İnkar;Arapçadan türemişbir kelimedir. Sözlük manası;yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, kabul etmeme, tanımama anlamına gelir. Dini olarak inkar; Allahın gönderdiklerini kabul etmeme,onlara başkaldırma veAllahtan gönderilen vahyive rasullerini reddetmek anlamına gelir.

İslam toplumlarında İslama karşı çıkan, onu hak din olarak kabul etmeyen, Allahın gönderdiği emir ve yasakları, peygamberleri reddeden insanlarainkarcı veya kafir denir.Kalbinde Allaha inanç duygusu olmayan bir insanın gönlü inkar virüsü üreten bir küfür bataklığıdır.

Küfür bataklığına saplanmış kişi ve toplumların  yolları da karanlık birerçıkmaz sokaktan ibarettir. Hz. Ademin oğlu Kabil ile başlayan inkar yolu Nemrut ile, Firavun ile, Ebu Cehil ile, Allaha ve rasullerine isyan edengelmiş geçmiş sayısız sapık kollara ayrılmış bir isyan zinciri halinde günümüze kadar Kapitalizm, Kominizm, Faşizm ve bunlardan türeyen islam karşıtı çeşitli ideolojilere, sistem, düzen ve yönetim şekillerine ayrılmıştır.

Kabil soyluların inkar eksenli tüm düzen ve sistemleri, hayat tarzıları ve biçimleri İslami inanca ve akideye göre; küfür cephesi/bloku sayılır.Allah’ın kulları için emir ve tavsiye ettiği ise,insanın ebedi ve ezeli olan Kur’anın öğretileri doğrultusunda inşa etmesi gerektiği, referans kaynağı vahiyolan bir hayat tarzıdır.

İnsan için haramların ve helallerin, güzellerin ve çirkinlerin, belirlenmiş ölçü ve sınırların, doğruların ve yanlışların mihenk taşı olan tek ölçü vahiydir. Buna göre; bir iman ve İslam cephesi, bir de; küfür ve inkar cephesi vardır.Bu iki cephe insan ile birlikte  varolmuş ve insanlığın sonuna kadar da var olacaktır.

İnkarcıların çoğu gücünün yetmediği ve aklının ermediğü herşeyi reddeder ve ona karşı mücadele eder. Halbuki insanın gücü; herşeye yetmez, aklı da; herşeye ermez. Onun gücünün de, aklının da aşamayacağı sınırlar ve sırlar vardır. Bunu ancak Allaha, Onun gücü ve kudretine inananlar bilir.

Dünyada en cahil, had ve hudut tanımaz insanlar Allahı bilmeyen ve Onu inkar edenlerdir.İslam alimleri ’’İlmin başı Allahı bilmektir’’ der bunun için. Allaha inanan, O’nun güç ve kudretini de kabul eder. Onun güç ve kuvveti karşısında kendi acizliğini ve kendi gücünün sınırlarınıda bilir.

İnkar, islamcephesi karşısında mücadele edenikiyüzlüsiyasetcilerin, ideolojik körlerin, inançsızlarınsığındıklarıköhne bir kaledir. İnkar, yalancıların ve ikiyüzlülerin kanında dolaşan bir virüs gibi, hem bu dünyasını, hem öteki dünyasını mahveder.

Allaha gerçekten inanan, ben de Müslümanlardanım diyen insan ok gibidostdoğru, adalet terazisi gibidürüst olmak zorundadır.İnanan ve inancını yaşamaya çalışan insanen doğru ve kusursuz olanvahyin çizgisinden ayrılmaz.Allahın ölçülerini ve sınırlarını herşeyin üstünde tutar ve onu herşeyde referans kaynağı olarak kabul eder. Allahın rızasını unutup herkese şirin görünmeye, amvi boncuk dağıtmaya çalışan, kimseyi kırmak istemeyen insan, omurgasız bir sürüngengibi ayanar döner olmaz. İnandığı gibi onurlu, gururlu ve sorumlu olarak yaşamaya çalışır.

İnsan; neyi,ne zaman,ne kadar inkar ederse etsin, Hakk ve hakikat değerinden hiçbir zaman, hiçbir değer kaybetmez. İmanın ve İslamın cephesinde olanlar her zaman ve zeminde ikiyüzlülerin efendileri olan inkarcılara üstün gelir. Tarih boyu hep üstün geldiği gibi, bundan sonrada hep üstün galip geleceği gibi…

İnkar cephesi şeytana ve onun uşaklarına uyanların, Allaha isyan edenlerin cephesidir. Müslümanım diyen herkes Allahın şu buyruğunu her zaman ve zeminde kendisine hayat rehberi edinmek zorundayız;

اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۚ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ الطَّاغُوتِ فَقَاتِلُٓوا اَوْلِيَٓاءَالشَّيْطَانِۚ اِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَع۪يفً ‘’İman edenler, Allah yolunda (mücadele eder) savaşırlar. İnkâr edenler de (İnkar ve isyan eden) tâğût yolunda savaşırlar. O hâlde, siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.’’ Nis;76

İnkar;kölelik, küfür; esarettir. İman;özgürlük, İslam; kardeşliktir.

Arif Altunbaş, Haber 7