Bu ülkede neler oluyor diyenlere iyi şeyler olduğunu söyleyebilir miyiz şimdi?

Hayır…

Ergenekon terör örgütüne karşı dik duruş sergileyen Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ü cesaretinden dolayı herkes tebrik ediyor mu sanıyorsunuz?

Cesareti ve olayların üzerine kararlı gidişi bu savcının kendi sonunu da hazırlayabilirdi, çünkü…

Bu ülkede Ergenekon’un uzantısının nerelere ulaştığını son tutuklananlar ile çok yakından görme şansını elde ettik.

Derinlere giden ciddi bağlantıların bulunduğunu, bu ülkede darbe planları yapan bir örgütü çökertmenin ne denli zor olduğunu birlikte takip ediyoruz.

Cesareti tebrik, adaleti alkışlamak gerek.

Verilen kararlar bugünden itibaren tartışmaya açılacak.

Yargının siyasallaştığı tartışmaları tüm hızıyla devam ediyor ve gündemimizde daha uzun bir süre de misafirliğini sürdürecek.

Medya kimlik bunalımı içerisinde ideolojilerini çarpıştırıyor. Artık ak beyazla eş anlamlı değil bizim medyamızda. Bazılarına göre ‘ak’ inatla siyahlaştırılıyor medyamızın etkin güçleri tarafından.

Hukuk, bir takım çıkar çevreleri tarafından siyasal zeminler üzerine oturtuldu iddiaları her geçen gün daha da büyüyor.

Çıkar çevreleri kendilerini haklı çıkarmak adına kararların yanlışlığı üzerine tartışmalar başlattı bile.

Her masaya yatırdıklarında biraz daha art niyetleri ortaya çıkacak.

Neyi tartışıyoruz?

Darbeyi pardon yargıyı…

Bugün bir savcı çok önemli bir örgütün çökertilmesi operasyonunu büyük bir cesaretle yürütmüştür.

Tesadüfe bakın, Emekli Orgeneral Şener Eruygur, ‘ayışığı’ ile başladı ama cezaevine de ‘Sarıkız’ı göremeden Hurşit Tolon’la gönderildi.

Enerjisini darbelere ve muhtıralara harcamış bu ülkenin evlatlarının ne kadar zorlu işlerin altında olduğuna şimdi tanıklık etme zamanı.

1960’ta dedelerimiz çok yakından tanımıştı darbeyi bu ülkede. Babalarımız 1960 ve 1980 darbelerine ülkenin enerjilerini teslim etmişlerdi.

12 Mart, 28 Şubat, 27 Mart muhtıraları hepimizin birikimlerini bir anda yok etmedi mi?

Şimdi çocuklarımız yarınlarında darbe görmeyecek ümidiyle girerler düşüncesi içinde olanlara soruyorum.

Bu ülkede bir daha darbe olur mu?

Ya da birileri çıkıp yeniden darbe planları yapar mı? Muhtıralar hazırlanır mı yine?

Dedelerimizin, babalarımızın ve bizim gördüklerimizin çocuklarımız tarafından görülmemesinin endişesini yeniden yaşar mıyız?

Ben inanmıyorum. Son zamanlarda Genelkurmay’ın demokrasi için yapmış olduğu çabaların bu ülkenin ciddi anlamda yararına olduğunun herkes farkında.

İzin verilmemiş olsa idi ordu evinde hangi arama, Ergenekon’un belgelerine bu kadar rahat ulaşma yapılabilirdi?

Demokrasiyi özümsemiş ve onun için çaba sarf eden Genelkurmay’ı tebrik etmek gerekiyor artık.

Yolun açık olsun Türkiye…

Tek korkum ise Ergenekon terör örgütünün kendinden daha güçlü bir derin örgüt tarafından deşifre edilmiş olması.

Ayhan kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com