lira istedi ve hazine bu parayı ödedi. Ya da ödemek mecburiyetinde bırakıldı. Fransızlar, Nisan 1919’da tekrar para istediler. Ancak bu defa hükümet reddetmek zorunda kaldı. 1919 Eylül’ünde Müttefikler, Osmanlı Bankası’nın Hükümete 8.000.000 lira borç vermesine izin verdiler. Bu az da olsa bir ferahlama sağladı.1920’ye gelindiğinde Osmanlı Hükümetinin bütçe açığı 100 milyon liraya yükselmişti.[4]

            1920’de, Doğu Akdeniz ülkeleri için Amerikan Ticaret Odası temsilcilerinden Amerika Birleşik Devletleri ticaret Komiseri Eliot G. Mears, Osmanlı Hükümetinin bütçe açığına ilişkin aşağıdaki sayıları veriyordu.[5]

 

Yıllar

 

Reel Gelirler (TL)

Reel

Harcamalar (TL)

 

Açık (TL)

1912

27.269.751

29.908.282

2.638.531

1913

27.544.759

38.919.877

10.475.117

1914

29.201.865

35.329.950

6.128.085

1915

24.739.164

57.841.339

33.102.175

1916

27.326.793

65.546.105

43.219.312

1917

25.199.526

82.980.780

57.781.254

1918

Bilinmiyor

85.226.362

 

1919

Bilinmiyor

94.509.235

 

 

Birbirini izleyen Osmanlı Hükümetleri’nin ekonomik politikası, stokların yenilenmesi ve halkın ihtiyaçlarının karşılanması için, ithalatın sınırlandırılması ve ihracatın teşvik edilmesiydi. Zamanla bütçe açığı büyüdü ve hazineyi eldeki altın stokunu, borçlara karşılık tasfiye etmeye zorladı. Dış Ticaret açığı, 1919–1920 malî yılında 54.330.000 lira, 1920-1921’de 121.770.000 lira, 1921-1922’de 90.950.000 lira ve 1922-1923’te 44.470.000 lira oldu.[6]

Hükümet, 100 milyonu bulan bir bütçe açığının yanı sıra, 120 milyonlara ulaşan bir dış ticaret açığı ve ayrıca muazzam bir dış borçla uğraşmak zorundaydı.1919’da Osmanlı Dış borcu tahminen 450.000.000 liraydı.[7] “The Tımes”, “Bu miktar yabancı firmaların ve İttifak devletleri uyruklarının savaşta uğradıklarını iddia ettikleri, tahminen 55.000.000 lira tutarındaki kayıp ve zararın mahsup edilmesinin istenmesi nedeniyle, bir hayli artmış olmalı diye yazıyordu.[8]

 

BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU

 

[1] Yılmaz Öztuna, Türkiye Gazetesi, Tarihten Sohbetler köşesi, ilgili köşe yazısı

[2] War Finance and Banking in Turkey, The Orient 7:31,30 Hz.1920  

[3] U.S. Rec. 867.00/835,20 Aralık 1918 Selanik’teki Amerikan Kn.

[4] Sina Akşin, Müt. İlk yıllarında Osm. Hük. Mali Dur, Seha L., Meray’a Armağan,  İçinde, 1.cilt, Sf: 316-324.

[5] Eliot G. Mears, Turkey’s Budgets, The Orient, 7:49, 1 Eylül 1920, Sf: 396

[6] FMA 20N1112 C/46 Dos1, 28 Eylül1921.

[7] Bilge Crıss, İşgal Altında İstanbul, Sf; 63, İletişim Yay.

[8]Vedat Eldem, Müt ve Milli Müc. Yıllarında  Osm. İmp. Eko., Türk İkt. Tar. Semineri,  Hacettepe Üni, 8 Temmuz 1973

YORUMLAR 4
  • Hasan Hüseyin YARGI 6 yıl önce Şikayet Et
    süper araştırma olmuş
    Cevapla
  • Balkanlı 6 yıl önce Şikayet Et
    vaybee,sizi ilgi ile takip ediyorum,geçmişten ders almayan geleceğini inşaa edemez.Gerçekten güzel bir yazı.Anlamadığım bu kadar savaştığımız devletlere niye daha fazla bağlanmak için uğraşıyoruzda farklı yollar aramıyoruz,geliştirmiyoruz.
    Cevapla
  • VATANDAŞ 6 yıl önce Şikayet Et
    tabloda verilen rakamlar TL verilmiş o zaman TL mi vardı
    Cevapla