Hanefi Avcı’nın Kitabı!
Türk kamuoyu Avcı’yı 28 Şubat sürecinde yaptığı çarpıcı açıklamalarla tanıdı. O dönemde herkesin askeri eleştirmekten ürktüğü bir ortamda Hanefi Avcı askerin darbe yapmak için ne gibi tertiplere giriştiğini, EMASYA planını (bu plana göre askerler herhangi bir ilde valiyi devre dışı bırakarak istedikleri güvenlik önlemlerini alıyorlardı), Susurluk sürecini aydınlatacak önemli açıklamalarda bulunuyordu.
Avcı laik kesime göre artık “cemaatin” adamıydı. Peki niçin hemen kendisine böyle bir etiketlenmede bulunulmuştu? Çünkü askeri eleştiriyor ve sade suya tirit bahanelerle dindar insanlara çamur atıldığını söylüyordu.
Şimdi Avcı yine gündemde. Bu kez “Haliç’te Yaşayan Simonlar & Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabıyla. Avcı kitabının ilk 400 sayfasında kendi yaşantısını ve mesleki kariyerinde yaptığı ve kamuoyunda da alkışlanan başarılarını anlatıyor. Bu bölümde özellikle Uzan ailesinin İmar Bankasını nasıl soyup soğana çevirdikleri ve yaptıkları dalavereleri anlattığı bölüm çok iyi. Yüksek yargıda cereyan etmiş bazı rüşvet vakalarını detaylı bir şekilde anlattığı bölümün de herkes tarafından mutlaka okunması gerekiyor.
Avcı kitabın son 200 sayfasını ise tamamen cemaate ayırmış. Önce şunu hemen açıklığa kavuşturalım. Maalesef ülkemizde hemen her olayı komplo teorileriyle izah etmek moda oldu. Avcı da kitabında bunu özellikle vurguluyor. Her taşın altında bit yeniği aramak sağlıklı zihinlerin tezahürü değildir. Bizde de özellikle 1990’lı yıllardan beri bazı kurumlar, kişiler cemaati, yani Fethullah Gülen’i açıkça hedef alıyorlar.
Bazı olaylar nedense cemaatle izah ediliyor. Eski Genelkurmay Başkanı cemaati suçluyordu, bazı siyasi partiler de. Hatta bazı futbol takımlarının başarıları da, futbolcularının takım içindeki etkisi de cemaate endeksleniyor. Elbette ortada bir suç, elde de kanıt varsa ve bu cemaate kadar uzanıyorsa soruşturulmalıdır. Ama bazen bu tür ipe sapa gelmez izahatlarla çok komik duruma düşülüyor.
Hanefi Avcı’nın cemaatle ilgili iddiaları doğru olabilir mi? Bunların mutlaka araştırılması gerekiyor. Ama Avcı’nın cemaat yanlısı polislerin Danıştay Cinayetiyle varolduğu iddia edilen Ergenekon terör örgütü arasında bağ kurmaya çalıştıklarını söyleyip Ergenekon örgütünü hafife alması pek anlaşılır bir durum değil. Elde dilen kanıtlara göre Danıştay cinayetini gerçekleştiren Alparslan Aslan’ın Veli Küçük’le, Muzaffer Tekin’le bağlantıları olduğu biliniyor. Tabii suçlu olup olmadıkları mahkeme sonunda ortaya çıkacak.
Bir diğer konu da Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan’la ilgili yürütülen soruşturma. Avcı burada da Emin Aslan hakkında soruşturma yürüten Savcı Mehmet Berk’i suçluyor ve Aslan’ın haksız yere cemaat yanlısı polisler tarafından harcandığını iddia ediyor. Ancak Avcı nedense Emin Aslan’la uyuşturucu kaçakçısı Habib Kanat arasındaki ilişkiye hiç değinmiyor. Aslan’la Habib Kanat arasındaki ilişkiyi gösteren telefon kayıtları, fotoğraflar, konuşmalar var. Bir emniyet mensubuyla bir uyuşturucu kaçakçısı arasında böyle bir ilişki olur mu sorusuna hiç cevap vermiyor.
