Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklar
Asırlardır aramızda bu topraklarda yaşayıp her fırsatta kin ve nefretlerini milletimiz üzerine boşaltan, düşmanlıkta sınır tanımayan, yerli münafıklar ve fırıldak dönmeler her zaman ve zeminde var olmuşlardır. İki asırdır özgürlük ve bağımsızlık reçetesi olarak batı emperyalizmine köleliği çağdaşlık, modernlik, ilericilik ve devrimcilik zehrini bize bal diye yutturmaya çalıştılar.
Milletimizi aydınlık bir dünya diye karanlık bir geleceğe, özgürlük adına köleliğe çağıran emperyalizmin uşaklarını içimizden bir türlü söküp atamadık. Bizden görünmeye çalışan yabancılar, dindar bildiğimiz muhafazakârlar, düzgün görünen yamuklar, halkçı ve milliyetçi sandığımız insanların birçoğu kime ve neden hizmet ettiklerinin farkında bile değiller. Bağnaz bir tutuculuk ve tarafgirliğin sığ sularında debelenip duruyorlar.
Bunların eline kazara bir fırsat geçse de iktidar olsalar milletimize ve devletimize Osmanlıda ve tek parti döneminde yaşattıkları baskı ve zulmün, yıkım ve ihanetin her türlüsünü bu gün de fazlasıyla yapacaklarından hiç kuşkum yoktur. İkiyüzlülük ve ihanet uyuşturucu madde gibidir. Onu alanın tüm ruh ve bedenini kuşatır. Akıl ve mantığını esir alır. Beyinsel ve bedensel faaliyetlerini felce uğratır. Ruh ve beden, akıl ve mantık olarak insan kendini yönetemez hale gelir. İradesini kaybeden insan ve toplumlar kuklacıların elindeki kuklalara dönüşür. Kuklalar kuklacılarca kullanılan en kullanışlı ve sevimli oyuncaklardır.
Bir günde kırk yalan söylerler bir sefer olsun utanmazlar. İftira alır iftira satarlar yüzleri kızarmaz. İhanet üzerine ihanet, düşmanlarımıza yardım ve yataklık etmeyi, onlara destek ve moral vermeyi demokrasi ve insan hakları diye savunurlar. Yaptıkları, yapageldikleri tüm kötülük ve zorbalıklardan şeref duyarlar. Münafıklık ve ihanet onların kahramanlık madalyası diye boyunlarında taşıdıkları kölelik halkasıdır.
İnkârın Nemrudu, tuğyanın Firavunu, küfrün Ebu Cehli, yalancının şahı, darbecinin kralı, şerefsizin en önde gideni olarak bu adi kuklalara rastlanır. Kalleşliğin ve kaypaklığın her cephesinde içimizde bir virüs gibi dolaşan bu ikiyüzlü ruhsuzları her zaman karşımızda görürüz. Ahlaksız, onursuz ne kadar eylem ve söylem varsa onların eseridir. Karaktersizlik bir siyam ikizi veya üçüzü gibi onlarla birlikte yapışık halde yaşar. Bunların yaptıkları ihanetler karşısında insanlık onurunu taşıyan sıradan her insan taş olsa bile kahrından mutlaka çatlar.
Kimler bu ülkemizi içten karartmaya, milletimizin ayaklarına pranga vurmaya çalışan dost görünen düşmanlar?
Yaptığımız yerli ve milli traktör ile lokomotifimizi üretime geçirmeyenler. Nuri Demirağ'ın kurduğu uçak fabrikasını (1949-50) kapatanlar, Vecihi Hürkuş' un kendi yaptığı uçağıyla uçmasını ( 1924) yasaklayanlar, Şakir Zümre’nin uçak bombası ürettiği fabrikasını ( 1946) kapatanlar, Nuri Killigil’ in silah fabrikası ( 1949) havaya uçuranlar. 1960 yılında Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrimi ürettirmeyenler. Emek Televizyon (1973) Fabrikasını kapatanlar. Dünyanın en iyi telefonu seçilen ASELSAN cep telefonunun üretimini durduranlar. Yaptığımız ilk İHA ve SİHA’ larımıza binbir zorluk ve problem çıkaranlar. Petrol ve gaz yok diyerek kazılan kuyuların üzerine beton dökerek kapatanlar. M. Akif Ersoy’a, Ali Şükrü’ ye, Sebahattin Aliye, Nazıma, Necip Fazıla, daha nice aydınımıza zulmedenler… Menderesi ve iki bakanını asan ve her fırsatta askeri darbe yapan NATO beslemesi Amerikan uşakları, faili meçhullerin failleri…
Millet olarak biz içimizdeki hainlere fırsat ve imkân vermeseydik eğer, ülkemiz ve milletimizin önü kesilmez Türkiye bugün Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya gibi teknoloji devi olurdu. Bugün konuştuğumuz ekonomik krizler, enflasyon, dövizin fiyatları, çarşı ve pazarda tavan yapan fiyatların getirdiği karamsarlığın yerine ülkemizin, bölgemizin ve coğrafyamızın aydınlık geleceğini konuşuyor olurduk.
