Ayhan KISKAÇ
Ayhan KISKAÇ
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Yazıcıoğlu'nu öldüren neden

GİRİŞ 06.04.2009 GÜNCELLEME 06.04.2009 YAZARLAR

Muhsin Yazıcıoğlu daha önce de belirttiğim gibi ardında ciddi bir travma bıraktı.

Sadece travma mı?

Hayır akıllarda cevap bekleyen birçok soruyu da...

Kaza komisyonu kurulacak, kaza araştırılacak ve sonra suçlu bulunacak diye gönüllerimize su serpmeye çalıştığımız şu günlerde akıllarımız nedense cevabını bulamadığımız birçok sorunun kaosunu yaşıyor.

Ben komisyonların olayları tam anlamı ile aydınlatacağına pek inanmıyorum.

Bu ülkede bugüne kadar kurulan komisyonların kaç tanesinde sonuca varıldığını bana söyleyebilecek birisi varsa lütfen ayrıntıları ile bildirsin bende bilgileneyim.

Komisyonun sorgulama mantığı resmi makamların notlarından öteye geçmediği için sonuçta pek başarılı olmuyor?

Oysaki bu tarz incelemelerde resim makamların ötekise geçip detaylara inmek gerekmiyor mu? 

İsterseniz kazanın oluş trafiğinden yola çıkarak biraz sorguyu beraber derinleştirelim.

Kazanın olduğu 25 Mart günü helikopterin düşüşünden itibaren hatalar zincirinin birbirini izlediğini yakından gördük.

Her  açıklama kafa karıştıran türden.

Öncelikle Çağlayancerit’ten kalkan helikopterin düştüğü iddia edilen 16,30 sularında yakın yerlerde ciddi bir patlama yada çarpma sesi meydana gelmiş.

Esnaf bu sesin ardından işyerlerini boşaltıyor ama kimse haberlerde helikopterin düştü iddiası geçene kadar sesin nereden geldiğini anlayamıyor.

Yer Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi…

Kazadan hemen sonraki telefonla beni arayan çok sayıda kişi arama noktasının yanlışlığından bahsediyordu. Üstelik bu kişiler ilçe ve alay jandarmayı arayarak helikopter kazası sonrasında Muhsin Başkan’ın arandığı yerin yanlış olduğunun bilgisini de telefonlarla yetkililere bildirmişler.

Buradan gelen bilgiler istihbarat olarak İçişleri Bakanlığı'na gönderildi mi? Gerek Emniyet gerekse Jandarma bu konuda ne yaptı?

Onların bu bilgileri verdiği günün gecesinde BBP Genel Merkezi’nin NASA'dan bilgi istediği haberi geliyor Cafesiyaset’te Muhammet Kutlu imzalı. Koordinatlar isteniyor ve resmi makamlara BBP'lilerin "ahbap" ilişkisi" ile getirtilebiliyor.

Bu koordinatlar sonrasında arama çalışmaları farklı noktalara yönlendirilirken Gölbaşı Halkı’nın da söylediklerinin doğru olduğu ortaya çıktı böylece.

Oysaki Obama'nın Türkiye ziyarete nedeniyle uyduların Türkiye'yi gözetlediği bu günlerde neden resmi makamlar koordinat desteğini kendisi istemedi?

Şimdi bu bilgileri neden yazdığımı düşününlere, komisyonun işe nereden başlayacağının yol haritasını çıkarmada bir katkı sağlamak istediğimi belirtmek istiyorum.

Zincirin en temel sorunu ise Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’den gelen açıklama oldu.

Bilici, kazadan hemen sonra “teyit edilmemiş olsa bile Yazıcıoğlu’nun durumu iyi açıklaması” ile tansiyonun düşmesine sebep olmuştu belki ama işte en önemli hata da burada yapılmış oldu.

BBP Genel merkezi Kayseri Valisi ile yapılan görüşmenin ardından hemen bir açıklama yaptı ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun sağlık durumunun endişe verici olmadığını söyledi.

Kaosun bu çıklamadan sonra başladığını herkes hava kararınca anladı.

Bu durumda bilginin ilk ve teyit edilmemiş bilgiler olduğunu söyleyen Bilici “doğru söylüyorsa” BBP Genel Merkezinden gelen açıklamanın "cinayet" olmadığını kim söyleyebilir ki?

Ama…

Bilici BBP Genel Merkezi’ni “teyit ihtiyacı var” diye bilgilendirmedi  ise bu durumda yapması gereken en önemli işi sayın valinin bildiğini düşünüyorum.

Vali Bilici açıklamasını yaptı.

BBP Genel Merkezinden gelecek bilgi ise kazadaki hatalar zincirinin çözümünün başlangıcı olacak. Bu anlamda birilerinin çıkıp bir açıklama yapacağını ve artık zan altında kalan Bilici’nin açıklamasının doğru olduğunu ya da yanlış olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum.

Bu yazdığım kısım sadece iletişimdeki hataların başlangıcı idi.

Peki arama kurtarma çalışmasında koordinasyonda hiç hata olmadı mı?

