Ali Bulaç
Ali Bulaç
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Yeni Kılıçdaroğlu'nun zuhuruna kadar!

GİRİŞ 14.02.2009 GÜNCELLEME 14.02.2009 YAZARLAR

Başından beri CHP'nin yaptığı açılımlara destek veren biri olarak, şunu söylüyorum. Şimdilik söylem düzeyinde kalsa da önemlidir. Belki zaman olacak, ama zamanla olacak.
CHP'nin açılımları günün birinde gerçekleşirse siyaset normalleşecek. Toplumda zaten ana mutabakat konusu olan konular, kutuplaşma ve çatışma sebebi olmaktan çıkacak.

Siyasetin görünmez belirleyeni "dinî özgürlükler"dir, toplumun gizli gündemi bir türlü tabii mihverine oturmayan "din-devlet ilişkisi"dir. CHP ve sol partiler, cansiperane bu yöndeki hak ve özgürlük taleplerine karşı mücadele ettikçe, milliyetçi-sağcı-muhafazakâr partilere gün doğmakta, milyonlarca inanmış insan -dinî hayatı kuvvetli olsun olmasın- dinî hayatın baskı altına alınmasına rıza göstermeyip bu partilere savrulmaktadır. Bu partiler de "Nasılsa CHP ve jakoben laikler dine karşı mücadeleyi elden bırakmaz, bizim kendimizi yormamız gerekmez, günümüzü gün edelim, iktidar olmanın nimetini kullanalım" deyip yapmaları gereken reformları yapmıyorlar. Samimiyetle yapmaya kalkıştıklarında da karşılarında CHP'yi buluyorlar. Onların da canına minnet, "Görüyorsunuz, CHP, sivil-asker bürokrasi, zinde güçler, derin devlet bırakmıyor, sabredin, bir seçim daha destek verin" deyip işi böyle götürüyorlar.

Sadece başörtüsüne matuf Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin değişiklikleri yanlıştı, ama gerçekleşseydi, bir konu daha istismar aracı olmaktan çıkacaktı. CHP yine "aslanlar" gibi ortalığa atıldı, soluğu Anayasa Mahkemesi'nin kapısında aldı; değişiklik iptal edildi.

Bu düzenlemeyle AK Parti neredeyse kapatılacaktı, direkten döndü. Ama işine de yaradı, haklı olarak "Görüyorsunuz, elimizden geleni yapıyoruz, ama CHP geçit vermiyor" deyip oylarını biraz daha artırdı.

Biz yıllardan beri diyoruz ki, bu yanlış yoldur, başörtüsü, Kur'an kursu sahte gündemlerdir. Türkiye'de sorunlar dağ gibidir. Eğitim felç olmuş vaziyette, Kürt sorununda tedbirler palyatiftir, gelir adaletsizliği uçurumlarla ifade ediliyor, yoksulluk yayılıyor, toplum çözülüyor, üniversiteler acınacak durumda, dışa bağımlılığımız had safhada (İran, İsrail'in silah üstünlüğüne son veriyor, biz İsrail'e bağımlıyız) vs.. Bütün bu sorunlar; başörtüsü, Kur'an kursları sorunları çözülemiyor diye doğru dürüst konuşulmuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkışı ümit vericiydi. Hiç "din-iman, laiklik-Cumhuriyet'in nitelikleri tehlikede" gibi konulara girmeden elinde dosyalar ortaya çıktı, yolsuzluklardan bahsetti. Dinî cemaat ve tarikatlarla görüşebileceğini söyledi. Tabii ki CHP'nin geleneksel azınlık-zümre seçmeni buna tepki verdi. Ama bütün sol seçmeni toplasanız yüzde 15-20 arasında. Bu seçmene CHP'den başka DSP, DTP, ÖDP vd. sol partiler de talip. Kime yetecek ki! CHP iktidar olmak istiyorsa, yüzde 80'lere tırmanan seçmene yönelecek. Bunun için de onların hassasiyetlerini, taleplerini samimi bir şekilde kaale alacak. Yoksa ebediyen muhalefette talim edecek.

Kılıçdaroğlu, bunu başarabilirdi. Ondan da ümidimi kestim. Çünkü seçilirse, çalışan başörtülülerin işine son vereceğini söylüyor. Bu, "örtülü, cemaat, dindar seçmenin oylarını istemiyorum" demektir. Hem oylarını isteyeceksin hem kazanırsan onları veya yakınlarını işten atacaksın. Dindar seçmen niye ona versin, aptal mı? Kılıçdaroğlu "Kendimizi yasaların üstünde göremeyiz." diyor, yani bu konuda düzenleme var -tabii düzenlemenin baş müsebbibi CHP- o da bu düzenlemeye tabi olacak. Kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin geçen asrın ilk çeyreğindeki olağanüstü zamanların zoraki mirası olduğunu herkes biliyor. Devlet bile bunları uygulamıyor. Kılıçdaroğlu, bunlara sıkı sıkıya bağlıysa "şapka kanunu"nu da uygulayacağını açıklasın bari.

Hz. Ömer adaletini uygulayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu şunu deseydi ümitlenirdim: "Kardeşim, bunları bırakın bir kenara, ben kimsenin başörtüsünden dolayı ekmeğiyle oynamam, Allah'tan korkarım." Bunları deseydi, siz o zaman sonucu görürdünüz. Anlaşılan bunları da diyebilen "yeni bir Kılıçdaroğlu"nun zuhuruna kadar bu düzen değişmeyecek.
 
ALİ BULAÇ - ZAMAN
a.bulac@zaman.com.tr

YORUMLAR 10 TÜMÜ
  • muhammed genç 16 yıl önce Şikayet Et
    düzeltme. çok sayın kılıçdaroğlu kendisi başörtülüleri lutfedip işten atacaklarını değil atmayacaklarını buyurmuşlar birtek kadir topbaşı atacaklarmış kendileri düzeltmiş olalım tabii ki bugday anbarına tavuk mu horoz mu olarak girer belli değil
    Cevapla
  • sane nadeı 16 yıl önce Şikayet Et
    yanıltıcı. Bu haberde yanıltıcı bilgiye yer verilmiş. K. Kılıçdaroğlu seçildiği taktirde sadece işine başka işler karıştıranları temizleyeceğini söyledi. Mesela rüşvet alanlar. Türbanlı bayanların çalışıp çalışmayacağı özellikle soruldu, "işçi statüsünde çalışan başörtülü bayanlar işlerine devam edecekler. Zaten memur statüsünde çalışmaları yasalara aykırı." dedi Kılıçdaroğlu. Bunu hangi din kalıbına sığdırıp "Kılıçdaroğlu türbanlıları işten atacak" diyebilirsiniz. Günahtır.
    Cevapla
  • ırza açıkgöz 16 yıl önce Şikayet Et
    uğraşma. Selam.Sayın Ali Bulaç bey uğraşma c.h.p. ile yaşatmak lazım.Çünkü C.hP korunması gereken kültür varlığımızdır.Yok olursa çocuklarımıza yok olan bir şeyi nasıl anlatalım. selam.
    Cevapla
  • hursit dilaver 16 yıl önce Şikayet Et
    cemhane kuracaklardır elbet... çabuk pes ettin demek. ne sanmıştın sen CHPli kılıçdaroğlunu..sen belediye içinde CEMHANE açmayacağını mı sandın.bir tek, değil türbanlı,namaz kılan falan, cumaya gidenleri bile takip ettirip attıracağını bilmiyormusun. kendi düşen ağlamaz. İSTANBUL biraz sıkıntı çekip bu günlerin kıymetini anlaması için, bu adamı seçelim..nurettin sözenden nasıl kurtulmuştuk..bundan da yara bere içinde kurtuluruz canım..
    Cevapla
  • gül çiçek 16 yıl önce Şikayet Et
    yorumum. işiniz gücünüz dinle partiniz dini siyasete alet eder bulundugunuz medya gurubunuz dini basınına alet eder siz köşenizde dini kullanırsınız herkesin dini kendisinedir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle