Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerinde ezici bir üstünlükle kazandığı zafer dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Avrupalı liderler temkinli tebrik mesajları verirken, Kremlin'in eline de tarihi bir fırsat geçti. Kırım ve ilhak edildiği açıklanan 4 bölgenin Rusya kontrolünde kalması artık hiç olmadığı kadar yakın bir senaryo...

Bu durumun başlıca sebebi Cumhuriyetçi lider Trump'ın savaşları bitirmeye yönelik politikası olacak. Üçüncü yılına girmeye hazırlanan Rusya-Ukrayna Savaşı'nda, Kiev, NATO'dan aldığı destekle Rusya'yı belirli bir seviyede durdurabildi. Başkent Kiev'i ve birçok bölgeyi işgalden kurtardı. Ancak Tokmak kasabası üzerinden Melitopol'e açılması planlanan taarruz planı ve Kursk bölgesindeki operasyonlar, Rus ordusunu şoka uğratmadı. Melitopol kırsalındaki tüm girişimler püskürtüldü.Kursk'ta Ukrayna ilerlemesi durduruldu.
 
Özellikle Donetsk kırsalında Rus Ordusu'nun yavaş fakat kendinden emin ilerleyişi devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski, bugüne dek Beyaz Saray'dan milyarlarca dolar ekonomik ve askeri destek aldı. ABD Avrupa'nın "korunması" noktasında Kiev'i kırmızı çizgi olarak belirledi. Fakat bu durumun değişmesi ve Ukrayna'nın barışa ikna edilmesi muhtemel. Kırım da dahil olmak üzere hukuki olarak olmasa da fiilen Rus hakimiyetinin tanınması; Bunun karşılığında Rus ilerleyişinin durması ve ateşkes anlaşmasının imzalanması masada.

 
AVRUPA'NIN GÜVENLİK HATTI ARTIK POLONYA'DAN İTİBAREN ÇİZİLEBİLİR
 
Trump'ın NATO ülkelerine yönelik tutumu malum. Washington'un yıllardır süren Avrupa'yı koruma politikasından uzaklaşmak istiyor. Zira başarılı bir iş adamı olan Trump'a göre bu ülkeler kendilerini koruma kapasitesine sahip olmalarına rağmen; bu işi kendileri için yapan bir ABD olmasından memnunlar.
 
Peki ABD Avrupa'yı yalnız bırakırsa ne olur? Öncelikle Baltık ülkeleri ciddi güvenlik problemleriyle karşılaşabilir. Çünkü ne Letonya, ne Litvanya ne de Estonya'nın kayda değer bir ordusu bulunmuyor. Ukrayna da savaşın getirdiği yıkımla beraber ciddi kayıplar yaşamış durumda ve savaş sonrası uzun bir süre ayağa kalkması mümkün değil. Ordu modernizasyonundan önce ülkenin yeniden inşasına yönelik çalışmalar yürütmek durumundalar. Ve şimdiden borçları yüz milyar doları aşmış vaziyette.
 
Polonya senelerdir ordusuna yatırım yapıyor. ABD'den milyarlarca dolarlık alımları var. Türkiye halen NATO'nun en büyük 2. gücü, ancak Polonya'nın şimdiden üçüncü sıraya yerleştiğini söylemek yanlış olmaz. Dolayısıyla NATO'nun yeni savunma hattını Polonya'nın oluşturacağı düşünülebilir. Ne gariptir ki, Nazi Almanya'sının işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattığı Polonya, Almanya'nın bir numaralı kalkanı olacak.
 
POLONYA'DAN ÖTESİNDE ASKERİ OLARAK CİDDİ PROBLEMLER VAR
 
Almanya, nitelik olarak güçlü bir orduya sahip olsa da envanter miktarı oldukça kısıtlı. Aynı zamanda olası bir savaşta Rusya'yla boy ölçüşebilecek bir askeri kapasiteye sahip değil.Keza Çekya, İsviçre, Slovakya, Slovenya, Belçika, Hollanda ve birçok ülke Almanya'dan da kötü durumda.
 
Fransız ve İngiliz orduları da Almanya'yla benzer bir kabiliyete sahip. Onları İtalya takip ediyor. İspanya, Portekiz ve diğer Avrupa ülkeleriyse oldukça zayıf.
Dolayısıyla bir yandan düzensiz göçmen sorunu, diğer aşırı sağın yükselişi ve Rusya'ya uygulanan ambargolarla yaşanan enerji problemlerine hükümet krizleri eşlik ediyor. Trump'ın seçilmesiyle birlikte yeni gümrük vergileri de kapıda.
 
TÜRKİYE'NİN ROLÜ OLDUKÇA KRİTİK
 
Tüm bunların ışığında, Avrupa Ukrayna'da savaşı destekleyebilecek durumda olmayacak. Çünkü artık kendi güvenliklerini kendilerinin sağlamaları gerektiği yeni bir dönem başlıyor.
 
Bu noktada Ankara'nın arabulucu rolüne de dikkat çekmek gerek. Rusya'yla diyalog kurabilen ve ilişkilerini geliştirebilen tek NATO ülkesi Türkiye.. Avrupa ülkeleri, Moskova'ya karşı yeniden barışçıl politikalar izlemek durumunda kalacak. Dolayısıyla Türkiye'nin anahtar rolünden yararlanmak istiyorlarsa, Avrupa Birliği görüşmelerinde yapıcı adımlar atmaları gerekecek..Aksi halde, yalnız ve zayıf bir Avrupa, her zaman Rusya'nın iştahını kabartır..
 
Bartu Eken - Haber7