Liderin üç insanla imtihanı
Bir işletme, toplum veya devlet yönetiminde rol alan yöneticiler; ‘’adanmışlar’’, ‘’atanmışlar’’ ve ‘’dadanmışlar’’ dan oluşan üç insan proto-tipi ile her an imtihan olmakla karşı karşıyadırlar.
Adanmışlık, bir kalp ve gönül meseledir kökü inanca dayanır. İbadet aşkıyla çalışmak, mükafatı yalnız yaratandan beklemek, bir mum gibi yanıp karanlığı aydınlatmak, Hakka ulaşmak için fedailiğin zirvesine tırmanmak, mütevazilik zemininde Allaha kul olma yüceliğine ulaşma gayreti içinde olmaktır.
Atanmışlık, bir kişi ve kurum tarafından bir emaneti yüklenmek üzere tayin edilmişliktir. Yani, her ne hal ve durumda olursan ol sana yüklenen emanete sahip çıkmak, onu korumak, başarmak ve görevini yerine getirmek ile yükümlülüktür.
Kişinin kendisine tevdi edilen sorumluluğunu doğru olarak yerine getirmemesi atanmışları bekleyen çetin bir imtihandır. Bu sorumsuzlukların toplamı; felaket, adı; cinayet, bu zincirin son halkası ise; ihanettir.
Atanmışlar mükafat ile ihanet arasında bıçak sırtı bir köprüden geçmek zorunda olan yetkililerdir. Yaptıkları ve yapacakları eylem ve söylemler onları, ya cennete veya cehenneme götürür. Atanmışlık cennet ve cehennem arasında kıldan ince kılıçtan keskin bir çizgi ve yoldan hata yapmadan yürümektir.
Dadanmışlar, adanmışların ve atanmışların gölgesinde yetişen ve büyüyen zakkum ağaçlarıdırlar. Nasıl ve ne şekilde, hangi renge, oyun ve rollere girerek arsızlık ve hırsızlıkla geçinmeyi meslek edinmiş utanmazlar ve Allahtan korkmaz yüzsüzlerden oluşan soytarılardır.
Bu proto tipler için bütün ahlaki ölçüler, hukuki sınırlar, dini ve örfi değerler yok hükmündedir. Onların çıkar ve menfaatleri bütün hukuki metinlerin, ahlaki sınırların ve kaidelerin üzerindedir. Yani, Allah’ın hükmü ilahisinden, kamu hak ve çıkarlarından önce onların çıkarlar ve menfaatleri gelir hep. Menfaatlerini putlaştırmış putperestlerdir onlar.
Dadanmışlar; adanmışların ve atanmışların kendilerine açtığı yolda milletin kanını emerek geçinen haşereler olarak yedikçe semirirler, semirdikçe sömürürler, sömürdükçe mazlumların kanını emerek yaşamayı bir hayat tarzı haline getiren vampirlerdir.
Milletin en zor ve sıkıntılı zamanlarında kriz dönemlerinin bezirganları ve baş mimarları olarak adanmışlara ve atanmışlara ilk ihanet eden Brütüs’ lar bunlardır. Bitpazarlarında öldüm fiyatına satılsalar da beş para etmez ama, toplumun içinde çok fazla ve kıymetli görünür bu fırıldaklar.
Günübirlik menfaat ve çıkarların rahatlığı, koltuk zevki ve iktidar lüksü içinde boğulan, kendi kadrolarını yetiştirmeye odaklanmayan liderlerin en büyük zaafı kendi elleriyle yükselttikleri ehliyetsiz ve liyakatsiz atanmışlar ile bilerek veya bilmeyerek ellerinden tutup yükselttikleri ikiyüzlü dadanmışlardır.
Yönetim erkinin başında bulunan atanmışlar kendi elleriyle bir Pittbul köpeği gibi ihale, rüşvet ve haramla besledikleri dadanmışları kullandıklarını sanırlar. Aslında kullanılanlar kullandıklarını sanan liderler ve atanmışlardır.
Yönetim ve denetim erkinin başında eğer adanmışlar varsa, atayacakları insanları Hak ve hakikatin, insaf ve merhametin, ahlak ve maneviyatın süzgecinden geçirmeden, onları iyice islam’ın süzgecinde elemeden, ehliyet ve liyakat kriter ve ölçülerine göre onlara görev, yetki ve sorumluluk vermelidirler. Yoksa bazı atanmışlar ile dadanmışların arsızlığının, yüzsüzlüğünün ve hırsızlığının önüne geçmeleri mümkün değildir.
Dadanmışların hata, suç ve günahlarından atanmışlar, atanmışların ehliyetsiz ve liyakatsizliğinden yetki ve makam sahipleri sorumludur. Samimiyet ve fedakarlık her işin başıdır ama asla her şey değildir.
Makam ve mevki sahibi olmak ateşten bir gömlektir. Orası milletin mal ve mülküne, ırz ve namusuna, devletine ve milletine şeref ve haysiyetine sahip çıkma, milleti ve devleti koruma ve kollama yeri ve mevziidir.
Yapılan herhangi bir işte kat edilen mesafeler ve ölçüler, ölçü değildir. Gerçek ölçü; adanmışlık, fedailik ve samimiyet çizgisinde Hakkı ve hakikati temsil etmektir. Gittiğin yol seni doğruluktan ve istikametten koparmışsa; attığın adımlarının, yürüdüğün yolların, ıslandığın yağmurların sana ve millete hiçbir faydası yoktur.
Bir yönetici için en büyük eksiklik onun başarısızlığı değil samimiyetsizliğidir. Ameller; niyete göredir ama niyette bir bozukluk varsa; sonuçtaki netice felakettir.
İktidar sahibi lider ve yöneticiler için en büyük sınav; adanmışlar ile atanmışlar, atanmışlar ile dadanmışları arasındaki fakı fark etmek, yetki ve sorumlulukları ona göre ehil olanlara vermektir.
Arif Altunbaş, Haber 7
-
Ahmet KALLİ 3 yıl önce Şikayet EtHD kalitesinde bir analiz, gerçekleri radar gibi algılayan bir kalem, toplumun en güçlü ışığı….,Beğen
-
Vurucu 3 yıl önce Şikayet EtReisin etrafında dadanmışlardan epey var, bıçaklayıp gidenleri mi dersin, bıçaklamaya hazır kıta bekleyenleri mi dersin.... Velhasılı kelam Reisin işi zor, Allah yar ve yardımcısı olsun, kafir topluluğuna karşı bize yardım et Allah ım, La galibe illallah el hükmü lillah...Beğen Toplam 7 beğeni
-
Bahri Kayakıran 3 yıl önce Şikayet EtAllah yöneticilerimizin basiretini kuvvetlendirsin. Amin.Beğen Toplam 14 beğeni
-
Tuğlu... 3 yıl önce Şikayet Eteyvallah...Beğen Toplam 14 beğeni
-
bayram 3 yıl önce Şikayet Etçok güzel bir yazı elinize yüreğinize sağlıkBeğen Toplam 14 beğeni