Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

'Barış'ın kaybedeni olur mu?

GİRİŞ 03.04.2013 GÜNCELLEME 03.04.2013 YAZARLAR

Kıymet, insanın kendi takdirinden çok, başkaların takdiri iledir, diyebiliriz.

Muhtemelen bir-iki gün içerisinde isimlerini öğrenme imkanı bulabileceğimiz ‘Akil Adamlar' konusu da biraz böyle. Ortaya çıkıp ‘beni de Akil Adamlar Heyeti'ne alın' diyen yok. Ancak, teklif ettikleri bazı isimlerin ‘Akil Adamlar' arasında olması gerektiğini söyleyenlerin sayısı epey fazla.

İşin ilgi çekici tarafı, önerilen isimlerin ‘Akil Adamlar Heyeti' mevzuuna sıcak bakmayanlardan oluşması. Onları önerenler de, Akil Adamlar arasında bulunmaları için değil, kararı çoktan verilip uygulamaya geçilmiş bir gelişmeyi durdurabilme ümidi ile bunu yapıyor gibiler.

Kendilerini herkesten yukarılarda bir yerlerde kabul edip; gelişmelerin kendilerinden bağımsız olmasına canları sıkıldığı için olsa gerek, terör örgütünün silah bırakmayı kabul etmesini eleştirenleri bile gördükten sonra, Akil Adamlar mevzuuna kafa takanları normal karşılamak gerekir belki de…

Ancak, hala ‘uzlaşma'dan, gerekirse milletin her bir ferdinin fikirlerine müracaat etmekten bahsedenler bile var. Hükümetin barışa doğru giden yolda attığı adımları durdurabileceğini umdukları her türlü yolu denemeyi sürdürüyor bazıları.

En azından son 30 senedir dayanılmaz hale gelmiş bir problemi bitirmek için yürütülen faaliyetler sırasında genellikle susan ya da ‘bu böyle olmaz' benzeri sözlerden başka bir şey söyleyemeyenler; işin sonuna yaklaşıldığını hissettiklerinden, son kozlarını oynamaya çalışıyorlar anlaşılan.

Terör, basit haliyle, en azından istikrarsızlık demek. İstikrarsızlığın kimlerin işine yaradığı sorusunun cevabı; barışa giden yolu tıkamaya çalışanların kimlikleri hakkında da bilgi verir. Siz deyin uyuşturucu kaçakçıları, ben diyeyim enerji üzerine hesap-kitap yapanlar. Ülkemizin, bölgemizin, hatta dünyanın geleceği üzerine bizi bozacak türden bazı emelleri olanları ve daha başkalarını da listeye ilave edebiliriz.

Terörün sona ermesine karşı çıkabilecek insanlar olabileceğini düşünmek, biz sıradan insanlar açısından sıkıntılı bir mesele. Herkesi kendimiz gibi bilir, dolayısıyla insan olanın terörün bitmesi için gereken her türlü fedakarlığı yapması gerektiğine inanırız.  Ancak, yaşananlar gösteriyor ki, problemin bu kadar dal budak sarabilmesi, sadece normal gelişmelerle izah edilebilecek kadar basit değildir. İçerden ya da dışarıdan birileri tarafından sağlanan aktif katkılar olmasaydı, bu mesele bu zamana kadar çoktan çözülmüş olabilirdi çünkü.

Koparılan bütün gürültülere rağmen Barış Süreci'nin sağlıklı bir biçimde yürüyeceği ve arzu edildiği şekilde neticeleneceği anlaşılıyor. Birileri her ne kadar problem çıkacak beklentisinde olsalar da, şu ana kadar yaşananlar, muhtemel bütün gelişmelere karşı gereken tedbirlerin alınmış olduğunu ortaya koyuyor; olması gerektiği gibi…

Mutlaka bitirilmesi gereken bir problemin nihayet bitirileceğine dair emareler arttıkça rahatsızlıkları yükselenler, kaybedecekleri çok şey olmalı ki, terörün bitecek olmasına pek sıcak bakmıyor gibiler.

 ‘Barış'ın kaybedeni olmaz' sözü, barış geldiğinde bir şeyler kaybedecekleri kesin olanlar açısından pek bir şey ifade etmiyor olsa da; bu söz, gelişmeleri büyük bir mutlulukla izleyen milyonlarca insan için çok şey ifade ediyor…

Ekrem Kızıltaş  - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL