Cevdet Erdöl
Cevdet Erdöl
ALINTI YAZAR

Sosyal medya mı sosyal sorumsuzluk mu?

GİRİŞ 31.05.2020 GÜNCELLEME 31.05.2020 YAZARLAR

Sosyal medya, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca sosyal medya; kişilerin İnternet üzerinde birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımların bütünüdür.

Tanımından da anlaşılacağı üzere çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımı yapmak üzere kurulan sosyal medya siteleri ülkemizde ve dünyada adeta iftira, hakaret, ötekileştirme söylemleri, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme, aşağılama, taciz, ırkçı, etnik, dini ve fiziksel saldırı ve aşağılama, fanatizm ve holiganizm, ayrıştırıcı ve farklılaştırıcı söylem, bölücü, yıkıcı örgütlenmeler, küfür, argo ve sanal şiddet… mecraları haline gelerek hayatın her alanında baş gösteren birer çıban gibi toplum ve insan nabzını tehdit etmekte ve her geçen gün temizlenip tedavi olmayı bekleyen bir cerahat olduğunu adeta haykırmaktadır. Her alanda karşımıza çıkan bu çirkinlikler sosyal medyada başka bir mutasyon ile hortlamakta ve telefonlarımıza kadar sirayet eden bir virüs gibi ahlak, erdem ve şuur sağlığımızı tehdit ve tenkite yeltenmekte ve zehirli oklarıyla toplum vicdanına, milli güvenliğimize kast etmektedir.

Kişilik sorunu yaşayan,insanlık düşmanı veya vatan haini kişiler tarafından oluşturulan anonim veya gerçek hesaplar marifetiyle kendilerinden olmadıklarını düşündükleri kişi ve kurumlara iftira, hakaret, küfür… ifadelerini göğsünü gere gere sürdüren kişilere bu “özgürlüğü” sahipleri ve sunucuları yurtdışında bulunan ve bulundukları ülkelerin yargısına bilgi paylaşımındankaçınan sosyal medya siteleri sağlamaktadır.

İyi ama özgürlük denen mefhum, birinin sınırlarının başladığı yerde diğerinin sınırlarına çekilmesi anlamına gelmiyor mu? Sınırsızca hakaret, iftira, tehdit ve soysuz ifadeler ile özgürlük naraları atanların özgürleşme mücadelelerinin sonunda neyi ve nasıl bir dünya düzeni tasavvur ettikleri aşikardır.

Üstelik bu sorun sadece bizim sınırlarımızda cereyan eden bir hadise ya da münferit bir saldırı da değildir! Dünya devlerinin son günlerde yaptıkları açıklamalar ve cezai yaptırımlarındaki kanun değişiklikleri bu konunun ne vahim bir tabloya dönüştüğünü ve tahammül sınırlarını aştığını göstermektedir.

Özgürlükler ülkesi olarak bilinen Fransa Covid-19 ile mücadele ederken internet ve sosyal medya suçları yasasını meclisten geçirerek yasalaştırdı.

İlgili yasaya göre sosyal medya platformlarında küfür, ırkçı nefret, dine hakaret, dil, cinsiyet hedefli hakaret, şiddete teşvik içerikleri 24 saat içinde silinecek. Terör propagandası yapan kullanıcı tespit edildiğinde ise paylaşım bir saat içinde kaldırılacak. Ayrıca bir yıl hapis ve 15 bin Euro cezası verilecek. “

ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta yaptığı açıklamada sosyal medya için ya yeni düzenleme getireceklerini ya da tamamen kapatacaklarını açıkladı.

Sosyal medya ve sosyal ağların artık kendi had ve hudutlarına çekilme vakti gelmiştir. Bir mail adresi ile açılan hesapların yerini TCKN ile işletilen resmi hesaplar almalıdır. Elini kolunu sallayarak sosyal mecralara girenlerin klavye şövalyeliğine soyunarak ile sağa sola parmak sallamaları engellenmelidir. Sosyal medya patronları hesap verebilir düzeye gelmeli, gelmeyenler kendi düzeylerine terk edilmelidir. Yerli yazılımlar ile milli sosyal ağların sahneye çıkması ile de bu kendini kaf dağında görenlere mecbur olmadığımız ispat edilmelidir.

Ezcümle bu aziz topraklarda kirli klavyeleri ile kendilerine alan açmaya çalışanlar ve buna çanak tutanlar topyekûn kendine gelmelidir. Bu millet ve devlet kendi değerlerini hiçe sayan hiçbir oluşuma geçit vermemiştir/vermeyecektir!

Merak ediyorum;

Dünyaya “demokrasi” dersi verenler, dizlerinin altında nefessiz kalan siyahiler için de demokrasi düşünüyorlar mı? 

Akşam Gazetesi

YORUMLAR 1
  • Gerçek akıncı 1 ay önce Şikayet Et
    221: Şeytanların kimin üzerine indiğini size haber vereyim mi? 222: Onlar yalan ve iftirâya düşkün, çok günahkâr kimselerin üzerine inerler. 223: Böyleleri zâten hep şeytanların aldatıcı vesveselerine kulak verirler. Onların çoğu başkalarına da yalan söylerler.
    Cevapla