Uzun süredir siyasi arenanın cereyan eden Ergenekon tartışmasından öteye geçemeyen kısır döngüsü bana bile “yeter” feryadını ettiriyordu.

Okuyucularım ne kadar ilgileniyor onu bilemem ama “Ergenekon” ile yatıp onunla uyandık uzun süre... Uykularımız, rüyalarımız olmaya da devam ediyor bu dava.

Ülkenin önünü tıkayanlar sonuncu oyunlarında da davaları ile ülkede iş yapılmasını önüne geçmeyi ciddi anlamda başardı sanırım bu kez.

Siyaset çok küçük yaşlardan beri ilgimi çekiyordu ya son günlerde Ankara’nın kısır döngüsü bıkkınlık getirdi biraz bana ve “aramıza soğuk rüzgarlar estirdi” dediğim bir anda yine o eski hareketi görünce açıkcası biraz heyecanlandım.

Meclis başkanlığı ortamı ısıttı...Ak Parti bana göre beklenen bir hamle yaparak en önemli kurmaylarından birini Meclis Başkanlığına aday gösterdi.

Köksal Toptan ilk olarak veda turlarına çıkacak ama bundan sonra ne yapacağı ise son derece önemli.

Toptan’ın Başbakan ile görüşmesinin ardından Milli Eğitim Bakanı olarak isminin Ankara kulislerinde yoğun bir şekilde zikredilmesi farklı bir gelişmenin de sinyallerini verdi.

Ak Parti ile Ergenekon gibi bazı konularda farklı söylemlerde bulunan Toptan’ın ilk göz ağrısı olan bakanlığa dönmesi ise ciddi anlamda dengelerin gözetilmesi ile yakından ilgili tabiî ki.

Toptan bu saatten sonra Ak Parti’yi terk edip iddia edildiği gibi DP'nin yapılanma sürecinin içerisine gider mi derseniz; cevabım hayır olacak.

Parti içerisinde merkez sağın önemsediği bir isim olduğunu söyleyebiliriz Toptan için. Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen kulislerin iddialarında ne kadar haklı olduğunu da yakın zaman da test etmiş olacağız.

Dengeler alt üst olunca 2011 de bir kaza yaşamak istemez Ankara.

AK Parti 2011’e hazırlanırken kongreler sürecinde yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa gidermek için Mehmet Ali Şahin ile tabanına mesajını verdiği gibi Köksal Toptan ile de merkez sağın farklı kesiminin de kopuşunu önlemek istiyor.

Tüm bunların yanı sıra DP İlhan Kesici için harekete geçti.

Çok yakından takip ettiğim önemli bir olayda Demokrat Parti içerisinde yaşananlar. En baştan beri Cindoruk bu partinin emanetçisi gözüküyordu.

Bu gelişme benim dost ortamlarında özellikle altını çizdiğim ve gelecekte kimin lider olacağı konusunda sürekli kulislerden beslediğin öncelikli konularımdan birisi.

Demirel, Cindoruk ve ANAP’ın Genel Başkanı Salih Uzun gibi isimlere yakın arkadaşları dinledim biraz. 

DP çatısı altında birleşmenin olacağı ve son viraja girilen şu günlerde Çankaya’da yapılan gizli toplantı'da Demirel’in icazeti ile partinin kilidinin İlhan Kesici'ye verileceğinin sinyalleri verildi.

İlhan Kesici’nin, konuşmamakta ısrar ettiği öte yandan CHP tarafından kaçmasın korkusu ile Meclis Başkan adayı gösterildiği bu günlerde kafası iyice karıştı gibi.

Kesici, eski tüfek bir siyasetçi ve ne yaptığını iyi bilenlerden birisi. Demirel'e danışmadan da ciddi hamleler yapmaz.

Ankara’nın DP’si de hareketlendi ama gelecekte başarısı ne olur burası düşündürücü.

CHP Meclis Başkanlığına ortaya çıkıp bir aday gösterdi ama sanırım yakın zamanda adayını DP'ye başkan verecek.

MHP'nin yeni kongre sürecine giriyor olması dengeleri değiştirir mi peki?

Ekim Ayı içerisinde parti kongreye gidecek. Devlet Bahçeli’nin karşısına iki aday birden çıktı.

Ahmet Reyiz Yılmaz, Koray Aydın.

Bahçeli’ye her gün bir konudan vurmaya çalışan Ahmet Reyiz Yılmaz ve sessizliğini koruyan Koray Aydın MHP içinde ciddi bir operasyon olmasına neden olacak gözüküyor.

En azından MHP’nin genel merkez kongre listesinin askıya çıkarılacağı tarihi seçimden birkaz gün öncesine alması bile ciddi bir operasyonun başlangıcı gibi gözüküyor.

Ankara’ya taze kan olarak Mustafa Sarıgül’ün gelmeye hazırlanması ise merkez sağı rahatsız edecek gibi.

Sol seçmenin oylarının kendisine geleceğini düşünen Sarıgül söylemlerinde sağ seçmeni kullanacağının sinyallerini verdi bile.

Sarıgül’ün kuracağı parti ve yapılanması ile ilgili olarak derin analizler yapmak için henüz erken.

Tüm bunlardan sonra beklentilerini yüksek tutan Ak Parti’nin 2011 için zor sürece girdiğini söylebiliriz. En azından kongrede yapacağı değişiklikler ise son derece önemli.

Ak Parti Genel Merkez Kongresinde listeye girecek isimler ve parti üst yönetimindeki değişiklikler partinin alacağı oy oranı ile çok yakından ilintilendirilecek.

Çünkü büyükşehir kongrelerinde yaşanan sıkıntılı süreçten sonra genel merkezin tabana vereceği mesajı bekleyen seçmen hayal kırıklığı yaşamak istemiyor.

Partinin tabanı ile yönetimi arasında oluşan kopukluk seçim sürecinin de belirleyicisi olacak.

Nede olsa partiden seçmeni koparmak için yıllardır bekleyen partiler sandık başındaki nöbetçilerini geri çekmedi.

Tüm bunlardan sonra siyaset arenası meclis başkanlık süreci ile iyice ısındı, partiler yapacakları  kongreleri ile cadı kazanı gibi kaynayacak.

Ankara iki aylık yüksek tansiyonda bakalım hangi kazalara bir kez daha yakından tanıklık edecek.

Ayhan Kıskaç

ayhan.kiskac@hotmail.com