İnsan ve evren Allah’ın olağanüstü dengeler üzerinde ve mükemmellikte yarattığı, aklın sınırlarını aşan en büyük ve en mükemmel sanatıdır. Akıl ve beden dengeli ve ahenkli çalıştığı sürece, insan ve toplumlar ile varlıklar arasında huzur ve barış sağlanabilir. Uluslararası ilişkilerin de ruhunu oluşturan bu dengeyi ortak çıkarlar, emniyet, güven ve menfaatler oluşturur.

Fert ve toplum hayatının, devletlerarası huzur ve barışın, güven ve dayanışmanın düğüm noktası aklın doğrularla buluşan, ölçülü ve dengeli hareket eden, özgün ve özgür iradelerinin aldığı ve hayata geçirdiği kararlardır.  Dengeler evrendeki varlıklar aleminin de balansını oluşturur. Doğru zamanda, doğru zeminde ve doğru hedefe yönelerek adalet üzere olmak ortak aklın zeminini inşa eder.

Dengeli ve istikameti doğru bir yol izlemek, şahsî ve toplumsal hayatın huzur ve güveni, kalkınma ve düzeni için en kestirme ve en faydalı yoldur. Âlem o kadar mükemmel bir yaratılışla dizayn edilmiştir ki, bu insanın gücü ve iradesini aşan, akıl ve hafızasına sığmayan büyüklükte ve mükemmellikte olağanüstü bir harikadır. Yeryüzünde ve gökyüzünde olan her varlık çok hassas dengeler üzerinde hareket eden bu akıl almaz harikanın bir parçasıdır.

İnsan, toplumlar ve evren gibi devletler ve uluslararası ilişkiler de dengeler üzerine kurularak bina edilir, yürütülür ve yönetilir. Dengeler gözetilmediğinde adalet terazisinin bir tarafı ağır basar. Aşırılıklar her zaman ve zeminde ölçüsüzlüktür. Her ölçüsüzlük anarşi, kaos ve huzursuzluğun da kaynağıdır. Hak, hukuk ve adalete riayet etmemek maddi ve manevi tüm dengelerin düşmanıdır.

Rusya Ukrayna savaşı Batılı ülkelerin enerji ihtiyaç dengelerini temelden sarsınca, batı bu açığını Rusya dışından kapatma yoluna yöneldi. Bu yüzden Türkiye'nin bölgesel ölçekte kurduğu işbirlikleri ve dengeler politikası bu arayış içinde belirleyici rol oynamaya başladı. Kuzeyden, Doğudan ve Güneyden küresel ticaret ve enerji ağları her geçen gün Türkiye eksenine doğru kaymaya başladı.

Azerbaycan’ ın Türkiye ile kurduğu akıllı işbirlikleri, küresel ticaret ağları tarafından yakından takip edilir oldu. Bu bağlamda Zengezur koridoru, dünyanın gündemine oturdu. Bundan dolayı başta Amerika ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri Karabağ sorununun alevlenerek büyümesini ve devam etmesini istiyor. Bu yolda ellerinden gelen her oyun ve hileye de başvurmaktan geri kalmıyorlar.

Ermenistan-Azerbaycan arasındaki Karabağ sorununun halledilmesi, Zengezur geçidinin açılması Avrupa’ dan Çin'e kadarki uzanan coğrafyada güç dengelerini değiştirecek dinamikleri bünyesinde barındırıyor. Türkiye'den Azerbaycan'a ve oradan da Orta Asya'daki Türk dünyasına ve doğrudan Çin'e kadar ulaşacak olan bu koridor tarihi İpek Yolu'nu yeniden dirilteceğinden bu yol Avrupa- Türkiye, Türkiye Azerbaycan ve Orta Asya, Rusya ve Ortadoğu da dâhil olmak üzere mevcut enerji ve ticaret dengelerini değiştirecek büyük potansiyel ve dinamiklere sahip.

Bu koridor ekonomik, kültürel ve kimlik boyutunda Türkiye’ nin ve Türk devletlerinin yeniden ayağa kalkmasına, İslam dünyasına kapı aralamasına yol açacağı, doğu batı arasındaki köprü ve kilit vazifesi göreceği endişesi emperyalist güç odaklarını şimdiden rahatsız etmeye başladı bile.

Rusya, Azerbaycan, Orta Asya enerji yollarının bu projesinin hayata geçmesiyle küresel ticaret alanında büyük yansımaları olacak. Amerika ve güdümündeki batılı müttefiklerin bu ticaret yolunun Türki Cumhuriyetlerin kontrolüne geçeceği, küresel piyasaların bu devletler tarafından kontrol edilip yönlendirilme endişesi sarmış durumda.

Bu yol doğu batı ticaret potansiyelinin ağırlık merkezi haline gelince, akraba ve komşu ülkeler arasındaki ilişki ve dostluklar da güçlenecek. Türki devletlerle Türkiye arasındaki tarihi, kültürel ve sosyal bağların canlanacağı gerçeği emperyalist güç odaklarını fena düşündürüyor.

Ermenistan ve Azerbaycan arasının sürekli gergin tutulması için Rusya’ya karşı savaş ilan eden batı devletlerinin stratejik çıkar ve menfaatleri doğu batı arasındaki rekabeti iyice kızıştıracak. Bu rekabet doğal oalark kibirli batının burnunu sürtecek.

Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya ve bölge ülkelerinin kararlı duruşu, ölçülü ve mantıklı hareketi emperyalizmin kötü emel ve çıkarlarını tesirsiz hale getirebilecek güçtedir. Bunun için burada paydaş ülkelerin de Türkiye gibi cesur, çelik gibi bir irade ortaya konması gerekir. Bu projenin ve bölgenin kaderi süper haydutların insafı, merhameti ve kaderine terkedilemeyecek kadar hayati ve önemli bir meseledir.

Fırıldak batının oyun ve düşmanlıkları bitmek tükenmek bilmez. Onlara asla güvenilip dayanılmaz. Uluslararası dostluklar ve çıkarlar karşılıklı kazan-kazan ve güven-güven mantığı üzerine inşa edilir.  Zengezur koridoru Türkiye Orta Asya jeopolitiğinin köprüsü olması, dosta güven vermesi, düşmanın moralini bozması beklenen bir gelişmedir. Kimler bu projeyi sahipleniyorsa onlar bizim stratejik dost ve ortaklarımız, kimler bu projeye karşı çıkıyorsa onlar da stratejik rakip veya düşmanlarımız olduğu, olacağı unutulmamalıdır. Bundan sonra biz de, tavrımızı ve gardımızı ona göre almalı, kendimizi ona göre konumlandırmalı, dost ve düşmanlarımız kim bilmeliyiz.

Her zaman ve zeminde zoru zor bozar, güçlüyü güçlü yener. Bu adaletsiz dünyada haklı da olsanız, eğer; güçlü olmazsanız varlığınızın hiçbir değeri, kıymeti ve tesiri yoktur. Haklılar güçlü olmazsa, güçlüler haksız da olsa her yeri işgal eder ve sömürür. Aslanların güçsüz olduğu yerde, krallığını önce çakallar ilan eder.

Arif Altunbaş, Haber 7