Savaşın gölgesinde kendi kaderine terk edilmiş masumlar ve çocuklar…

Bir savaş yaşanıyor sizin üzerinizden haberiniz olmadan.

Yoksulun, muhtacın üzerinden geliyor Hilton’un, karasal yayın haklarının mücadelesini yapanlar…

Öbür yanda Ramazan sofrasında kendilerine uzanan bir sıcak dost eli bekleyenler…

Yüzyılın iyilik hareketi…

Hükümeti zora sokmak adına siyasetin tam göbeğine getirildi ve üzerinden yoğun tartışmalar başlatıldı.

Ya Alman Mahkemelerinden kovulan CHP Milletvekillerine ne demeli.

Öbür yanda kendisinden imtiyaz bekleyenleri açıklayan ülkenin Başbakanının düşürülmek istendiği durum…

Hilton arazisi ve menfaatler için hukukun tüm üstünlüğünü çiğneyen ama hukuktan dem vuranlar.

Her şeyi bel altına çeken bir takım kalemşörler!

Utanmayacak mısınız bir zaman sonra dulun, yetimin, öksüzün, muhtaç vatandaşların yüzüne bakarken?

Yıllardır her ay sekmeden, ihtiyaç duyduklarında yanlarında parlayan o Deniz Feneri’ne kusulan kinin bu kadar büyütülmesinin ardındaki nedenleri bilmiyor mu bu millet?

Deniz Feneri kimlerin kapısını çalmadı ki!

Kimlere yardım götürmedi dersiniz?

Sizin lugatınız “Yardım” kelimesini tanımaz belki ama bilenler biliyor onları.

Siz şimdi “Deniz Feneri” aleyhine haberler yapmaya devam ederken, onlar kapı kapı dolaşıp, gönüllü neferleri ile birlikte yardımlarını dağıtmaya devam ediyor.

Biliyorum bu ışık hiç sönmeyecek. Sönmemeli de.

Hata varsa bir suç işlenmişse suçlular zaten cezalarını bulacak ama Deniz Feneri, Aydın Doğan’ın hırslarının kurbanı olmayacak ve olmamalı.

Sizin getirmeye çalıstığınız karanlığa rağmen bu ışık hiç sönmemeli.

Yoksulun evinde kaynayan çorbası,

Yetimin okul önlüğü,

Öksüzün maması,

Savaşta evleri başına yıkılanların başını soktuğu dört duvarı oldu bu hareket.

Onların duası ile büyüdü, sizin siyasi saldırılarınız ile yok olmamalı.

Depremde evsizlerin evi, kimsesizlerin kimi olan bu hareketin ünü bu ülkeyi çoktan aştı.

Savaş bölgelerine ilk gidip canlarını bile tehlikeye atarak insanlara yardım götüren bir hayır kuruluşu haline geldi.

Her ay düzenli olarak Deniz Fenerinden yardım alan aileler hiç anlam vermeden şimdi Aydın Doğan ve O’nun kalemşörlerinin yaptıklarından en büyük yaraları almıyor mu sanıyorsunuz?

Onların ekmeklerine kan doğranmıyor mu şimdi?

Kimsenin ulaşamadığı hayaller Deniz Feneri’nde 1001 dilek olup minik yavruların dudakları arasına gülücük olarak kondurulmadı mı?

Çocukların hayal dünyasındaki isteklerini tek tek gerçekleştirmedi mi bu hareket?

Pakistan, Nijer, Endonezya Açe, Makedonya, Filistin, Lübnan, Irak, Kırım ve Bosna’daki minik çocukların gerçekleşen hayalleri olmadı mı?

Kimsesiz kimi, yoksulun hayali olan bu dernek Ramazan Ayı içerisinde ciddi saldırılar ile karşı karşıya kaldı?

Hırs ve rant uğruna “Yüzyılın İyilik Hareketi” çökertilmeye çalışılıyor.

Kimsesizleri kendi kaderine bırakmamak, yoksulu, muhtacı, yetimi, öksüzü ağlatmamak için Deniz Feneri yapılan tüm bu saldırılara aldırmadan kapı kapı dolaşıp yardımını yapmaya devam ediyor?

Ya siz?

Ayhan Kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com