Birileri Başbakana iletsin
Sessiz yığınların sesi deniyor O’na.
Meydanlarda gürül gürül çağlardı çağlamasına ya bu gün sancılı bir dönemin geçiş sürecinin içerisinde buldu kendisini.
Ak Parti’nin 2011 sürecine girişindeki sancıları yazarken “içimdeki birilerinin memnun kalmayacak sıkıntısının” biran önce giderilmesi gerektiğini de düşünüyorum.
Ergenekon dönüm noktasında...HSYK bile artık taraf olma cihetinde ve top yekün bir savaşın önemli tarafında adeta.
Her şey erken bir seçim için rota belirleme ve ortamı germeden ibaret.
Aslında Ak Parti’nin de önemli dönüm noktası sınavı başladı. Kabullenilsin yada reddedilsin bu sınav onlar için çetin yolların da habercisi.
Ak Parti’nin kısacık zamanda aldığı başarılar üniversitelerde tez konusu, akademisyenler tarafından ders konusu olarak işlenmedi mi geçmişte?
Ve Türkiye’nin belası “Ergenekon Davası” için en ciddi süreçlerden birisi bu iktidar zamanında başlatılmadı mı?
Ak Parti sistemin içerisinde “muhafazakar demokratlığını” bugün yavaş yavaş kaybediyor.
Misyon kaybedilince de sıkıntı kendini hissettiriyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ı güç yapan misyon parti teşkilatları tarafından destek almayınca parti içerisinde enerji yavaş yavaş kendini tüketme sürecine girdi.
Doğum sancıları hızlı bir şekilde atlatıldığı gibi şimdi parti farklı bir hastalığın içerisine götürülüp “vebalı” hale getirilmek isteniyor.
Asıl olan Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki kurmaylarının arazide güçlü bir çalışma yapması gerektiği değil midir?
Dengir Mir Mehmet Fırat Genel Başkan Yardımcılığından istirahate geçtiği günden bu yana parti içerisinde Başbakan’a ciddi anlamda destek olan kurmay çıktı mı?
Kurmaylardan kamuoyuna yönelik ciddi açıklamalar gelmeyince lider sürekli açıklama yapma ihtiyacı hissetmedi mi?
Erdoğan tek başına tüm saldırılara hedef olduğu gibi, açılan cephelerde de savaşının sürekliliğini de korumayı başardı bir başına.
Kime rağmen?
Parti içerisinde kendisine destek vermeden bekleyen kurmaylarına .
Artık Erdoğan “yorgun lider” sinyallerini veriyor. Yoruluyor çünkü yaşı, tek kişi tarafından yapılamayacak olan bu kadar yoğun tempoya müsade etmiyor.
Kurmayları ise; ciddi anlamda alttan lidere destek sağlayıp O’nun hareket alanını rahatlatmıyor.
Daha önce de yazdım, hatırlattım kongreler ciddi sancılı geçiyor.
Genel merkezin aday desteklediği yerlerde bile sancılı süreçler yaşandı. Bazı iller ise sessiz sedasız kayıp hanesine yazıldı.
Kazananlar elbette teşkilatın içerisinden gelen insanlardı.
Düşünün Konya, Trabzon, Yozgat gibi iller genel merkezin desteklediği adayların dışında insanları tercih ederek parti yönetimine “mesajını” vermiş oldu.
Bu mesajlardan ne anlaşıldı? Kimler gerekeni aldı orası bilinmez ama birileri Başbakan Erdoğan’ı hala yanlış bilgilendirip, doğru yolun dışına çıkarmaya çalışıyor.
Erdoğan Ergenekon cephesinin gedikli kitlesi ile çarpışırken birde HSYK'yı buldu karşısında.
HSYK’nın hükümete ve Adalet Bakanı’na karşı başlatmış olduğu bu hareketin nereye varacağı ve gündemi ne kadar işgal edeceği şimdilik bilinmiyor ama...
