Yunanistan'ın Ege'deki politikasını anlamak için bazen sadece attığı adımlara bakmak yeterlidir. Atina, "Aşil'in Kalkanı" adını verdiği görkemli bir isimle, hava savunmasını modernize etmek için İsrail'in kapısını yeniden çalıyor.

Bu, ilk bakışta sıradan bir silah alım haberi gibi görünebilir. Ancak zamanlaması ve içeriğiyle, bu hamle askeri bir modernizasyondan çok, derin bir stratejik itirafı niteliğinde.

ATİNA TÜRK SAVUNMA SANAYİİNİ YAKINDAN İNCELİYOR

Peki bu telaşın, bu milyarlarca avroluk paniğin arkasında ne var? Cevap, Yunanistan'ın kendi medyasında bile saklanamayan bir gerçekte gizli: Türk savunma sanayiinin ezici yükselişi.

Atina, yıllardır envanterinde paslanmaya yüz tutmuş Rus yapımı OSA-AK, TOR-M1 ve S-300 sistemleriyle kendini avutuyordu. Ancak bu sistemlerin, Türkiye'nin ürettiği Bayraktar, ANKA, Akıncı gibi oyun değiştirici teknolojiler karşısında ne kadar aciz kaldığını en iyi kendileri biliyor.

İSRAİL’LE İŞBİRLİĞİ YAPARAK TÜRKİYE’YE ÖNLEM ALMAYA ÇALIŞIYORLAR

Bütün dünya, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıları konuşurken, Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılamalar sürerken, Atina'nın bu rejimin kapısını çalması, Batı'nın o meşhur çifte standardının en net fotoğrafı.

Türkiye'yi her fırsatta yayılmacılıkla suçlayan, en ufak bir hak arayışını saldırganlık olarak yaftalayan Yunanistan, bugün İsrail'in teknolojisine milyarlarca avro ödemekte hiçbir beis görmüyor.

Dahası var. İsrail'in Atina'ya sadece savunma sistemleri değil, aynı zamanda üzerinde yerleşim olmayan küçük adalara konuşlandırılabilecek dronlar teklif etmesi, niyetin sadece savunma olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Bu, Ege'deki dengeleri Türkiye aleyhine bozmaya yönelik bir hazırlık niteliğinde okunabilir.

ATİNA KULİS ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜYOR

Bu telaşın bir diğer sebebi de Avrupa'daki yeni güvenlik mimarisi. AB'nin drone duvarı projesi, Yunanistan'ı bir yandan heyecanlandırırken, bir yandan da derin bir korkuya itiyor.

Atina'nın bu projeye "Türk savunma sanayisinin dahil edilmemesi" yönünde kulis yapması, aslında ne kadar zayıf ve yalnız hissettiğinin bir kanıtı.

Sonuç olarak, Atina'nın "Aşil'in Kalkanı" adını verdiği bu proje, aslında bir güç gösterisi değil, bir panik atak belirtisi. Gelişmelerin nereye evrileceğini ise zaman gösterecek.