Ortamı gerenler geleceğine katkı sağladığını çok iyi bilir.

Siyasetin saklanan samanı da “mağduriyet ve gerilim”...

DEP’li vekillerin geçmişte yaka paça gözaltına alındığında yaşanan manzarayı siyasi hafızalar unutmadı.

Bugün DTP’li vekiller benzer bir sonun hazırlığı içerisinde.

Siyasetin saklanan samanı alev alacak dikkat etmeliyiz.

Ortamı geriyorlar.

Sebebi gerilimden nemalanmak.

DTP’nin yaptığı ilk şov olmayacak bu tartışmalar.

AK Parti cephesinde ise demokrasi için anlamsız bir çırpınışı şahit oluyoruz.

İçişleri Bakanı geçmişteki olaylar yaşanmayacak teminatı ile bir anlamda DTP’nın gerilim tuzağının önünü kesti ama…

Meclis Başkanı Köksal Toptan da adeta yaşanacakların önüne geçmek için kendi çapında bir önlem aldı.

1994 Yılında yaşananların bir benzerinin kendi döneminde yaşanmasına engel olmak için meclisin tepesinde yapılan hata kendinden uzun bir süre söz ettirecek.

Hataların zincire dönmesi aslında kamuoyunun vicdanını da rahatsız etmeye başladı bile.

Meclis Başkanı DTP’li vekillere  “sehven” gönderdiği tebligatın ardından bunları tekrar toplatarak, duruma ikinci bir yanlış müdahaleyi yapıyordu.

Tebligat ulaştırılamadı mı yoksa ulaştırılmadı mı tartışması yüce meclisi de töhmet altında bırakacak.

Bu olayın ardından da gözaltı olacak yada olmayacak, ifade alınacak yada alınmayacak mağduru oynayanlar yine seçmenin karşısına geçip kendi aslan payını alacak.

Geçmişte DEP'liler devletten çekiniyordu, bugün devlet DTP tarafından sindirilmiş durumda.

Devletin tüm sindirilmişliğine rağmen DTP çıkmış bir yandan mağduru oynamaya hazırlanıyor.

Unutmayalım...

Bu millet Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlaşmasını  mağdur ve mazlum olduğu günlerde yaptı.

Yine bu millet en kritik dönemde ikinci AK Parti iktidarını Cumhurbaşkanı krizinde yaşanan olaylara tepki göstererek başa getirdi.

Şimdi sıra kimde?

Meclisin içinde mağduru oynayan DTP’nin PKK’ya karşı sert bir açıklaması olsa idi bugün ciddi nemalar ile çıkardı bu parti bu tartışma ortamının içerisinden...

Şimdi sadece onları yakından tanımayanların saflığından faydalanabilirler.

****

Abdullatif Şener’in “Türkiye Partisi” hakkında bir iki cümle etmek gerekli.

Şener siyasetin neredeyse “mesihi” ilan ediliyordu Ak Parti’den ayrıldığı günlerde.

Bu arada kimlerle görüştü?

Kimlerden ret cevabı aldı adım adım takip ettim.

Çok kapıyı çaldı son zamanlarda ama ilk günlerindeki görkemli karşılamaları bulamadı birçoğundan. Daha yolun başında “siyasi Mesih” “mayın tarlası “ oluverdi birdenbire.

Türkiye Partisi için son olarak şu kadarını söyleyebilirim.

Çoğunluğunu Çerkezlerin oluşturduğu partinin yönetiminin Türkiye’yi ne kadar kucaklayacağına ise varın siz karar verin.

Ne diyelim ülkemiz için hayırlı olsun

Ayhan KISKAÇ / Haber 7
ayhan.kiskac@hotmail.com