Cem Küçük
Cem Küçük
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Anadolu Sermayesinin Yükselişi ve Rant

GİRİŞ 03.08.2010 GÜNCELLEME 03.08.2010 YAZARLAR

2001 Şubatında anayasa paketinin atılmasıyla patlak veren büyük ekonomik krizde gecelik faizler yüzde 7 bine kadar çıkmıştı. Bankada 1 trilyon parası olanlar bir gecede neredeyse 100 milyara yakın faiz geliri elde ediyorlardı.

Bu durumdan en çok memnun olanlar hayatını bu ranta bağlamış olan TÜSAİD zenginleriydi. 2001 yılının verileri açıklandığında TÜSİAD üyelerinin önemli bir bölümü gelirini faizden elde etmişti. Devlete olan vergi borçlarını devletten aldıklarıyla kredilerle ödeyenler bunlardı. SSK’yı iflas noktasını getiren üretmeden tüketmeye alışmış bu kafalardı. Hükümetlere IMF’yle anlaşma imzalatanlar bunlardı.

Ama artık bu rantiyeci kesim yolun sonuna geldi. Niçin mi? 2009 ISO (İstanbul Sanayi Odası) verilerine göre ilk 500 büyük sanayi kuruluşunun 70’ini Anadolu’dan gelen şirketler oluşturuyor. Anadolu’dan faaliyet gösteren bu şirketler üretim yapıyorlar ve ürettiklerini hem iç pazara satıyorlar hem de ihracat yapıyorlar. Piyasa koşulları şeffaflaştıkça, nasıl rekabet edeceklerini gösteriyorlar.

Ürettikleri kârları da yine işlerine yatırıyorlar. Bir nevi katma değer yaratıyorlar. Peki bu durumdan kim rahatsız oluyor? Elbette TÜSİAD. Çünkü TÜSİAD kendi tekelinin kırıldığının farkında değil. Anadolu’nun her yerinden güçlü şirketler ortaya çıkıyor. Bugüne kadar hükümetlere istediğini yaptıran TÜSİAD artık işinin ne kadar zor olduğunun farkında.

Anadolu sermayesinin yükselişini önlemek için de her türlü katakulliye başvuruyorlar. Hatırlayın 2008’de dünya başta ABD olmak üzere ciddi finansal krizlere girdi. ABD’de 40 yakın banka battı. Bunların içinde kolay kolay batmaz denilen Lehman Brothers iflas edince diğer banka ve factoring şirketleri sapır sapır döküldüler. Buna İngiltere ve Fransa’daki şirketler eklendi. İzlanda iflas etti. Likidite krizi her yeri ciddi biçimde sardı. Üretim ve istihdam oranları olmadığı kadar düştü.

Bütün bu olumsuz tabloya ve krizin sorumlusu Türkiye olmamasına rağmen TÜSİAD ve medyadaki adamları Türkiye’de büyük bir kriz varmış gibi ekonomik tablolar yayınlamaya başladılar. Halbuki işin rengi böyle değildi. Çok iyi bir ekonomi uzmanı olan Süleyman Yaşar –önceden Taraf’ta, şu anda Sabah’ta yazıyor –büyük Türk işadamlarından bazılarının yurtdışındaki fonlarda büyük paralar kaybettiğini ve bu paraları geri almak için hükümete baskı yaptığını ısrarla vurguluyordu.

Hatta o dönemlerde IMF’yle bir stand-by anlaşması yapılması için hükümete güya akıl veriyorlardı. IMF’den alınacak paraların da kendi bankaları üzerinden piyasaya verilmesini istiyorlardı. Böylece Avrupa’da kaybettikleri zararların bir kısmını böyle telafi edeceklerdi. Bazı bildik basın yayın organlarında Türkiye’nin ekonomik notu Avrupa’daki bazı kuruluşlara dayanarak kötü gösteriliyordu. Deutsche Bank Türkiye’nin ekonomik krizi aşması için en az 25 milyar dolara ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Ara parantez Doğan Grubu’yla Alman derin devleti arasındaki ilişkiyi unutmamak lazım. Deniz Feneri yalanlarının işin içine Başbakanı da katarak nereden türediğini hatırlarsak işin rengi belli olur.