Hanefi Avcı’nın en önemli iddiası ise Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil’in Cemaatin emniyetteki imamı olduğuna yönelik yazdıklarıdır. Avcı’nın Özdil’le ilgili yazdıkları doğru mu, yanlış mı, saptırma mı bilmiyoruz. Yapılacak soruşturmalarla bu işin gerçek yüzü ortaya çıkacaktır.
Hangi kurumun içinde olursa olsun, görevine, makamına bakılmaksızın eğer bir kişi suç işlemişse bunun hesabı sorulmalıdır. Cemaat mensubu olmak suç değildir. Geçmişte özellikle ordu da sadece namaz kıldığı, Kuran okuduğu için ihraç edilen askerlerin ibretlik hikayelerini biliyoruz.
Şunu da vurgulamak lazım: Hanefi Avcı bu ülkeye hizmet etmiş iyi bir emniyet mensubudur. Zaten geçmişte yaptıkları ortadadır. Savcıların Avcı’nın ortaya attığı her iddiayı ciddiye alıp bir soruşturma başlatması gerekir. Yoksa şuyu vukuundan beterdir misali bu tür dedikoduların sonu gelmez.
Ayrıca Avcı kolay harcanacak ya da hiçe sayılacak biri değildir. Herhangi bir ikbal peşinde olmadığı da açıktır. İntikam alıyor, zaten terfi ettirilmediği için bu kitabı yazdı demenin de safsatadan öte bir anlamı olmaz.
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
-
Nabi Kutlu 15 yıl önce Şikayet EtKitabın Çelişkisi. Kitabın ilk bölümünde yazar devletin ne kadar kof olduğunu belirten olaylar anlatıyor. Hizmet hakkında söylediklerinde ise bir açmazı var. Bu insanlar önceki devlet yapısı demokratik olsaydı bu derece tedbir yapıp bu şekilde davranır mıydı? Sanki devletin içindeki diğer klikler, aleviler, masonlar farklı mı davranıyor? Hepsinden öte Hanefi Avcı bu kitabın bir karşı psikolojik harekat olmadığını, hizmetin gücünün tersten abartıması ve reklamının yapılması olmadığını nasıl ispat edebilir?Beğen
-
basak 15 yıl önce Şikayet Ethayırlı ramazanlar. teşekkür güzel bir yazı olmus.Beğen
-
mehmet dogru 15 yıl önce Şikayet Etümmet mi cemaat mi ?. Bir cemaatin üyelerinin birbirini kollamasının, belli makamlara getirmesinin, elde ettiği zenginlikleri kendi arasında paylaşmasının benim kanımca dinimizde yeri yoktur.Dinimiz kul hakkı yemeyi şirk le bir tutar. Her insan kendini kurtaracaktır. Bir cemaate üye olmak ve cemaatin kararlarına itaat etmek kimseyi kurtarmaz. Kalp perdesi açık olanlara..Beğen Toplam 2 beğeni
-
metin sadık 15 yıl önce Şikayet EtSayın haluk bey. Polislerin çoğu cuma günleri öğlen ibadet adı altında camilere gidip toplanıyorlar! Birkısmı nakşi, süleyma efendinin, kadiri sohbetlerine, ülkücülerin çay ortamlarına vb. gidiyorlar, işçi partisi, vb. saymıyorum. Yeni şafak, vakit, hürriyet gazetelerini sürekli alanları var, öyleyse desene polislerin yüzde doksanı ya bir cemaate , tarikate veya ideolojiye sahip, desene polislerin hepside kadrolaşmış.Beğen
-
HALUK DEMİREZEN 15 yıl önce Şikayet EtNE İNTİKAM NE DE KİN. MALESEF HEPSİ GERÇEK.. Son 1 - 2 yıl içerisinde Emniyet istihbarattan kendi istekleri ile ayrılış dilekçesi vererk veya kendilerinin çıkardıkları personeli ve bunların yerine tekrar yeniden alınan personeli bir araştırın, çıkarılanların hepsi Milliyetçi veya aşırı dinci değil cemaatçi değil. Alınanların hepside Cemaatçi Perşembe akşamnları aynı şube de çalışanlar ev ziyareti misafirlik adı altında Polislerin evlerinde Cemaat Toplantıları yapılmıyormu, Hepsi Zaman gazatesine abone edilmiyormu, Cemaate aydat toplanmıyormu. ACI GERÇBeğen