Millet olarak asırlarca Çin Seddinin kulelerini, kalelerini zorlayan, 9. asırda İslam'la tanıştıktan sonra Orta Asya Bozkırlarından kopan gelen bir fırtına  gibi Horasan ellerine ulaşan, oradan İslam'ın bayrağını omuzlayıp şimşek hızıyla Anadolu kapılarını ebediyyen İslam'ın ve milletimizin hizmetine açan, inkarın kara bayrağı karşısında vahyin aydınlık yolunda en ön safta koşan bir milletin çocuklarıyız biz.

Bakmayın siz, bizi iki asırdır düşmanımıza benzetmek isteyen batı kuklası çapsızların, yerli münafıkların yalan, iftira ve tezviratlarına, fitne bezirganlıklarına halk ve çağdaşlık adına dini, milli, yerli, tarihi tüm değerlerimize karşı uluduklarına…

‘’Çağ atlatacağız,  Çağdaş medeniyetler seviyesine yükselteceğiz, karanlıktan aydınlığa çıkaracağız’’, …iddiasıyla milletimizi sömürgeci, kolonyalist emperyalistlere nasıl kul ve köle yaptıklarına, hala aynı hata ve yalnışlıklarında inatla direndiklerine ve savaştıklarına bakın!

‘’Biz, ‘’Doğmalarla değil, batı medeniyetinin bize gösterdiği yolda yürüyeceğiz’’ diyerek dinimize, tarihimize, kültür ve medeniyetimize meydan okuyanlara, ‘’Yeni bir ulus yaratacağız’’ diyerek yaratıcıya ve O’nun insanlığa müjde olarak gönderdiği peygamber yoluna başkaldıranlara dini, milli,  kültürel, tarihi değerlerimize, millet adına milletimize, halk adına halkımıza kafa tutan beyinsizlere bakın!

İslam'a, milletimize ve devletimize ait tüm değerlerimizi Sevir’de, Londra’da, Lozan’da, Paris’te  düşmanlarımızın şerefine kadehler kaldırarak müzayedeye çıkaran ve  öldüm fiyatlarına satan şerefsizleri unutma, unutturma!

Milletimize ait ne varsa hepsine yabancılaşmış, soysuzlaşmış, kökten düşman olmuş alçakların bugün de; ülkemizde, bizdenmiş gibi görünerek bizi can evimizden vurmaya kalktıklarına, ihanetin orospuluğunu ve deyyusluğunu yaptıklarına bakın!

Milletimizin iradesini, devletimizin gücünü batılı emperyalistlere şikayet eden politika cambazı soytarı parti ve  belediye başkanlarına, karanlık satılmış aydınlara , kirli baro, defolu oda, kızıl sendika ve batının tescilli hain uzantılarına, gizli servislerin vakıflarına, derneklerine, beslemelerine bakın!

Önümüzü kapatarak, dört tarafımızdan ülkemizi kuşatarak bizi  mili ve yerli çizgimizden, kutsal ideallerimizden koparmak isteyen sahtekarlara bakın!

Yalan ve iftiralarla, kin, öfke ve intikam hırsıyla gözü dönmüş, burnu kan kokusundan başka bir koku almayan leş kargalarına,  akbabalara, iki ayaklı vahşi canavarlara, insan kılıklı şeytanlara bakın!

Dinimizin, ahlakımızın, kültürümüzün, medeniyet ve tarihimizin düşmanı olan onun bunun çocuklarına, sahtekarlığın kitabını yazmış kalleşlere, bunların  göbekleri siyonizme ve batı emperyalizmine bağlı ajan provokatör yavşaklara, bakın!

Yalanın ve talanın, iftira ve bühtanın, fuhuş ve fahişeliğin, zulüm ve katliamın, kendi vatandaşına ve onun değerlerine düşman olmanın ustaları ve mimarları olan Halk adına Halka hakaret eden, Halk adına halkı yok sayan, halktan kopuk boğaz baronlarının emir kullarına, mason, sabatayist, dönek, siyonist sermeye kölesi kalpazanlara… bakın!

Milletimizin tarihi koşusunun yönünü düşmanlarımızın istediği tarafa çevirmek isteyen ve onun kıblesini değiştirmeye çalışan yerli münafıkları iyi tanıyın! Onlarla asla  birlik ve beraberlik içinde olmayın sakın!

Kimin yönü senin rabbine, dinine, vatanına, milletine,  tarih ve coğrafyana dönük, onlara hizmet etmek için kelle koltukta savaşıyor ona bak sen! Özünü ve yüzünü Allaha cc dön, Hak ve hakikatin izini sür. Millet olarak zor bir zamandan geçiyoruz ve bir varoluş (Beka)!savaşı verdiğimizi unutma! Unutma ki; hafıza kaybına uğramış zavallı mankurtların o perişan durumuna düşme!

Allah'ın cc ve peygamberin, İslam'ın ve Kuran’ın, milletimizin ve müslümanların, vatanımızın ve coğrafyamızın düşmanlarıdır düşmanlarımız, dostlarıdır dostlarımız. Dostunu ve düşmanını sakın unutma! Allah cc ve Allah dostlarının düşmanlarına karşı düşman olan asil bir duruştur sana yakışan!

Unutma! Müslüman, şanlı bir milletin ve ulu bir ümmetin bugünü ve geleceğisin, sen! Unutma! Unutursan; unutulursun, unutulursan; tarih olur, gidersin!

Arif Altunbaş, Haber 7