Her milletin dini, milli, sosyal, kültürel ve tarihi bayramları vardır. İnsanlar bu bayramların ruhunda hisseder, tanır, anlar ve anlatırlar kendilerini… Her baharda uçuşan kelebekler gibi bu bayramlarda buluşur uzaktan geleb sevgililer gibi… Büyük küçük çoluk çocu doldurur evleri, caddeleri, meydanları tebessümlerle…

Evler düğün evi gibidir. Herkez evinde el bebek gül bebek yetiştirdikleri kuşlarını uçuracakmış gibi tatlı bir telaş içinde misafirlerini karşılamaya hazırlanır. Sevinç ve üzüntü, sevgi ve saygı iç içe girmiş bir labiren oluşturur gönül bahçesinde insanların.

Birçokları uçup giden anneleri, babaları ve ölenlerini hatırlar. Ölümün sessizce dolaştığını ve çağrısını hisseder yüreklerinin en derin köşelerinede.  Giden beyazatlı kahramanlarını hatırlarlar; ‘’ahh’’, ‘’keşke’’,’’şimdi burada olsaydı’’ der ve ufuklara dalar bir an buğulanan gözleri, boyunları bükülür, üzülürler.

Her yerde cıvıl cıvıl koşuşan çocukların şen şakrak sesleri cennet bahçesinde ötüşen kuşlar gibi hayatın  gerçek yüzünü yansıtır aynalarda. Sevinirler ve bayram olduğunu hatırlarlar insanlar. Birbiriyle selamlaşır, kucaklaşır sevgi ve saygı ağacını büyütürler aralarında. Çünkü; insan, sevince insandır. İnsan, sevince güzeldir.İnsan sevince insan olma erdemine ulaşan bir varlıktır.

Gerçek dostlar yıldızlar gibidir, güneşin varlığında belli olmazlar. Akşam olup gece ile birlikte bir kasvet basınca, karanlıklar çökünce karabasan gibi insanın üzerin, işte; tam o zaman yıldızlar gibi çıkarlar onlar meydanlara. Onlara bakarak Kaf dağlarına kaçmış neşesi tekrar geri gelir insanın. İnsan, insana imtihan ile sınanarak hayat mücadelesini kazanabileceğini hatırlatır insana.

Dost bildiklerinin dostluğunun menfaatleri kadar olduğunu görünce, onun yokluğuna üzülmez, sevinirsin.Varlığı kayıp, yoluğu kazançtır bölelerinin.  Dost; dostunun olmadığı yerde onun hak ve hukukunu en az kendi hakkı ve hukuku kadar korur. Dostun gözü dostuna hiç belli etmeden göz yaşı döker de, dostuna hissettirmez. Dostlukları zehirleyip öldüren riyakarlık ve ikiyüzlülüklerdir.

Gerçek dostlar gölgeler gibidirler düşşen de, yıkılsan da, batsan da, mahvolsan da, bela ve musibetlerle boğuşsan da asla terketmezler seni. Dostlar; sadece iyi günlerde değil, daha çok kötü günlerde hatırlar ve sırtında taşır seni.Sen, seni kim taşıdığını farketmezsin bile…

Dostluk; özgül ağırşığı çok ağır bir yüktür. O, zamanla tecrübe edilerek anlaşılır. Yoksa, sana her ‘’Dostum, kardeşim’’ diyen gerçekten dost ve kardeşin olsa idi; sözlüklerde ‘’Dostluk ve kardeşliği’’ ifade edecek bir kelime bulumazdı.

Sen çıkıp gittiğinde, o sana çıkıp gelendir. Sen terkettiğinde o, sana sarılandır. Sen düştüğünde o, seni kaldırandır. Senin yokluğunda o, seni sahiplenendir. Senin kaybettiğinde o, seni bulup kazanandır. Sen yıkıldığında  o, senin yanında dimdik durandır.Sen kaybettiğinde o, herşeyini seninle paylaşandır… İşte; budur kardeşlik ve dostluk. Böyle davranmayanların ne dostluğu ve kardeşliği ne de, yüreği beşpara etmez.

Bayramlar dostların buluştuğu, görüştüğü, selamlaşıp kucaklaştığı, birbirlerini bağırlarına bastığı, ölü de diri de olsa birbirlerini hatırladığı günlerdir. Dost ve kardeşleri olmayanların bayramları da öyle buruk, öyle yavan geçer ki; anlatılmaz, ancak yaşanınca anlaşılır.

Çocukluğumuzda öğrenmiştik hani; ‘’Yağ satardık, bal satardık…’’ ama; asla dinimizi, vatanımızı, ahlakımızı, tarihimizi satmazdık.O günlerdi aslında bayram günleri… Şimdi; kültürümüzü, vatanımızı, milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu kendi milli ve manevi değerlerimizi satan mankurtlarla, kardeş ve dost bildiğimiz çakallarla bayramlarda bile savaş halindeyiz.

Dost ve kardeş olanların kalp ve gönüllerinden tertemiz ve berrak samimiyet pınarları kaynar. Doğadakiler gibi o pınarlar sersebil tüm insanlara ve canlılara aittir. Kimin ihtiyacı var ise;o dostluk pınarından kana kana içer. Bazen dost deyince insanın sırtından yediği darbeler gelir aklına. Yine de herşeyin yenisi, fakat; dostun eskisi güzeldir. Onlar, bazen buharlaşan sular gibi kaybolup gitse de, birgün gökteki bulutlar gibi rahmet yağmuru olarak yağar gönül bahçelerinize…

Dost görünenleri saymakla bitiremezsiniz, ama; hakikatte gerçek dostlarınızın  parmak sayılarınız kadar ya var, ya yoktur.

Başta; tüm gerçek dost ve kardeşlerimin olmak üzere tüm İslam Aleminin Ramazan Bayramını kutlar, insanlığa huzur ve barış, iyilikler ve mutluluklar getirmesini dilerim.

Hayırlı Cumalar ve Bayramlar dileklerimle…