Yeniden kapatmanın davasının seyri başlıyor kamuoyunda bıraktığımız yerden.

Çöl sıcaklarının kavurduğu ülkede gündem ise tansiyonu iyice yükseltmiş durumda. Her geçen gün daha da artacak olan harareti ise ancak seçim rahatlatacak gibi gözüküyor.

Her telden, her dilden konuşan siyasiler, yeni gündemlerin peşinde koşarken ülkenin çöl sıcaklarına teslim olduğu bu günlerde, çölleşmeye seyirci kalıyor.

Belki de siyasilerin sessiz ve derinden de olsa gündemlerine almayarak ‘ortak akıl’ yürüttükleri tek kaçış noktası oluyor küresel ısınma.

Isınıyoruz, hatta kavruluyoruz.

Her geçen gün biraz daha sıcağa teslim olurken barajlarımızdaki suları inadına tüketip susuzluğa doğru gidiyoruz.

Dünya çölleşiyor... Türkiye kuruyor kimin umurunda.

Fikirlerimizle kirlettiğimiz insanların bu seferde yaşadığı ortamları ellerinden birer ikişer almaya başladık. Umursamaz tavırlarımız ise her geçen gün daha da artıyor…

Ergenekon’un iddianamesindeki her şey tabiki önemli, unutup yok saymak mantıksızlık olur.

AK Parti’nin kapatılması ülkede yeniden siyasi kaosun yaşanması demek...

Ama unutmayın bugün önemsemediğimiz doğa, yarın bize büyük kaoslar ve felaketleri hatırlattığında dualarımızdan başka neyimiz kalacak acaba geriye. İnsanlar kendi kıyametlerini hazırladığının farkında değil.

Biz kısır döngü tartışmalarının içinde ‘değirmen taşı’ gibi dönmeye devam ederken dünyanın atmosferini unutmaya başladık.

Unuttuklarımız aradığımızda ise bize küsmüş bir doğa ile karşı karşıya kalacağız.

Büyükşehirler susuz kalıyor, ama su israfına dur diyen kaç kişi var ki bu durum karşısında?

Göller, barajlar, ırmaklar, dereler kuruyor…

Biz hala yanan ormanları seyrederken, ciğerimiz yanıyor teraneleri, ile vicdanımızı rahatlatmaya çalışıyoruz.

Gündemin Temmuz sıcağında yaktığı meşaleyi alıp taşımak yerine herkes doğayla barışmak için neden adım atmıyor acaba?

‘5. Dünya Su forumu’ İstanbul’da yapılacak peki biz neyi konuşuyoruz?

-Bu forumdan 50 milyon Euro kazanacağımızı.

Suyun kıymetini ondan kazandığımız paradan anlıyoruz ancak.Küre ısınıyor, gündemimiz sıcak siyasiler ise hala küresel ısınmanın sorunlarına el atacak!

Öyle sıcak günler geçiriyoruz ki, İstanbul son 10 yılın en kurak mevsimini yaşarken susuzluğa doğru hızlı adımlarla ilerliyor.

Melen Çayı’ndan gelen su da yetmeyecek. Uyuma İstanbul suyuna sahip çık.

Ankara, İzmir susuzluğun kritik eşiğinde.

Afrika’nın acıdığımız o kuraklık görüntülerine giden bir ülke, onu destekleyen şehirler.

Korkuyorum, boy boy afişler ile insanlarımızı eğitip, suyuna sahip çıkmaya davet ederek bir yerlere varma şansımız da olmayacak pek yakında.

Ergenekon, ekonomik durgunluk, AK Parti’nin kapatma davası içerisinde saniyelere endeksli değişen gündemlerle uğraşırken bizi bekleyen asıl tehlikeyi çoktan unutmuşuz.

Bizim unuttuklarımızın bize felaket olarak döneceğini düşünmek bile bizim kadar yöneticilerimizin de huzurumuzu kaçırmalı.

Nitekim aynı gökkubede ortak nefesleri paylaşıyoruz.

Ayhan Kıskaç

Ayhan.kiskac@hotmail.com