Doç. Dr. Filiz Eryılmaz
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz
HABER7 YAZARI

Enflasyon Raporu Sunumunda Aralık Ayı İçin Bir Faiz İndirim Mesajı Görebilir Miyiz?

GİRİŞ 08.11.2024 GÜNCELLEME 10.11.2024 YAZARLAR

Bugün açıklanacak enflasyon raporu sunumu birkaç açıdan oldukça kritik. Ama hemen söylemeliyim ki, bugünkü enflasyon raporunun soru cevap kısmı başkan ve başkan yardımcılarının belki de şu ana kadar ki en zorlu sınavları olacağı kesin. Hem gazeteciler hem de ekonomistler ilk faiz indiriminden tutun da, beklenti üstü gelen enflasyona kadar pek çok konuda Merkez Bankası yönetimini fazlasıyla köşeye sıkıştıracaklardır diye düşünüyorum.

İlk olarak şu tespitimle başlayayım, Merkez Bankası’nın hem bu yıl hem de önümüzdeki yıl için sene sonu enflasyon hedefinde bir değişikliğe gideceklerini düşünmüyorum. Bu yıl için piyasanın ağırlıklı olarak yıl sonu enflasyon tahmini %44-%45 civarında. Merkez Bankası’nın bu yıl için her ne kadar orta nokta hedefi %38 olsa da, üst bant hedefi %42. Bildiğimiz gibi Merkez Bankası son dönemde enflasyon hedefi konusundaki iletişimini üst bant üzerinden yapıyor. Yani Merkez Bankası üstü kapalı diyor ki “ben size orta nokta hedefi veriyorum ve mümkün mertebe orta noktayı tutturmaya gayret edeceğim ama enflasyon yüksek olduğu için ve aynı zamanda belirsizlikler de olduğu için siz beni üst bant hedefi üzerinden değerlendirin” mesajı veriyor. İşte bu nedenlerdir ki Merkez Bankası üst bandın bir iki puan üzerinde oluşan piyasa tahmini için yıl sonu hedefini değiştirmeyecektir diye düşünüyorum. Bunu yapmasının temel gerekçesi de şu; olur da bu yıl sonu hedefinde yukarı yönde bir revizyona giderse bu “Merkez Bankası daha bu yıl için bile başarılı olamadı ve hedefi yukarı çekmek zorunda kaldı” algısı yaratarak enflasyon beklentilerinin düşüşünü zorlaştırıcı bir unsur olabilir diye düşünebilir.

Eğer enflasyon hedefi başarılı mı değil mi diye konuşacaksak, bu yıla değil de önümüzdeki yıla odaklanmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Çünkü şimdilik asıl sorun orada. Merkez Bankası’nın 2025 yılı için sene sonu hedefi %14 iken piyasanın hakim beklentisi ise %25 civarında. Anlaşılacağı üzere önümüzdeki yıl için Merkez Bankası hedefi ile piyasa beklentisi arasında ciddi bir ayrışma var. İşte tam da bu noktada bugün gözümüz asıl 2025 yıl sonu hedefinin yukarı yönde revize edilip edilmeyeceğinde olacak.

Açıkçası 2025 yılı için yukarı yönde revizyon gerçekçi olma adına ve gerçekçi duruşla güven sağlayıp enflasyon hedefini düşürme stratejisi açısından uygun olacaktır. Ama kanımca Merkez Bankası en azından bu toplantı için bu strateji yerine “iddialı olmayan Merkez Bankası oksimorondur” duruşunu sergileyerek, 2025 yıl sonu tahminini değiştirmeyecektir diye tahmin ediyorum.

Çünkü bir önceki raporda da piyasa 2025 yılı için enflasyon hedefinin yukarı yönde revize edilmesini beklerken bir revizyon gelmedi. Soru cevap kısmında sayın başkan Fatih Karahan’a neden 2025 yılında bir revizyon gelmedi diye sorulduğunda iddialı ve emin duruş stratejisini benimsediğini belli ederek “2024 yılı başında piyasanın beklentisi bizim hedefimizin üzerindeydi. Ama biz kararlı adımlarla 2024 yıl sonu için piyasa beklentisini kendi hedefimize yakınlaştırmayı başardık. 2025 yılı için de öyle olacak. Piyasa şimdilik bizim hedefimizden uzak olsa da bizim hedefimize yakışacak” minvalinde bir açıklama yaptı. Ez cümle 2025 yılı için de bugün bir yukarı yönde revizyon beklemiyorum. Merkez Bankası yapacaksa bile bunu şimdi değil, önümüzdeki yılın ilk enflasyon raporunda, yani ücret artışları ve yönetilen ve yönlendirilen fiyatları gördükten sonra yapacaktır diye düşünüyorum.

Gelelim ilk faiz indirimi kısmına. Bugün Merkez Bankası’na bu soru sorulacaktır diye düşünüyorum. Hatta şu an piyasa fiyatlamaları için bu kısım enflasyon hedeflerinden bile daha kritik diye düşünüyorum. Hatırlarsak Ekim ayı enflasyonu gelmeden önce piyasada eğer koşullar oluşursa ilk faiz indirimi Aralık’ta da olabilir beklentisi vardı. Fakat bu hafta başında Ekim enflasyonu aylık %2.88 ile beklentilerin üzerinde gelince piyasa, Aralık’ta bir faiz indiriminin tamamen rafa kalktığını düşündü. Fakat bir gün sonra açıklanan mevsim etkilerinden arındırılmış enflasyon verisinin çok da kötü olmadığı anlaşılınca Aralık’ta da faiz indirimi gelebilir beklentisi yeniden güçlenmeye başladı. Çünkü mevsim etkilerinden arındırılmış enflasyonun ana eğiliminde Eylül ayına göre bir iyileşme olduğu görülüyor. Üstelik en sorunlu olan hizmet enflasyonunda da aylık eğilimde bir düşüş var. Haliyle şimdi asıl merak konusu Merkez Bankası bugünkü enflasyon raporu sunumunda mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet enflasyonu vergisindeki bu düşüş eğilimini ön plana çıkarıp üstü kapalı da olsa Aralık’ta bir faiz indiriminin kapısını açık tutup tutmayacağı. Bir kesime göre Merkez Bankası bunu yapabilir, hatta yapmalı. Çünkü bu kesim faiz indirimini bir gevşeme değil düşen enflasyona göre bir reel faiz ayarlaması olarak görüyor. Haliyle bu kesime göre bugünkü enflasyon raporu sunumunda Merkez Bankası piyasaya bunun iletişimini de yapabilir.

Bir diğer kesim ise her ne kadar mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet enflasyonunun ana eğiliminde bir düşüş olsa da seviye olarak henüz yüksek diye düşünüyor. Ve bu kesime göre Eylül ayının mevsimsellikten arındırılmış verileri  Merkez Bankası’nın son çeyrek için %1,5 ve altı kriterini de sağlamıyor. Bu nedenle bugün Merkez Bankası temkinli durmaya devam ederek Aralık’ta dolaylı da olsa bir indirim mesajı vermeyecek, vermemeli. Ocak ayındaki ücret ve fiyat ayarlamaları görülmeli, sadece bu değil Ocak ve Şubat’ta yine ve yeniden çok güçlü enflasyon rakamları da görebiliriz. Bu nedenle temkinli bir Merkez Bankası daha doğru olur diye düşünüyor bu kesim.

Bakalım bugün Merkez Bankası aldığı kararlar ve sözel iletişimle hangi kesimi haklı çıkarak. İzleyip göreceğiz.

YORUMLAR 1
  • Aslan 2 hafta önce Şikayet Et
    Ortodoks politikalarmidir nedir onlar gereği faiz arttirilir.
    Cevapla