Erdoğan’ın bu kadar işin arasında birde tek tek partinin kongreleri ile ilgilenmesi ise “olmaz işlerin” arasında.
Cephelere ek olarak partiyi ayakta tutma çabası çok yoruyor O'nu. Buna rağmen üzerindeki yükü ciddi anlamda paylaşmak için özel çaba sarfeden birileri de yok.
Cephelerin derinliğinde liderin “dalkavuklar” diye tabir ettiği insanlara çok dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerek 2011’e dair şunları belirtmenin bu ülkenin faydasına olacağı kanaatindeyim:
Erdoğan'ın çevresine kümelenmiş ama lidersiz bir “anlam” ifade etmeyen kalabalıkların ülkede seçim kaderini değiştirmediğini hepimiz biliyoruz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin ve karizmasının tartışılmazlığını bildiğim ve inandığım kadar partinin içerisinde ciddi bir sıkıntı olduğunu da belirtmek gerekli artık.
Kongreler yapılıyor ve genel merkez bu süreç içerisinde kendisine yakın bulduğu birisini destekleyerek adayını kamuoyu ile paylaşıyor. Bundan daha doğal olan bir sonuç olmadığını da altını çizeyim.
Adaylar elbette çıkacak ve yarış olacak. Yarışın kazananı da elbette bir kişi olacağına göre rakiplerden birisi ayakta kalacak.
Kongre sürecinde bazı adayların çıkışına gösterilen tepkiler Türkiye’nin birçok yerinde karşı duruş hareketleri başlattı bir anlamda.
Elbette genel merkezin adayını desteklemesi ve O’nun kazanması için çaba sarf etmesi kadar doğal birşey olamaz. Ama rakip adayların da baskı unsurları ile sindirilmesine gerek görülmeden.
Demokrasinin kuralı olmalı bir anlamda yarış. Ama bu yarışlarda sergilenen baskı sonunda derin yaralar oluştu parti içerisinde.
Parti içerisinde alt kadrolar genel merkez korkularını yaşamaya başladı. Ekime kadar yapılması planlanan genel merkez kongresinde isimlerini özellikle şimdi açıklamayacağım bazı değişiklikler bir ölçüde alt kadroların da rahatlamasına neden olacak.
Değişeceğini öğrendiğim ve ileriki yazılarımda ismini kamuoyu ile paylaşacağım bazı isimlerin partiye ivme getireceğinin de altını çizmek istiyorum.
Bir kopuş, bir rehavet, benden başka alternatif yok düşüncesi ise partinin önündeki en büyük engel.
Kısa bir geçişten sonra birileri Başbakan Erdoğan’a iletsin diye başladığım ana konuya gelelim:
Dün sokaklarda, berberde, okul önlerinde toplanan, size canı gönülden inanan coşkularını sizinle paylaşmak için saatlerce bekleyerek gösteren kalabalıklara lütfen bakın neredeler?
Kahvede köylü Memet Amca size televizyonda izlerken gösterdiği heyecanı şimdi gösteriyor mu?
Fatma Teyze mitinglerinize gelmek için kilometrelerce mesafeden kalkıp yorulmayı göze almıyor artık.
Eskiden bayraklarınızı gönüllü asan o kalabalık gençlik şimdi ancak para alınca gidip afişleme, bayraklama yapıyor.
Gönüllü ordusu kaybediliyor
Partinin kapısında yatan aç susuz koca bir günü geçiren ve defalarca kez şahit olduğum o partililer artık eski coşkusundan uzak.
Eskiyle yeniyi kıyaslayıp neden beni böylesine coşkulu ortamlarda karşılayan o kalabalıklar aynı havayı vermiyor sezisine kapıldınız mı bilmiyorum ama...
Dün belediyelerde baş tacı edilen vatandaşlar artık bıkkın eski tip memurlara teslim edilmeye başlandı.
Esenler’de M Teyfik Göksu, Pendik’te Salih Kenan Şahin, Sultangazi Cahit Altunay’ın dışında kaç belediye başkanı vatandaşa canı gönülden kucak açıyor dersiniz?
Sizin taksi duraklarında içtiğiniz çayları bu saydığım isimlerin dışında kaç isim yapıyor?
Vatandaşın hafızası şimdi not ediyor.
2011 çok yakın ve önemli ise Ergenekon davasının devam etmesi de o kadar önemli.
Ak Parti bu süreci sonuna kadar götürmeli... Ama sandıkta size oy vermek için “1994 misyonunu” geri gelmeli.
-
mehmet akın 16 yıl önce Şikayet EtDikkat...! (2). Durum böyle olunca heyecanını yitirmiş bir parti kongresine bile gelmeyen partililer partisine kırgın halk topluluğu, Şu durumu hiç düşünüyomusunuz? % 40 oy almış bir parti vede iktidarda olmasına rağmen bir çok konuda derdini halka anlatamıyor %20 oy almış bir parti söylemleriyle kamoyunu daha çok etkilemeyi başarıyor, sebep ne biliyomusunz? Ak partinin Gönüllü dava erleri partiden içeri adımını atamaıyorlarda onun için nerdeyse partinin kapısına "çarıklılar" ve "aşıklar"giremez "menfaatperestler" girerBeğen
-
mehmet akın 16 yıl önce Şikayet EtDikkat...! (1). Sayın Başbakanım biliyorum işleriniz çok ama nolur bu yazıyı ve yapılan yorumları dikkate alınız, Kayseri ve diğer bir çok il deki gelişmeleri inceleyiniz Kayseri de iktidar partisinin kongresinde 7.500 kişilik salon dolmadı siz salondan ayrılınca delegeler dışında kimseler kalmadı, İl başkan yardımcısı Köylüyü aşağılar lafları alenen söyler oldu"çarıklılar" şeklinde il başkanı özel işlerinden vakit bulupta partiyle hiç ilgilenmiyor partiyi özel işlerine giden yolda atlama taşı olarak görüyor.Beğen
-
Sami yitik 16 yıl önce Şikayet EtBitiş Başladı. Refahyol hükümetinin 2 yılda Koalisyonla yaptığını bunlar tek başlarına 8 yılda yapamadılar halk vergilerle işsislikle inim inim inliyor kapanan dükkanın hesabı yok ,demirel mesut yılmaz hükümetleri gibi benzine zamla sigaraya zamla klasik hikümet olmayı cindoruk bile yapar,ya git Erbakan hocaya sor yada gömleği giy çünki beceremiyor .Beğen
-
Ünal Orhan 16 yıl önce Şikayet EtKaplan gözü. Rocy Balboa filmlerinden anımsarsınız.Başarıya aç boksör önüne geleni deviriyordu.Sonra cebi para görünce,başarılar rütin olunca tepe üstü indi.Madurken,mağrur noktasına çok çabuk geldi Başbakan.Ve uçağını iniş rotasına soktu.1994 ruhu içinse ruh çağırma seansları para etmez.Çünkü jipler,bol makyajlı,afili kapalı(!) bayanlar haline geldi o koşanlar.Gerçek kitle ise anasını alıp gitti.Bu gidiş bitiş ile sonlanır.Padişahınıza iyi bakın :)Beğen
-
Emre Çetin 16 yıl önce Şikayet Et... Yazarımıza yazısı için çok çok teşekkür ediyorum. Oldukça başarılı bir yazı. Parti içindeki çözülmenin boyutlarını ortaya koyuyor. Gerçekten de öyle. Bu rehavet, teşkilatların çoğunun tembelliği yüzünden AK Parti bu seçimde kazanacağı yerleri bile kazanamadı. Erdoğan'ın derhal Genel Kongrede dizginleri ele alması, iyi iş yapmayan teşkilatı görevden alması gerekiyor, ki yazarımız da belirtmiş. Daha dinamik, hareket getirecek yeni yöneticiler geldiği takdirde parti düzelecek, kötü senaryo gerçekleşmeyecektir.Beğen