İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 6’lı masayı dağıtmak anlamına gelecek dünkü açıklamasından sonra 6’lı Masanın İYİ Parti dışındaki tüm unsurları her kanaldan Meral Akşener’e saldırıya geçti. Doğrusu böyle bir yazıyı yazmak için bir-iki gün beklemeyi düşünmüştüm. Ancak hanım bir siyasetçiye yapılan ölçüsüz saldırılar karşısında bu yazıyı bir an evvel kaleme alma ihtiyacı hissettim.

Meral Hanım, dünkü açıklamalarının ne anlama geleceğini, ne gibi sonuçlar doğuracağını herkesten iyi bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçi. Hiç kimse Meral Hanım’ı bu noktaya getiren nedenleri düşünmeden sadece sonuca bakarak Meral Hanım’ı ve İYİ Parti’yi linç etmeye kalkıyor.

Meral Hanım 6’lı Masanın kurulduğu ilk günden düne kadar hep kazanacak aday vurgusunda bulunmuş, diğer beş parti liderini de bu yönde etkilemeye çalışmıştı. Kamuoyu araştırmalarına bakarak ve teşkilatlarından aldığı bilgilerle Tayyip Bey’in karşısına çıkması gereken muhalefet adaylarının Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş olması gerektiğini hep söyledi. Ancak, CHP’li olan bu iki isimden birinin cumhurbaşkanı adayı olması, kazanması ya da %50’ye yakın oy alması, CHP’ye çöken zihniyetin tasfiyesi anlamına geleceği için Kılıçdaroğlu ve parti elitleri buna müsaade etmedi. Genel Başkan varsa aday olması gereken kişi de o olmalıdır dediler.

Ancak CHP’nin girdiği ilk seçim bu değildi. Geçmişte Sayın Kılıçdaroğlu aday olabilme şartlarına ve imkanlarına haiz olduğu halde Abdullah Gül’ü aday göstermek istedi, MHP’li Ekmelettin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardı. Sonra yine kendi partisinden Muharrem İnce’yi aday yaptı. CHP’nin seçim zamanı bu tür tercihlerde bulunabileceğini bilen Meral Akşener, seçimi kazanma arzusuyla CHP’den olan bu iki belediye başkanını aday göstermek istedi. İlk gün de bunu söyledi, dün de bunu söyledi. Siyasi açıdan Meral Hanım’ın bu istikrarlı tutumu takdir edilmesi gerekirken, Sayın Kılıçdaroğlu ve parti elitlerinin “seçim önemli değil, bizim partideki iktidarımız sürsün, bu bize yeter” bencilliği yüzünden Masa bugün dağılmış gözüküyor.

Bir de, “Masa’da beş kişi Kılıçdaroğlu derken bir tek Meral Akşener itiraz etti” demiyorlar mı gerçekten gülesim geliyor.  Masada iki kişi var, biri Meral Akşener biri Kemal Kılıçdaroğlu. Diğer dört parti geçmiş yazılarımda da belirttiğim gibi küsurat partiler. Tek başlarına bir şey yapma olanakları olmadığını hepsi biliyorlar. Dördü bir araya geldiklerinde de bir şey yapamayacaklarını biliyorlar. Kemal Bey’in CHP listelerinden vereceği milletvekillikleri vaatleriyle belki parlamentoda yer alırız diyerek, Türkiye gerçekliğini hiçe sayarak kendi siyasi beklentileri için Kemal Bey’e destek verdiler. Bu nedenle dikkate alınmalarını gerektirecek ne bir güçleri var ne de inandırıcılıkları var.

Gelinen bu noktada bazı ittifaklar olabilir ya da her parti kendi lideri veya kendi adayıyla seçime girebilir. Eğer Sayın Recep Tayyip Erdoğan birinci turda seçimleri alamazsa, seçim ikinci tura kalacaktır. En fazla oy alan muhalefet adayı diğer muhalefet partileri tarafından desteklenecektir. HDP desteğiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci tura kalma ihtimali yüksektir. CHP’nin bugün liderlerini yerle bir ettiği İYİ Parti ve İYİ Parti seçmenini rencide eden açıklamalarından sonra ikici turda Sayın Kılıçdaroğlu İYİ Partililerden hangi yüzle oy isteyecektir.

Hülasayı kelam, Meral Hanım’ın tüm uyarılarına rağmen seçilemeyeceğini bile bile Kemal Bey’in adaylıktaki bu ısrarına tavır koymanın neresi yanlıştır?