Çanlar artık TÜSİAD için çalıyor!
Malum 12 Eylül’de referandum var ve yavaş yavaş hemen herkes niçin evet ya da hayır oyu vereceğini açıklıyor. Hayır oyu vereceklerin yeminli AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı dışında henüz gerçek fikirlerini duyamadık. Ha bir de, yargının ele geçirilme olayı var. Bu da nasıl olacaksa? Halkın temsilcileri HSYK ya da Anayasa Mahkemesine üye seçerse, bu yargıyı ele geçirme oluyor. Ama yüksek yargı al gülüm ver gülüm yapıp birbirleri için üye seçerse sorun yok. Pardon bir de CHP seçerse sorun yok.
Hadi siyasileri ve yazar-çizer takımını geçtik. Peki TÜSİAD gibi bir kurum niçin fikrini açıklayamıyor? İşadamları istikrarı sever, yatırım yaptığı yerde güven arar, demokrasi ister. Bizdekiler ise postalcılara bayılır. Askeri darbeyi kınayamaz, muhtıralara gık çıkaramaz. Bugüne kadar hep rantla, yüksek faiz, yüksek enflasyonla beslendiler. Tipik bir üçüncü dünya modeli olan yüksek faiz, yüksek enflasyon modelini nedense bizdeki işadamları çok sever.
Böyle bir ortamın yaratılması için elbette darbecilere, cuntacılara ve provokatörlere ihtiyaç var. ABD merkezli mortgage krizinin tetiklediği ekonomik durgunlukla yurtdışındaki fonlarda büyük paralar kaybeden bazı işadamları hükümete IMF’le anlaşması için sürekli baskı yaptılar. Eğer hükümet IMF’yle anlaşırsa gelecek paranın kendi bankaları üzerinden piyasaya verilmesini istiyorlardı. Ama hükümet IMF’yle anlaşmadı ve koparılan yaygaraların aksine Türk ekonomisine hiçbir şey olmadı. Hatta IMF’ye ihtiyaç olmadığı da ortaya çıktı.
Yıllarca ranta ve kolay paraya alışmış TÜSİAD’çılar ise bu durumdan hiç memnun değiller. Artık darbe de olmuyor. Cuntacılık faaliyetlerinde bulunanlar soluğu Silivri’de alıyor. Yani hesap soruluyor. TÜSİAD’çılar da artık serbest pazar ve rekabetle iş yapmak zorundalar. Tabii artık yalnız değiller. Anadolu sermayesi enselerinde ve böyle giderse TÜSİAD’ın beli kırılmış olacak.
Neticede TÜSİAD’ın evet demesi zor. Zamanında demokratikleşme raporu hazırlayıp Kürt sorununa bile farklı gözle bakan TÜSİAD önüne böyle bir değişiklik gelince bir türlü evet demiyor, diyemiyor. Hala postalcılardan umut bekliyor. İşin zor TÜSİAD. Bu alemde artık yalnız değilsin. Önemin yavaş yavaş sönüyor. Ve hâlâ fikrini açıklayamıyorsun. Çanlar senin için çalıyor ve maalesef kaybetmeye mahkumsun.
Benim Ergenekoncum İyidir!
Eskiden beri özellikle merkez medya genelde sol eğilimli gazetecilerin tekelindeydi. 2000’li yılların başına kadar bu durum devam etti. Ama AK Parti iktidarından sonra medya çeşitlendi. Malum gazeteciler kendisi gibi düşünmeyenleri yandaş ilan etti. Sanki kendilerinin ne olduğu belli değilmiş gibi.
Bu medya mensupları her konuyu tekellerine alıp istedikleri gibi göstermeyi seviyorlar. Birer suçlu olan ve devletin güvenlik güçlerine saldırmaktan çekinmeyen Mahir Çayanları, Deniz Gezmişleri sanki sudan çıkmış ak kaşık gibi gösterirler. Abdi İpekçi’nin, Kemal Türkler’in öldürülmesini köşelerine, sayfalarına taşırlar, ama aynı dönemde öldürülen Gün Sazak ya da İlhan Egemen Darendelioğlu’nun öldürülmesini görmezden gelirler. Elbette İpekçi, Türkler kıymetli insanlardı, ama olayı sadece sol fikirdeki insanlar öldürülmüş gibi gösterdiğinizde hiç samimi olmuyorsunuz.
Şimdi aynı şeyi sürmekte olan Ergenekon davasında görüyoruz. Malum medya Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın masum gibi göstermeye çalışıyor ve bu iki isim için kampanya düzenliyor. Suçlu mu masum mu bunu dava sonunda göreceğiz. Ama merak ettiğim başka bir şey var: Bu iki isim yerine hadi diyelim ki iki ülkücü gazeteci olsaydı yine aynı kampanyayı yapacaklar mıydı? Aynı manşetleri onlar için de atacaklar mıydı? Tabii ki hayır.
Eski ülkücü, yeni ülkücü, dindar, muhafazakâr, İslamcı hepsini alıp içeri tıkabilirsiniz (!), ama solcu, Kemalist aldınız mı olmaz (!) Ayıp olur arkadaşlara.
Yani neymiş? Benim Ergenekoncum iyidir, sizinki kötüdür!
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
-
nightfall 15 yıl önce Şikayet EtDemokrat mısınız!!!!. Eyvah sıra TÜSİAD da yakında birkaç TÜSİAD lı da içeri alınır artık. Neden? Çünkü sizinle aynı düşünmorlar. Alın size demokrat kafalar!!!Beğen
-
lf84 15 yıl önce Şikayet EtTÜSİADA SORULMASI GEREKEN SORU ŞU. Üyelerinizin yönetim kurullarında veya vesaire kadrolarda kaç adet emekli asker var? Askeri ihalelere giren kaç firmanız var? Neden evet diyemedikleri anlaşılmıyor mu?Beğen
-
minber 15 yıl önce Şikayet Etçok doğru tespitler ama musta aydın hala anlayamamış: ). yazının tamamında sonderece yerinde tespitler var tümüne katılmamak mümkün değil birde musa aydın diye bir yorumcu var sayın fettullah gülen cematiyle geçmişta arasında kötü bir anı geçmiş olmalıki bukadar saldırgan : ) neyaşadı bilemiyorum drin izler bırakan bir piskilojik taravma yaşadığı aşikarki pervasızca saldırıyo üsülme o izler zamanla silinir kendini topla dinlen tatil yap :DBeğen
-
necdet kızılırmak 15 yıl önce Şikayet EtHalkın temsilcileri HSYK ya da Anayasa Mahkemesine üye seçerse,. Eğer halkın ? seçtikleri belirtilen yerlere üye seçerse, birikim, kıdem falan araştırmaz, müslüman olsun bizden olsun yeter der, (Çankaya 11. sinin bile aradığı kriter), mesela tartışılan bir anayasa raportörü var, (ayrılacağım diyor bir türlü ayrılamıyor) yalnız onun kafasındaki gibi birilerini Recep bey seçer, halkın? seçtiklerine onaylatır.Beğen
-
musta aydın 15 yıl önce Şikayet Etbaşka kapıya. fethullah adı örgüt olarak kitaplarda yer alırken hiç soruşturma yapılmamaıs tüm kayıt dinlemelerin fethulllah tarafından yapıldığuı açıkca yzılırken hükümetin sus pus olması bir yana üç yıldır inasanların hapiste yatması öbür yana,gizli ihbar diye kozmik odaya girilmesi bir yana,açıkca ihbar var iken fethullaın üzerine gidilmemesi diğer yana.... vicdanlı müslüman insan böyle durumlarda belli olur.Beğen