Arif Altunbaş
Arif Altunbaş
HABER7 YAZARI

Uşaklar ve Kavşaklar

GİRİŞ 23.02.2024 GÜNCELLEME 24.02.2024 YAZARLAR

‘’BİR bilim insanının dinci olabilmesine bir türlü akıl erdirememişimdir. Dindar olabilir. Ama dinci olamaz. Erbakan dinciydi. Profesördü ama torpilli takımından değildi. Öğrencileri onun çok iyi bir hoca olduğunu söylerlerdi. ’’(*) diyor batının kuyruğuna takılıp giden bir köşe yazarı. Adını anmak bile kötüyü reklam sayılacağından adı lazım değil.

İslam dininde ‘’Müslüman, Münafık ve Kâfir’’ diye üç insan tiplemesi vardır. ‘’Dinci’’ veya ‘’Dinsiz’’ gibi kavramlar sadece ateistlerin edebiyatında kullanılır. Ülkemize batı medeniyetinden getirilen bu ve bunun gibi birçok kavram kültür emperyalizminin dilimizi, dinimizi, anlayış ve kültürümüzü bozmak için kullanılır. İslam ülkelerinde Müslümanları aşağılamak, karalamak ve olduğundan farklı göstermek esas amaçtır.

Şu lafa bakın ve düşünün! Bir insan, ‘’Dinci’’ olamaz, ama ‘’Dindar’’ olabilirmiş.

Peki dinci ne demek? ‘’ TDK’ daki sözlük anlamı:  Dinî görüşleri her alana yaymak isteyen kimse dinci.’’  ‘’Dininin buyruklarını, kurallarını eksiksiz olarak yerine getiren, dinine çok bağlı (kimse).  İnandığı dinin emir ve yasaklarına uyan kişilere dindar denir. ‘’

‘’Bir insan Müslüman olabilir ama namaz kılamaz. Kur’an okuyabilir ama Kur’ ana inanamaz. Allaha inanır ama O’nun emir ve yasaklarını yerine getiremez.’’  Manasına gelen din tahribatcısı zır cahil bir yazarın sefaleti.

Batı medeniyetini kuran bilim insanlarının yıllarca üniversitelerinde ders kitabı olarak okuttukları İbni Haldun, Farabi, EL Cabir, İbni Arabi, İbni Sina, İbni rüşt, El Cezeri ve benzerleri dindar Müslümanlardı. Hıristiyan din adamlarından ve dindar Hıristiyanlardan da birçok bilim adamı var. Geride ne kaldı? Antik Yunan’ ın düşünürleri Aristo ve Eflatun mu, Aristoteles Arşimet, Platon ve Pisagor mu?

Kim ve hangi dinden ve milletten olursa olsun, insan inandığı ve iman ettiği şeyin en iyisi o olduğuna bilerek ve ona inanır. Bunun için onu kendisine din, düşünce ve hayat rehberi olarak seçer. İman edip inandığı dine başkalarının da inanması ve doğruyu bulmasını istemesi gayet doğal ve insani bir tavırdır.

Balata sıyırmış bazı batı imalatı merdiven altı kafalar hala zannediyorlar ki, ‘’din, dindarlık, dincilik’’ her türlü ilerlemeye ve gelişmeye karşı ve düşman. Onlar bir asırdır Türkiye de Mozart’ ı Beethoven’ ı, Çaykovski’ yi dinlediler ama hepsini toplasan bir Neşet Ertaş veya Aşık Veysel ruh inceliği çıkmaz. Bu ilerici (!) Ortaçağ kafalı aydın taslakları senfoni orkestrası ve bale izlediler, opera seyrettiler Hacivat Karagöz oynatıcısı bir ustanın zeka, espri yeteneğinden çok uzaktırlar. Yaşadıkları trajedi tam bir uyuz kibarı Hanzo sendromudur.

