Basılmamış kitap suç eder mi? TÜSİAD demokrat olabilir mi?
Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” kitabını Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz her yerde arıyor. Bu yüzden adı geçen kitabı yayınlayacağı söylenen İthaki Yayınları’na polis baskın düzenledi. Sonra polisler Radikal gazetesine de geldiler ve kitabın metnini aradılar.
Yayınlanmamış, basılmamış bir kitabı Ergenekon savcısı Öz niçin harıl harıl arıyor? Muhtemelen kitabın içinde suç delilleri olduğunu düşünüyor. Ahmet Şık’ın yazdığı 189 sayfalık metne bazı eklemeler yapılmış, notlar düşülmüş. Belki savcı bu notlara ve oradan da notların asıl sahibine ulaşmak istiyor.
Ne kadar iyi niyetli olursanız olun, savcının basılmamış kitapla ilgili kamuoyunu aydınlatıcı ya da ikna edici bir açıklama yapması gerekir. Kitap yayınlansa ve sonrasında eğer içinde suç delilleri varsa polislerin ve savcının eli rahatlamaz mıydı? Böylece kamuoyu daha kolay ikna olmuş olurdu. Şimdi herkesin içinde “acaba” duygusu var.
Ergenekon soruşturmasına başından beri destek verenlerin bile kabul edemediği bir durum bu. Savcının tam olarak neyi aradığını da bilmiyoruz. Elbette iddianame yazılınca bunu öğreneceğiz. Tabii durumdan istifade edip hemen Ergenekon sürecini sulandırmak isteyenler yok değil.
Gömülü silahları, cinayet planlarını, provokasyonları, nefret tohumları ekenleri görmek istemeyen, her daim sevmedikleri ve hoşlanmadıkları dindarların iktidardan devrilmesi için darbeyi bile meşru gören bir zihniyet var bu ülkede. Utanmasalar Soner Yalçın gibi birini demokrasi abidesi bile ilan edecekler.
Gerçi bu tür karanlık adamlar her devirde varlıklarını su üstüne çıkarırlar. Amfibi gibi karada, suda mikrop yayarlar. Olan biten tüm darbe planlarını görmezler, ama sivil dikta gibi saçma sapan gibi laflarla kafa karıştırırlar.
Ergenekon süreci gerçekten ülkenin bağırsaklarını temizlemek için ciddi bir süreç. Ancak kurunun yanında yaş da yanabilir mantığıyla hareket edilemez. İçeride niçin yattığını bilmeyen ve yarın bir gün bazı sanıkların suçsuz oldukları ortaya çıkarsa bunu tamir etmek zordur. Ahmet Şık’ın kitabının öneminin de bir an önce açıklanması gerekir. Böylece toplumda bir rahatlama sağlanır. Aynı şekilde Nedim Şener’in tutuklanmasının da bir izahı olmalıdır. Herhalde bütün bunları iddianameyi bekleyerek öğreneceğiz.
***
|
TÜSİAD’ın Anayasası |
|
Bizde devlet beslemesiyle serpilmiş İstanbul burjuvazisi ve onu temsil eden TÜSİAD’ı bir türlü anlamamışımdır. Daha düne kadar askerden korktuğu kadar yılandan korkmayan bu insanlar şimdi demokrat kesildiler. AK Parti’nin Prof. Dr. Ergun Özbudun ve arkadaşlarına yaptırdığı anayasa taslağına sırt çeviren ve askeri vesayetten yana olanlar işadamları ne oldu da şimdi tersini savunuyorlar? Anadolulu girişimcilerle rekabeti sevmeyen ve bu yüzden kendi selameti için darbeleri savunanlar galiba yolun sonuna geldiklerini anladılar. Çünkü Anadolu sermayesi dünyayla iş yapıyor, işini büyütüyor. Artık güçleri TÜSİAD’ı geçti. TÜSİAD da bu düzene ayak uyduramazsa sonunun yakın olduğunu görüyor. Bir de artık AK Parti’yi deviremeyeceklerini anlayınca ve darbe de olmayınca bundan üç sene önce hiçe saydıkları hukuk profesörüne kendileri anayasa hazırlattılar. Madem yeni anayasaya bu kadar hevesliydiniz de, referandumda niçin sesiz kaldınız? AK Parti’nin anayasa taslağına niye olumsuz tavır takındınız? Muhtıralara niçin ses çıkarmadınız? Çünkü devletin tosun yaptığı tiplersiniz siz ve artık işinizin kolay olmadığını biliyorsunuz. Gün gelecek, bu yaptıklarınıza çok pişman olacaksınız, ama iş işten geçmiş olacak. Artık Anadolu sermayesi var ve size de kimsenin ihtiyacı pek kalmadı. İçinizdeki Cem Boyner gibi dürüst ve namuslu adamlara lafım yok. Ama askerden ödleri kopanların demokratlık taslamaya hiç hakları yok. |
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
-
Hakan 14 yıl önce Şikayet EtAAA. Boşverin Tüsiad'ı siz,dün neydiki bugün ne olsun, ne bekliyorsunuz? Hafizanallah Türkiye'deki gidişat 180 derece tersine dönce, Tüsiadda ilk u dönüşü yapıp, hiç bir şey olmamış gibi kendi çıkarlarını ülkenin çıkarlarının önüne koyarak yoluna devam edecek kuruluşlardan bir tanesidir. Dünya değişiyor, Türkiye'de değişiyor, buna ayak uyduramayanlar, bocalayanlar silinip gidecektir. Biz ümitvarız.Beğen
-
Cafer UÇA 14 yıl önce Şikayet EtBasılmamış taslak kitap tetikçi ise -1. Bir insanını cinayet işledikten sonra yakalayıp assanız neye yarar.İki tane ölü olur veya yüzlerce ölü ve anarşi içinde insan.Savcıların görevi suç işlenmeden mani olunmasını sağlamak değilmidir.Suç işlendikten sonra neye yarar.Demokrasi yaygaralığı yapanlar bütün yayın hayatları boyunca neyin ve kimin lerin emir komutana girip darbe yandaşlığı yaptılarBeğen
-
Cafer UÇA 14 yıl önce Şikayet EtBasılmamış taslak kitap tetikçi ise -2. 27 Mayıs ulusalcıların darbesi sonrasın da.Kemalist lerin darbe girişimleri sonucu mezun oldukları har okulunu bile bombalayıp,kendi meslektaşlarını bile idam ettiler ve havada uçuşan muhtıralar.Mhp nin kontra atakları ile gerçekleşen 12 Eylül Kemalist darbesi.İleride kurulacak olan Türk tipi komünizm Rejimine muhalefet olacağı düşünülen muhafazakar kimlikli veya diğer karşı bütün gurupları diskalifiye hareketine dönüştü,yani saha temizliği idiBeğen
-
Cafer UÇA 14 yıl önce Şikayet EtBasılmamış taslak kitap tetikçi ise -3. 28 Şubat Kemalizm in ve Ulusalcıların tek ortak hedefi olan Türk tipi komünizmin alenen meşrulaştırılması ve Müslümanlığın bu topraklarda silinmesinin başlangıcı olacaktı.Arkasın da da ABD ve İsrail vardı,onun içindir ki Bin sene sürecek diyebiliyorlardı.Ülkemizi kimler nasıl o noktaya getirdi,düşünün kendini demokrat sanan aslında sistemin sözcülüğünü yapan bu basın değilmiydi.İşte bu nedenle savcının yaptığı işlem suçu başlamadan sonlandırmak tır.Beğen
-
hursit dilaver 14 yıl önce Şikayet Etbasılmış kitabın davası yani... basılmamışını bilmem ama, basılmış kıtabın davası olmaz.Beğen Toplam 1 beğeni