Neresinden tutsanız elinizde kalan bir arama kurtarma çalışması…Devletin imkanlarına inat kazmadan ve kürekten başka malzemesi olmayan köylüler enkaza ilk ulaşan oldu.

Helikopter düştüğü andan itibaren istihbarat kaynakları gerek askeri ve gerekse emniyet ekipleri tüm verileri iyi değerlendirip İçişleri Bakanlığı’na yada kiriz masasına ulaştırmalıydı.

Ama kimin umurunda ki?…

Oysaki Yazıcıoğlu’nun helikopterinden sağ kurtulan bir kişinin olduğunu bilmek bile tüm birimlerin harekete geçirilmesi için yeterli neden değil miydi?

İsmail Güneş tüm bunları bilenler tarafından gözlerimizin görmediği bir noktada ölüme direnirken kırık ayağı ile donarak ölmedi mi?

Bu saatten sonra suçlu arama çalışması içerisinde olmaktan daha çok hatalar zincirinin devam etmesine hayıflanıyor insan.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün Helikopter ile ilgili yaptıklarına mı yanasın?

Kayseri Valisi’nin söylediklerine mi?

En önemlisi de Büyük Birlik Partisi Genel Merkezinin apar topar yaptığı "durumu kurtarma" açıklamasına mı?

Bu yapılan hatalar zincirinden sonra yanlış yerde helikopter arama çalışmalarının bir önemi olmadığını düşünenlerin de pek haksız olmadığını söylesek ne olur ki?

Birileri kızacak olsa da, etrafında bir sevgi çemberi oluşturulmuş Yazıcoğlu’nun böylesine basit bir şekilde öldürülmesine seyirci kalmanın ne kadar acı verici bir durum olduğunu tüm Türkiye yaşadı.

Gözlerimizin önünde işlenen cinayete seyirci kaldık maalesef.

Büyük Birlik Partisi’nin Genel Merkezi derhal Vali Mevlüt Bilici ile görüşmelerinde neler konuşuldu ve neden bu açıklamalar yapıldı sebebini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Aksi durumda zan altında kalanlar masum olmayan soruların muhatabı olmaya devam edecek.

Çünkü tüm bu açıklamalar arama kurtarma çalışmalarının gecikmesine neden olmadı mı?

Dikkatli araştırılmadan yapılan bu açıklamalar “Reisi” geri getirecek mi? Yada İsmail Güneş’in boynu bükük ailesini babasızlıktan kurtaracak mı?

Ayhan Kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com

YORUMLAR 16 TÜMÜ
  • yaşar inan 16 yıl önce Şikayet Et
    eşref bitli olayının tekrarı. bu olay eşref bitlis olayına çok benziyor. buzlanma , kötü hava koşulları. itiraz yasak
    Cevapla
  • Seyhun Sertan 16 yıl önce Şikayet Et
    Sn. Ercan Güven'e. Yorum yapmak elbette hepimizin hakkı, lakin yorum yaparken dikkatli, yerinde, ve sosyal sorumluluk taşıyarak yapmak gerekir diye düşünüyorum. Kimse geç ulaşalım halkın sevgisi artsın şeklinde fütursuz bir tavır sergileyemez, kaldı ki orada canlı olduğuna emin olunan bir insan daha var, Sn.Osman Demir'in de hatırlattığı gibi Muhsin Başkan sevilsin diye diğerleri ölüme terkedilemez. Kaldı ki, Muhsin Başkan'ın sevilmesi kaza sonucu değil, kaza önceki yaşantısının bir sonucudur.
    Cevapla
  • osman demir 16 yıl önce Şikayet Et
    Mantık hatası. Ercan güven özrü kabahatinden büyük derler ya senin yorumda o hesap akıllara ziyan olmuş. Herkes öldü ise helikopterde iha muhabiri nasıl bildirdi. İha muhabirinin ölüme terkedilmesi gayet normalmiş gibi yorum yapmışsın da. Onunda sahip olduğu can Muhsin Yazıcıoğlununki kadar değerliydi. Muhsin Başkanın sevilmesi için muhabirin ölümemi terkedilmesi lazımdı.. Yorum yaparken biraz insaflı davranın lütfen..
    Cevapla
  • ercan güven 16 yıl önce Şikayet Et
    Durum İlk Anda Belliydi. İHA muhabiri herkesin öldüğünü ilk konuşmasında ve sonraki konuşmalarında görüştüğü herkese ifade etti. Bunu niye anlamak istemiyorsunuz? Muhsin Başkana geç ulaşılması halkın ona olan sevgisini artırdı. Belki de istenilen o idi. Allah rahmet etsin.
    Cevapla
  • fahrettin 16 yıl önce Şikayet Et
    (3). -köylerden bil alınmaması bir kasıt değilmi -oysaki her köyün telefonu ve ulaşım imkanı var -İçeden duyulan patlama köydende mutlaka duyulmuştur, -uçan kuştan haberi olan JİTEM koca helikopteri takip edemedimi -aramayı ters yöne yönlendiren ve herşey,ve daha çok sorular sorulup sorgulama yapılmalı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle