Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI

İtirafın Dile Gelmiş Hali; Türkçe Ezan…

GİRİŞ 10.11.2018 GÜNCELLEME 12.11.2018 YAZARLAR

“Bu İşin Sonu Nereye Varır?”

 

 

Mahkemenin verdiği ve ülke çapında gerilim yaratan “And” kararından hemen sonra ben katıldığım her programda bu işi Türkçe ezana kadar gider demeye kalmadı. CHP’den ve muhalefetin ileri gelenlerinden;

“Öğrenci And’ı yetmez Türkçe ezan da isteriz”

 

 

Diyerek bir nevi 70 yıldır kursaklarında kalan niyetlerini ifşa etmeye başladılar. Haydi gelin bir “simülasyon” yapalım ve bu zihniyetin bu ülkeye hakim olduğunu düşünelim. Bakalım neler olacak?

Hayır hayır hiç bu tür zihin yorgunluğuna gerek yok bu konuda yani başta CHP olmak üzere 28 Şubat dönemini özleyen gücü ele geçirirsek AKP’lileri çok bunaltıp yoracağız diye canlı yayınlarda ifşaat verenlerin yapabilecekleri için oyuna gerek yok zira hafızamızda 14 Mayıs 1950’de biten  bir tek parti CHP tecrübesi var.

Bakın bu memlekette  tarih ilmi anlamında çok kısa sayılacak bir sürede neler yaşandı, neler değişti?

1- 3 Mart 1924’de Halifelik kaldırıldı, Osmanlı Hanedanının tümü yani 155 kişi yurt dışına sürüldü. Şeriat Bakanlığı kaldırıldı, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı getirildi.

2- 2 Ocak 1924’de İslam dini gereği olan hafta sonu tatili Cuma’dan dünyaya entegre olabilmek için Pazara çevrildi.

3- 25 Şubat 1925’de daha önce var olan Hıyanet-i Vataniye kanununa din maddesi eklendi ve kanunlara, devrimlere karşı çıkanlar sonu idama kadar giden cezalara çarptırıldı.

4- 3 Haziran 1925’te Türkiye çapında Karabekir Paşa önderliğinde girdiği her seçimden zaferle çıkan ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Partisi kapatıldı.

5- 25 Kasım 1925’te Sarık, takke, fes gibi başlıkların giyilmesi yasaklandı ve şapka giyme mecburiyetini getiren şapka yasası çıkartıldı

6- 30 Kasım 1925’te Tekke ve türbeler kapatıldı. Dini kıyafet giymek yasaklandı. Bey, ağa, paşa, beyefendi, hanımefendi, mürit, mürşit, şeyh gibi sıfatların kullanılması yasaklandı.

7-16 Aralık 1925’te Lozan’da halledilemeyen bir mesele olan Musul Irak’a yani İngiltere’ye bağlanarak halledildi.

8- 26 Aralık 1925’te İslami usulde kullanılan ezanî saat düzeni ve hicri-rumi takvim kaldırılarak Avrupaî tarzda takvime geçildi.

9-17 Şubat 1926’da Osmanlı Medeni Kanunu olan Mecelle kaldırıldı yerine İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi.

10-  Osmanlı İslami Ceza Kanunu kaldırıldı, İtalyan Ceza Kanunu kabul edildi.

11-28 Mayıs 1927’de Osmanlı Padişahlarının simgesi olan Tuğra sembolünün resmi dairelerin kapılarından kazınmasına dair yasa çıkartıldıç

12 Şubat 1928’de İstanbul Cağaloğlu’nda Yerebatan Camii’nde İlk Türkçe hutbe okutuldu.

13- 10 Nisan 1928’de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan Türkiye bir İslam devletidir ibaresi kaldırıldı.

14- 21 Mayıs 1928’de Uluslar arası rakamlar kullanılmaya başlandı.

15- 1 Kasım 1928’de bin küsur senedir kullanılan Arap alfabesi kaldırıldı, yerine Latin harfleri kullanılmaya başlandı.

16- 22 Ocak 1932’de İstanbul Yerebatan Camii’nde hafız yaşar Okur tarafından ilk defa Türkçe ezan okundu.

17-  26 Kasım 1934’de daha önce taslağı hazırlanan Efendi, bey, paşa, ağa, hacı, hafız, hoca, beyefendi, hanımefendi, hanım, hazret gibi sıfatların kullanılması çıkarılan bir yasa ile yasaklandı.

18- 1 Şubat 1935’de Fatih Sultan Mehmed Han’ın fethin nişanesi olarak camiye çevirdiği Ayasofya Camii altında Mustafa Kemal Paşa’nın imzasının bulunduğu bir Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrildi.

18- 27 Mayıs 1935’de çıkartılan bir yasa ile daha önce uygulanmaya başlanan hafta sonu tatilinin cumadan pazara çevrilmesi hakkındaki yasa yürürlüğe girdi.

20- 5 Şubat 1937’de CHP’nin altı oku Anayasaya girdi. Böylelikle dokunulmazlık kazandı.

Cumhuriyetin ilanından itibaren 15 sene içerisinde herşey, her kavram, her inanç dogması ışık hızıyla değişti. O kadar değişti ki Türkün İman ettiği “Amentüsü” bile değişti Devlet gözünde muteber bir yeri olan Yahudi Moiz Kohen .Türkün Yeni Amentüsünü yazdı. Şöyle der bu Yahudi açısından hazırlanan Türkün Amentüsü;

"Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden eden Mustafa Kemal'e, o'nun cengaver ordusuna, yüce kanunlarına, savaşçı analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim.

İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkiyi kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusi ile şehadet ederim"

Son söz;

Ey kıymetli dost;

Türkiye’de öyle patolojik bir güruh var ki, bırakınız Ezan-ı Muhammediyi, bizzat islamın inanç akidesi olan AMENTÜ’yü bile değiştirmek istiyorlar.

Bahir Mazhar Erüreten, Türkiye Cumhuriyeti Devrim Yasaları, Cumhuriyet Gazetesinin yayını, s.119

 Cumhuriyetin Şeref Kitabı, İşaret Yayınları, s.6

YORUMLAR 3
  • Murat 3 yıl önce Şikayet Et
    apaçık islama ve tarihimize düşmanlığın, yahudi-ingiliz stratejilerinin neticelerine bu milletin mahkum edilişin analizi, teşekkür ederiz
    Cevapla
  • Mert Emir 3 yıl önce Şikayet Et
    Ne hale geldik hocam.
    Cevapla
  • Kalil 4 yıl önce Şikayet Et
    Arastir
    Cevapla