‘’Din afyondur’’, ‘’Bizi geri bırakan dindir’’ diyen İslam ve Müslüman düşmanı Kur’an ve Ezanımızı, cami, mektep ve medreselerimizi, işyeri ve fabrikalarımızı kapatıp ruh ve bedenimizle, eğitim ve öğretimimizle bizi bizden koparıp emperyalist batıya benzetmek ve vagon etmek isteyenlerdir.
Türkiye’yi milli ve yerli üretiminden, tarihimiz ve milli eğitimimizden, sosyal ve kültürel değerlerimizden, ahlak ve maneviyatımızdan koparıp bizi batıya bağımlı hale getiren yönetici, siyaset adamı, akademisyen, asker, bürokrat, aydın taslaklarıdır. Yaptığımız İHA ve SİHA, Hürkuş, Kaan ve Kızılelma uçaklarımıza, Atak ve Gökbey helikopterlerimize, denizaltı ve gemilerimize, kendi üretimimiz olan teknolojilerimize karşı çıkan, onları alaya alıp itibar suikastı yapanlar da aynı mahallenin ve ihanet ocağının gayri meşru çocuklarıdır.
Dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin ayağa kalkmasının önündeki en büyük engel, 80 yıldır körü körüne batıyı taklit edip heykel dikmeyi muasır devletler seviyesine çıkmak, körü körüne taklitçiliği çağdaşlık, medeniyet, dinimiz ve tarihimize düşmanlığı batıcılık sanan dönmeler olduğunu asla unutmayalım.
Hiçbir akıllı, doğru dürüst ve samimi insan kendisine, milletine ve devletine asla zarar vermez. Hain ile hain olmayanı, zalimle zalim olmayanı ayırt edemeyen insan ya akılsız ve ahmak, ya da münafık veya haindir. İhanet virüsü salgınından kurtulmadıkça Türkiye hiçbir zaman ne kendisine, ne de dost ve kardeşlerine yeteri kadar faydası olmaz. Milletimiz ve devletimizin önündeki en büyük engel ve sorun aramızda dolaşan ve bizden görünen ayağımıza bağ olan bu münafıklar ve hainlerdir. Maalesef bunlar devletin ve toplumun her kademesinde aktif haldeler sinsice fitne, fesat ve düşmanlık üretmektedirler.
Arif Altunbaş, Haber 7
-
SİBGATULLAL 1 yıl önce Şikayet EtSayın Zekeriya SAY ağabeyim bu ekrem in yaptığı açıklamalar olsa olsa ALÇAK ve KÜSTAHÇA açıklamalar olur.Benim İSLAMBOLUMA Yunan mezalimi lideri MAKARİOS,Yorgo Rallis,Yorgo MAĞROS un heykellerini dikti heykellerini.ekremi şiddetle ve nefretle kınıyorum.Def olsun gitsin ALLAH CC.ona ne firsat ne de İMKAN vermesin.En AZILI YUNAN MEZALİMİ liderlerinin heykellerinin benim İSLAMBOLUN DA NE İŞLERİ var?Beğen Toplam 3 beğeni
-
Mustafa GÖKÇINAR 1 yıl önce Şikayet EtÇok doğru bizden görünen bizden olmayan bunları deşifre etmedikçe kurtuluş yok. Bizim insanımız da biraz uyanık olmak zorunda. Herşeyin farkında varmak zorunda dır. Yoksa düşman devamlı var olacaktır.Beğen Toplam 6 beğeni
-
La havle 1 yıl önce Şikayet EtKeşke somut isim yazilsa daha anlaşılir olurdu, yoksa bu genel değerlendirmeleri her aklı başinda olan müslüman 100 yıldır bu gerçekleri biliyor, görüyor.Beğen Toplam 5 beğeni
-
YUSUF YILDIZ 1 yıl önce Şikayet EtDeğerli yazarımız Arif Altunbaş beyefendi, aklımızdan geçip yazıya dökemediğimiz ne varsa yazmışsın. Allah senden razı olsun.Beğen Toplam 11 beğeni
-
21Misafir 1 yıl önce Şikayet EtArif bey gerçek dönmeleri ayrı tutun lütfen. Hakka dönenler samimiyetle dönmüşse kardeşimizdir; değilse onlar dönme değil münafıktır! Yoksa Hakk'a dönmek bir erdemdir.Beğen Toplam 6 beğeni