Ama hükümet rantiyenin bu numarasını yutmadı ve IMF’yle anlaşma yapmadı. Türkiye 1946’dan beri ilk kez IMF’yle anlaşmamıştı. Hükümete dediğini yaptıramayan TÜSİAD ve yandaşları ve rantseverler şimdi Türk-Kürt çatışmasından medet umuyorlar. Dörtyol’daki apaçık Jitem kokan hareketler, her gün gelen şehit haberleri bu kesimlerin iştahını kabartıyor. Ama artık nafile. Geçti Bor’un pazarı…

Türkiye AB’yle ilişkilerini sağlamlaştırdıkça, rekabet ortamı geliştikçe bu en çok Anadolu’da el emeği göznuruyla çalışan ve üretmeye hevesli Anadolu sermayesinin işine yarayacak. Kurt puslu havayı sever misali Türkiye’nin karışması en çok rantiyecilerin hoşuna gider. Yüksek bürokrasi, yargı, iş dünyası üçgeni artık yolun sonuna geldi. Bunlar son çırpınışlar…

İşte bakın Anayasa paketine kim hayır diyorsa, onları iyi tanıyın. Kime hizmet ettiklerini daha iyi anlayacaksınız.

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com

YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • gökhan 15 yıl önce Şikayet Et
    bu kadarda toz pembe nasıl bakabiliyorsunuz. anlamak mümkün değil ben bilgisayar mühendisiyim anadoluda yaşıyorum 2 yıldır işsizim artık bu hükümet döneminde blişimcileride ithal edilmeye başlandı hintli bilişimciler geliyor yurt dışından anadolu sermayesiymiş herkez rant peşinde ülke varlıkları haraç mezat satılıp yandaşlara peşkeş çekmekle anadolu sermayesi oluşmuşsa onu bilemem ama ülkenin durumu hiç iç açıcı değil il kkez bu derece bölündük, orduyu bile böldüler kimsenin yüzü gülmüyor 12 eylülde bile bu kadar moralsiz değildik sonumuz hayır olsun
    Cevapla
  • pc-kopat 15 yıl önce Şikayet Et
    anadolu sermayesi. böyle birşey yok. sadece taşralı garibanı ucuz oy deposu olarak gören ikinci bir elit sınıf var. kimse kendini kandırmasın
    Cevapla
  • mustafa akgül 15 yıl önce Şikayet Et
    cem bey biryere kadar. çok doğru tespitlerde bulunmuşsunuz.ama ekonomi adına anlattıklarınız gerçekleri tam yansıtmıyor.dün faiz revaçtaydı bu gün borsa.dün ahmet dolar milyoneriydi bugün mehmet dolar milyoneri.kişilerin zenginliği halkın zenginliğimidir sizce?bu memlekette birçok insan yardımlarla yaşıyor.yani sadece rant el değiştiriyor.83tehatırlarım rahmetli özal kemer sıkacağız derdi.27sene geçmiş kemer paçavraya dönmüş bizler hala o kemeri sıkmaya devam ediyoruz.yok benim zenginim iyi zengindir diyorsanız size katılırım.
    Cevapla
  • ertan 15 yıl önce Şikayet Et
    GEMİ. YAZIYOR YAZIYOR ANADOLUNUN SERMAYESİYLE alınıan GEMİCİK leri yazıyor.... malesef yazmıyor (akp) herşeyi görüyor biliyor yapıyor yağıyor gürlüyor satıyor yiyor herşeye bir şey buluyor malesef. kim olursa olsun chp.mhp.dp.vs iktidardan düştükten sonra hem parti olsun hem yandas medya olsun ne yapacaksınız çook mereak ediyorum yazık gerçekten cok yazık ve vahım.
    Cevapla
  • kaan mert 15 yıl önce Şikayet Et
    hiç sanmıyorum. bu ülkedeki kopradorlar ve onların bilinçsiz hizmetkarlarının ülke yönetimindeki ektileri asla gücünü kaybetmez. küresel sermaye onları her zaman destekler. çünkü etkin medya bu kompradorların elinde. herşeylerini kaybetseler bile medyayı bırakmazlar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle