Hoca ve 28 Şubat'ın cenazesi
Politikada hayaller gerçeklerin yerini alamaz elbette, ama hayaller olmadan hiçbir yeni gerçek de ortaya çıkamaz. Erbakan Hoca, hayalci ve daha da öteye hayallerinde inatçıydı.
Necmettin Erbakan, bugün, onu başbakanlıktan indiren 28 Şubat’ın ertesi günü toprağa veriliyor. Hayatında en sevdiği, oğluna verdiği ismi taşıyan camiden.
Hoca’yı (ya da Erbakan Hoca’yı, o hiçbir vakit ‘Sayın Başbakan’ olmamıştı zaten; hep Erbakan Hoca kaldı) önce öğrencilerinden dinlemiştim. Benim kuşakdaşlardan, İTÜ Makine Fakültesi’ndeki öğrencilerinden. ‘Deha zekâsı’na sahip ve öğretim yeteneği bakımından eşsiz bir ‘hoca’ olduklarını anlatırlardı. Uzun yıllar sonra kendisini yakından tanımaya başladığım dönemin hemen ardından Başbakan sıfatını elde etti. Her şey mümkün olabilirdi Türkiye’de ama bu, olamazdı. Erbakan Hoca’ya Başbakanlık verilemezdi. Ama, o, bir ‘imkânsız’ı başarabilmişti.
İran, Pakistan, Singapur, Malezya ve Endonezya’yı kapsayan ve Başbakan sıfatıyla yaptığı ilk ve hayli uzun yurtdışı seyahatine katılmıştım. (Zaten topu topu iki kez yurtdışı seyahati yapabildi.) Erbakan Hoca’yı o uzun seyahatte daha da yakından tanıdım.
D-8’in babası
Bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, o seyahatte ‘resmi heyet’in iki numaralı ismiydi. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı’ydı yanlış hatırlamıyorsam. O seyahat, Erbakan’ın büyük iddialarından biri olan Türkiye’nin İslam âleminin önderliğini yaparak bir ‘uluslararası güç merkezi’ meydana getirme hedefinin ürünü olan ‘D-8’i sahneye çıkartmıştı.
Sekiz büyük ve gelişen (developing’in D’si) İslam ülkesinden oluşan ve tümüyle Erbakan’ın hafsalasından çıkan bir uluslararası kuruluş. Ama Erbakan Hoca o ‘d’ harfinin ‘dev’ olarak yorumlanmasına eğilimliydi. ‘Dev’ İslam ülkelerinin Batı’ya karşı varoluşu. Rakamı ‘8’ olarak belirlemesinin de rastlantı ya da büyük ve güçlü İslam ülkelerinin sayısının 8 olmasıyla ilgili olmadığını sanıyorum.
Hayalci, inatçı, demokratik
O sırada bugünün ‘G-20’si, ‘G-7’ idi. Uluslararası düzene kendi üslubunca başkaldırmayı seçen Erbakan Hoca, Batı Dünyası’na “Bizim D-8’imiz sizin G-7’nizden büyüktür” demekten özel bir haz duymak istiyordu, besbelli.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Cengiz Çandar - Radikal)
-
darbeleredurde 14 yıl önce Şikayet Etsabah gazetesinde. işine son verilen yazarlardan biri olduğunu bilmiyorsun sanırım..Beğen
-
darbeleredurde 14 yıl önce Şikayet Etçandarla ilgili. söylediklerin doğru değil..Beğen
-
tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet Et28 ŞUBATTA YATAK ALTINA, DOLAP İÇİNE SAKLANAN SİZLERDİNİZ SN ÇANDAR. Hiçbiriniz destek çıkmayınca, Türk Milleti olayı okuyamayınca ki ne internet, ne zengin bir basın vardı o dönem, tek başına kalan Seyid Muhammed Erbakan Hocamız tek başına kaldı. O ölmekten korkmadı ama fişlenmiş 6 milyonun canını düşünerek geri çekilmeyi uygun gördü.Beğen
-
tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet EtHOCA DİYE HİTAP EDEBİLECEĞİNİZİ KİM SİZE SÖYLEDİ SAYIN CENGİZ ÇANDAR?. Biz size Cengiz diyor muyuz? Hoca ne demek? Bu kadar kinli misiniz? Bu nasıl üslup? Sayın Erbakan Hoca diyebilirsiniz, Sayın Erbakan diyebilirsiniz ama Hoca nasıl bir üslup? Siz kendi öğretmenlerinize hoca mı diyorsunuz? Müdürlerinize hoca mı diyorsunuz? Yüzüne bakarak hoca diye mi hitap ediyorsunuz?Beğen
-
ali keskin 14 yıl önce Şikayet Ethükümet. Hükümet Motorola ve Nokianın Uzan ailesi hakkında açtığı davayı nasıl çözdüyse holdingzede gurbetçilerin sıkıntılarını da çözebilir.Yeter ki istesinler.Beğen