D. Ali Taşçı
D. Ali Taşçı
HABER7 YAZARI

Elbette olur ev yıkanın hânesi viran

GİRİŞ 16.10.2023 GÜNCELLEME 17.10.2023 YAZARLAR

            Sabret siteme ister isen hüsn-i mükâfat

            Fikr eyle ne zulm eylediler Yusuf’a ihvan

            Zalimlere bir gün dedirtir kudret-i Mevlâ

            “Tallahi le-kad âsereke’llahu aleyna.” (Yusuf, 91)- (Ziya Paşa)

            ( Güzel bir ödül istersen olanlara sabret, (ruhen diren); Yusuf Peygambere kardeşleri nasıl zulm eylediler bir düşün. Fakat Allah’ın kudreti bir gün zalimlere (Yusuf’un kardeşlerine) dedirtir: “ Allah’a and olsun ki, Allah seni bizden daha üstün kılmış ve sen bizden daha üstünsün.”) Ve ekler Ziya Paşa, Terkib-i Bend’inde:

            “ Elbette olur ev yıkanın hânesi viran.”

            Tarih boyunca zalimler hep var olmuş, mazlumlar da zalimlerin pençesinde inlemişlerdir; fakat bu mazlumca inleyiş, bu kanlı gözyaşları; bu çocuk gözlerinden dökülen korkulu bakışlar, zalimlerin sonunu da getirmiştir. Yusuf’a (AS) zulm eden, onu kuyuya atan kardeşlerinden Allah, Yusuf adına intikam almış ve o kardeşlere; “(Yusuf), Allah’a and olsun ki, seni bizden daha üstün kılmış.” dedirtmiştir.

            “Allah Teâlâ’yı peygamberlerine olan vaadinden cayacağını sanma. Şüphe yok ki Allah Teâlâ azizdir (çok güçlüdür), intikam sahibidir.” (İbrahim, 47)

            Filistin’den, Gazze’den söz edeceğim aşikâr. Ha Filistin, Gazze olmuş, ha Arakan; ha Çin olmuş, ha İsrail ne fark eder; zalim her yerde zalim, mazlum da her yerde mazlumdur. Zulüm ayyuka çıktığında Allah’ın tokadı, zalimin ensesinde patlamıştır.

            Her Müslüman, her vicdan taşıyan, olayları kitle iletişin araçlarından izlemektedir. Görüntüler net, olanlar vahşet! Gazze’de, zalim İsrail tarafından bir jenosit (soykırım) uygulanmaktadır. Çoluk- çocuk; sivil, yaşlı ayrımı yapmadan bir insan ve insanlık kıyımı söz konusudur.

Dünya egemenleri yaklaşık bir asırdır “demokrasi” diye diye, Müslüman coğrafyaları yutma şeytanlığının peşinde koşmaktadır. “Nato, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği” ve daha birçok iri yarı kuruluşlar, Müslüman kanını gördüklerinde vampir konumuna geçiyor ve azılı dişlerini gösteriyorlar. Yalan- dolan üzerine kurulmuş son bir asrın tezgâhında, zarar gören, kaybeden hep biz olmuşuz. Evet, bu müstekbirlere karşı gücümüz yok, Fakat bilenmiş ve yenilenmiş imanımız var. Geçmiş dönemlerdeki iktidarlara karşı bu halkın çoğunluğu, “gücü yok, ne yapsın”dan çok, “onlarla aynı havayı soluyor” diyerek, Yusuf’un kardeşlerinden yana olmamış, bilakis Yusuf’tan yana tavır koyarak gönül zindanlarını tercih etmiştir. Yeryüzü Müslümanları yaklaşık bir asırdır zindan hayatının vermiş olduğu kasvet yüklü gönülle bugün meydana çıktığında, olup bitenlerin şaşkınlığını yaşaması yadırganmamalıdır.

Sevgi, parayla satılan bir meta değildir; o, bir Anka kuşudur ki, “yedi çile vadisi”ni geçmeden Simurg’a ulaşamaz.

Sözü eğip bükmeden hemen söyleyivereyim:  Bu millet, Simurg’a ulaşmak ve kendini tanımak için yola çıktı; çünkü kaybettiğini ve yetim kaldığını biliyor. Yol çok çetrefilli, zahmetli ve de ölümlüdür. Yola çıkmadan fikrinden dönenler, yol aldıktan sonra cayıp geri dönenler, Anka’ya inanmadıkları için yolculuktan cayanlar, hiç inanmayıp yerinden kalkmayanlar, yolcuları sabote eden düşmanlar… Bunların Simurg’a varmaları mümkün olmamıştır. Fakat Anka’ya güvenip köklü bir inançla yola koyulan otuz kuş; “istek, aşk, marifet, istiğna (Allah’tan başkasından bir şey beklememe), Tevhid, Hayret, Fakr ve Fena vadileri”nden geçerek Simurg’a (otuz kuş) varmıştır, amacına ulaşmıştır.

Anka olamayanların yol hikâyeleriyle bir asrı tükettik. Anka zamanında (bunca asır) Filistin’le yola birlikte revan olmuştuk, yoldaştık. Anka uçtu, vadiler de kan gölüne dönüştü, ayrıştık. Galiba İsrail’in zulmü bizi Filistin’le, dünya Müslümanlarıyla yoldaş edecek, kardeşlik bilincimizi tazeleyecektir.

Öylesine ümitvarım ki, “fakr ve Fena vadileri” de geçilerek Simurg’un yurduna varmak üzereyiz. Kapı açılmak üzere. Temiz vicdanlara ayna tutmak için sarayın görevlilerinde bir heyecan bir heyecan!

NOT: Son seçimi, bunca olumsuz şartlara rağmen “Tayyip Erdoğan niçin aldı” diye kafa yoranlara bir tüyo vereyim: Feridettin Attar’ın “Mantık- el Tayr” adlı kitabını bir okuyun; anlayabilirseniz bu sırrı çözersiniz.

D. Ali TAŞÇI

(dalitasci@hotmail.com)

Twitter: @DAliTasci

           

YORUMLAR 4
  • Doğru tespit 6 ay önce Şikayet Et
    "Geçmiş dönemlerdeki iktidarlara karşı bu halkın çoğunluğu, “gücü yok, ne yapsın”dan çok, “onlarla aynı havayı soluyor” diyerek, Yusuf’un kardeşlerinden yana olmamış, bilakis Yusuf’tan yana tavır koyarak gönül zindanlarını tercih etmiştir. " Ağlayarak okudum gerçekleri....
    Cevapla
  • Rutruso 6 ay önce Şikayet Et
    Hamas'a mı dedin bunu,yazık orda çocuklar var
    Cevapla
  • komodor1453 6 ay önce Şikayet Et
    Allah razı olsun hocam
    Cevapla
  • Bir düşünen 6 ay önce Şikayet Et
    Menzil uzak, yol çetin ama umutsuzluk yok. Gayret daha fazla gayret ve sabır
    Cevapla