Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Beraberce tekrarlayalım lütfen: Daar-be!

GİRİŞ 13.07.2013 GÜNCELLEME 13.07.2013 YAZARLAR

Şimdi bu zamana kadar teorik olarak öğrendiğimiz hususları, gelişen bazı olayları tanımlamakta ve dolayısıyla anlamakta kullanacağız. İlk olarak, Mısır'da yaşanan son gelişmeleri, beraberce gözden geçirecek ve değerlendirmeler yapacağız.

Şimdi, biliyorsunuz Arap Baharı denilen olaylar Mısır'ı da etkisi altına almış ve her kesimden Mısırlı'nın, Kahire'deki Tahrir Meydanı başta olmak üzere, meydanlara dökülmesi üzerine de,  ülkenin başındaki diktatör yönetimi bırakmak zorunda kalmıştı.

Sonrasında ülkede demokratik bir yönetim oluşturulabilmesi için bazı seçimler yapılmış, ancak parlamento seçimi yüksek yargı tarafından iptal edilmiş; yine halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı'nın işleri düzene koymak için aldığı bütün kararların karşısına da dikilen yargı, Cumhurbaşkanını iş yapamaz hale getirmek bir yana, ülkeyi de yönetilemez hale getirmişti. Anayasa Komisyonu'nu fesh etmek, Şura Meclisi'ni dağıtmak, Anayasa'yı iptal etmek gibi marifetleri de var yargının. Şimdi buradan hareketle ilk soru geliyor: Mevcut şartlara bakarak, Mısır yargı kurumlarının bu davranışlarına ne isim verebiliriz?.. Sen söyle bakalım Sam.

- Bunlar, yargının kendi işleyişi içerisindeki normal davranışlardır, bence.

- Diyorsun… peki. Hans, sen ne dersin?

- Sam'a katılıyorum, mesele çok açık.

- Şimdi de Fransuva'nın fikirlerini alalım.

- Aynen arkadaşların söylediği gibi.

- Bakışlardan anladığım kadarıyla diğer arkadaşlarınız da bu fikirde. Babalarınızın oluşturduğu kulübün açıklaması da aynı şekilde zaten. Ancak bir arkadaşınız sanki farklı düşünüyor. Seni dinleyelim Mehmet.

- Anlattıklarınıza bakılırsa, ortada düpedüz bir Jüristokrasi, yani yargıçlar yönetimini hakim kılma durumu var.

- Hımm, ilgi çekici. Ben değerlendirmemi sona bırakacağım. Şimdi bir başka soruya geçiyoruz: Mısır'da ekonominin büyük bir bölümünü elinde bulunduran ordu, Cumhurbaşkanının bu duruma bir son vermek üzere attığı adımları kaygı ile izliyor ve bu arada yargı ile de paslaşıyordu. Dikta döneminin iş hayatını ve medyayı halen ellerinde bulunduran unsurları, ülkedeki menfaatleri zedeleneceği kesin olan birtakım dış mihrakların da katkılarıyla, mal ve hizmet sunumunu aksatıp insanlar için hayatı zorlaştırıyorlardı.

Sadece bu kadar değil. Bir yandan da, bütün olup biten olumsuzlukların sebebi olarak, Cumhurbaşkanını gösteriyorlardı. Ardından çeşitli teşviklerle meydanlara döküldükleri anlaşılan kalabalıkları bahane ederek, halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden uzaklaştırıp, tutukladılar. Evet, yine mevcut veriler ışığında, bu yapılana ne isim vereceğiz? Sen söyle Sam.

- Yani pek arzu edilir bir şey değil tabii ama normal bir gelişmeye benziyor. Halk sokaklara döküldüğüne göre, demek ki Cumhurbaşkanı başarısız oldu ve görevden alındı. Yani Mısır halkının isteği olmuş gibi gözüküyor.

- Beklediğim gibi bir cevap; Hans senin kanaatin ne?

- Mısır halkı demokratik hakkını kullanıp, diktatörlüğe doğru gidebilme ihtimali olan cumhurbaşkanının görevden ayrılmasını sağlamış gibi gözüküyor.

- Fransuva, senin bir fikrin var mı?

- Her ne kadar askeri darbe gibi gözüküyor olsa da, sokaklara dökülen insanların istediği olmuş gibi; dolayısıyla demokratik bir duruma benziyor.

- Diğerleri de aynı kanaatteler belli ki… Ve yine belli ki, Mehmet'in farklı bir fikri var; evet Mehmet, seni dinliyoruz.

- Yaşanan şey, tabii ki bir askeri darbedir… Arkadaşların sözü döndürüp dolaştırmalarını ve açık seçik bir askeri darbeye ‘darbe' diyemiyor oluşlarını, hayretle izliyorum. Mısır Cumhurbaşkanını göndermek için meydanlara indirilenlerden daha fazlasının, darbeciler tarafından üzerlerine ateş açılıyor olmasına rağmen, onu geri getirmek için, meydanlarda oluşunu görmüyor olmaları da, meseleye kendi menfaatleri açısından yaklaştıklarını gösteriyor… Sam, Hans, Fransuva ve diğerlerine, Mısır'da yaşananlar sayesinde dünyanın kendilerini daha iyi tanıdığını söyleyebilirim sadece.

- Evet, geldik benim değerlendirmeme: Tarih, sosyoloji ve bilinen bütün bilim dalları, bu durumla ilgili olarak tek bir tanım getiriyor: Darbe!.. Şimdi beraberce tekrarlayalım lütfen: Daar-be!..

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL