Seçimin nabzını Fatih’te yakından takip ederek attırmak istedik. Misyon kenti Fatih’in misyonu ve vizyonunu Fatih’in adaylarından dinlemeye devam ediyoruz. Bu kez durağımız CHP. Millet caddesi üzerinde CHP Fatih adayı Can Özyedierler’in çalışma ofisine giderek burada kendisiyle görüştüm.

Siyasetin öncelikli olarak gerilim politikalarından beslenip beslenmemesi üzerine başlıyoruz sohbete. Özyedierler başlıyor anlatmaya;

“Biz, gerginlikten beslenen siyaset üslubu içinde olmayız ve olmayacağız. Kampanyamızı da Fatih’in sorunlarına ve çözümlerine ayırdık. Yani biz sorunların çözümüne ilişkin iddiamızı her platforma taşımaya çalışıyoruz. Bunları da birkaç başlık altında toplamaya çalıştık.

Bir tanesi Fatih’in deprem riski ile ilgili. Fatih, olası İstanbul depreminden en fazla etkilenecek ilçedir. Bu riski artırmak ve bu noktada Fatih’lilerin can güvenliğini sağlamak sorumluluk  üstlenen tüm belediyelerin görevidir. Bugüne kadar bu yönde atılmış somut bir adım yok. Bu nokta itibariyle biz, Fatih’te mevcut imar planlarının değişmesini ve insanların binalarını kat karşılığı ceplerinden para çıkmadan, belediyenin de cebinden para çıkmadan yenileyebilecekleri bir projeyi öngörüyoruz.”

Mevcut binaları nasıl yıkıp böylesi bir projeyi yapacaksın dediğimde ise;

“Bir plan dahilinde yıkacaklar ve yeniden yapacaklar. Bu planda birincisi, çok dar sokaklardan kurtulacağız. Yeşil alanı olmayan, otoparkı olmayan, sosyal donatı alanları olmayan bir kentten kurtulacağız, bir ilçeden bir bölgeden kurtulacağız, yeni bir kent kuracağız. Fatih’in tamamı plan dahilinde düzenlenecek. Ve bu plan dahilinde bu yenilemeyi yapacağız.

Vatandaşların imar yapılırken geçici konaklaması, belediyenin organizasyonunda ve gözetiminde müteahhitlerin finansmanı ile sağlanacak.”diyerek alternatifini de söylüyor geciktirmeden.

Mevcut arsalarda binaların yıkım yerine yeni binalar yapacağız. Bitişik nizamlarda insanların iknasının nasıl olacağını merak ettiğimi belirttiğimde ise;

Bunları yapı adası olarak düşünüyoruz zaten. 5366 sayılı bir yasa var. Bu, yıpranan tarihi ve kültürel varlıkların yenilenmesi ile ilgili olsa da bu kapsamda geçerli bir yasa. Biz vatandaşın sahip olduğu değeri daha değerli kılacak bir proje ile gidiyoruz. Vatandaşa sen evini ver biz buraya yeni bina yapalım sana da parasını verelim, sana da başka yerden ev verelim demiyoruz. Proje bu: 6 ay içinde 8 ay içinde tamamlayıp ömrünü tamamlamış evini alıp, yerine yeni ev alacaksın. Yani belediye de bunun hakemi olacak, gözetmeni olacak. Bu büyükşehirle birlikte yapacağımız bir proje aslında. Yani alt yapısıyla üst yapısıyla

düşünülmüş yep yeni bir kent. Ada bazında yani çok önemli olan bu parsel bazında değil. Parsel bazında bu projeyi uygulama şansına sahip değiliz.

Seçimi kazandınız ve büyükşehir farklı bir parti oldu o zaman bu projede uyumu sağlayabilecek misiniz?

Şunu söyleyeyim. Gider vatandaşa şikayet ederim. Buna kimse engel olamaz. Hiçbir siyasetçinin insanların can güvenliğini tehlikeye atacak durumda olmaya hakkı yoktur. Bunu vatandaşa şikayet ederim. 5060 yıllık binalar demir yorgunluğu çekiyor. Biz bu binaların tabut olmasını engellemek istiyoruz. Biz büyük bir iddia ortaya koyduk. Eski binaları tasfiye edip yepyeni bir kent yaratmak. Aşağı şeridi turizm bölgesi yapmak. Turizme yönelik konaklama eğlence tesisleri ve rehberlik hizmetleri bunların hepsini Fatih’te öngörerek çoğaltmak istiyoruz. Bu proje ile işsizliği önleyeceğiz. Şu anda Fatih’te en önemli kültürel miraslarımız işgal altında. Bir taraftan işgal altındaki tarihi eserleri kurtaracağız, bir yandan da yeni bir kent inşa edeceğiz.

Büyük bir hayalimiz var. Biz belediyeciliği çöp alan, kaldırım yapan yandaşlarını zengin eden belediyecilikten farklı bir belediyecilik yapmak istiyoruz. Ya, bu da olur mu? Ne yapacaksın belediyeye adam mı alacaksın? Hayır belediyeye adam almayacağız. Belediye olarak bir vizyon ortaya koyacağız.

Belediyeye adam almamasının açmasını istiyorum bu kez kendisiyle azda olsa çelişerek;

Belediyeye adam almayacağım bir şey değil. Yani  belediyeye mutlaka adam alacağım. Belediye de partizanlık yapmamış gayrı siyasi işlere bulaşmamış tüm kadrolarla arkadaşlarla yolumuza devam edeceğiz. Tabiî ki bizim anlayışımızı bizim hedefimizi vizyonumuzu içine sindirmiş üst düzey kadrolarımızı tabiî ki görevlendireceğiz. Ama alt düzeyde şefti, memurdu bu tür düzeyde olan arkadaşlara çalışacağız. Kıyım içinde olmayacağız. İnsanları işsiz bırakmak için değil, iş sahibi yapmak için geliyoruz.

Fatih’in anlamını soruyorum.

Fatih güzel bir yer. Ben 47 yıllık Fatih’liyim. Burada doğdum. Rahmetli babam yaşasa 95 yaşında olurdu. Fındıkzade, Ali Paşa, Koca Mustafa Paşa… Bütün ailem burada doğdu. Fatih benim için çok önemli. Benim memleketim, doğduğum büyüdüğüm yer. Ama benim için önemli olmasından öte insanlık için önem var. Yani Fatih’in herhangi bir noktasına giderseniz İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların başka ırklarında baksa milletlerin uluslarında, başka dinlerinde kendisini görebileceği, ifade edebileceği mutlu olabileceği heyecan duyabileceği bir takım miraslara rastlıyoruz. Bunları ortaya çıkarmamız lazım.

Yani Fatih bugün içinde bulunduğu noktayı hak etmiyor. Fatih ne yazık ki, artık insanlar tarafından bir varoş gibi görülmeye başlandı. Fatih’te yoksulluk işsizlik kol gezmeye başladı. Bu beni rahatsız ediyor.

Ayhan Kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com