Bunlar gibileri süper aydınlar (!) bir ara, ‘’Anıtkabir'in bayrak direği ipini kendimiz ürettik’’ diye düğün bayrak etmişler, neredeyse bundan dolayı kendilerini NOBEL ödülüne layık bile göreceklerdi. Milletin evinde tuvalet, banyo, içme suyu ve kanalizasyon yokken bu kiralık sıyırmış kafalar her yeri heykellerle donatarak çağdaş ve medeni olacaklarına inanıyorlardı.

Seksen sene sonra ülkenin başına beğenmedikleri dinci (!) Erdoğan geldi. Dünyadaki ilk SİHA gemisi ile insansız savaş uçağını, en yüksek teknoloji ile donatılmış Kağanı, Kızılelma’yı, Hürkuşu yaptı.  Güneş, rüzgâr ve nükleer enerji santrallerini ve daha birçok ileri teknolojik eser ve ürünleri hayata geçirdi. Uzaya İMECE uydusunu fırlattı. Lazer güdümlü 1000 km menzilli nokta atışıyla vuran füzeler yaptı Hızlı tren, elektrikli araçlar, denizaltılar, elektronik harp sistemleri ve daha neler neler yaptı. Bunları dünyada 170 ülkeye satmayı başardı. Evet, o dinci deyip beğenmediğiniz Müslüman liderin yönetiminde yapıldı ve başarıldı tüm bunlar?

Yer sofrasında yemeği sağ eliyle yiyen, ayakkabısını evinin dışında çıkaran, namaz kılan oruç tutan, özbe öz Anadolu çocukları onların uyuz itler gibi peşinden dolaştıkları batılı emperyalistlere kafa tuttu. Yıllardır istedikleri her şeyi, yaptılar veya yapmaya devam ediyorlar.

Erkek kız birbirinin mahrem yerlerini seyretmeyi çağdaşlık, aynı banyoda birlikte çırılçıplak yıkanmayı modernlik, aynı tuvalette ihtiyaç gidermeyi ilericilik zanneden Ortaçağ kafalı laik gericiler ne yaptılar acaba? Milletimize ve devletimize zarar vermek ve kötülük yapmaktan, hainlerle el ele tutuşmaktan başka ne yaptılar?

Batının gönüllü ilerici (!) yurttaşları ve nesilleri deizme kaydı. X - Y kuşağıyız diye inkâr, isyan ve tuğyanın, batılı sömürgeciliği bataklığında çakılıp onların ücretsiz kölesi oldular. Geziciler, 15 Temmuz darbecileri, yuvarlak masanın yamuk taşeronları, PKK ve DEM ‘in inkarın ve küfrün zehriyle demlenmiş ittifak sarhoşları…

Ülkemin yol ayrımındaki kavşaklarının sefillerini oynadılar. Kuklalar batılı kuklacıların elinde hala oynatılıyorlar. Bular sahte kahramanların izindeki tenekeden vatan kurtaran uyuz aslanlar, yalan alıp sattıkça burunları uzayan pinokyolardır.

Arif Altunbaş, Haber 7

 

YORUMLAR 5
  • Kaan 9 ay önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı yine
    Cevapla
  • Ekrem 9 ay önce Şikayet Et
    ALLAH CC razı olsun çok güzel döşemişsin altına bende imza atarım keşke onlardan da bir kişi bu yazıyı okusa
    Cevapla
  • Yaşasın Filistin 9 ay önce Şikayet Et
    Abi ALLAH CC razı olsun nekadar da güzel yazmışsın emeğine sağlık
    Cevapla
  • Zafer 9 ay önce Şikayet Et
    Türkiyenin yoldan çıkanlara ihtiyacı yoktur. Yol ayrımından önce bunlarla aramızın ayrılması lazım.
    Cevapla
  • İLYAS 9 ay önce Şikayet Et
    Ağzınıza sağlık...kaleminiz keskin olsun
    Cevapla