Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

'Beşinci Kol' faaliyetleri...

GİRİŞ 04.10.2013 GÜNCELLEME 04.10.2013 YAZARLAR

Devletlerin hepimizin gözü önünde gerçekleşen faaliyetleri olduğu kadar; görmediğimiz, duymadığımız ve büyük ihtimalle de hiç bir zaman haberdar olamayacağımız faaliyetleri de vardır elbette.

Tarihi detayları uzun olsa da; mesela Birleşmiş Milletler'de Cezayir'in bağımsızlığı oylanırken,  Türkiye Fransa'yı üzmemek için 'hayır' oyu kullanmıştır. Ama aynı günlerde, el altından Cezayir bağımsızlık savaşçılarına da silah göndermektedir. Farklı kaynaklar, sadece silah değil, savaşanları eğitecek insan gönderildiğini de kaydeder.

Devletlerin garip davranışlarından birisi olarak değerlendirebileceğimiz bu husus, biraz buruk şekilde de olsa, gülümsemeyi gerektirir herhalde.

Muhtemelen bütün devletlerin yürüttüğü ve hangisi tarafından yapılıyor olursa olsun, duyduğumuzda içimizi titretecek değişik faaliyet alanlarından birisi di 'Beşinci Kol' olarak isimlendirilen faaliyetler.

Vikipedi, "fiilî müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevî etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiilî savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevî yıkıcı çalışma" olarak tanımlamış Beşinci Kol'u.

Biz sıradan insanlar için dehşet verici olsa da, devletlerin varlıklarını koruma ve devam ettirme açısından gerekli gördükleri faaliyetler bunlar, demek ki. Tabii ki benzer hususların emperyalist niyetler için kullanılması da sözkonusudur ki, asıl dikkat edilmesi gereken de herhalde budur.

Beşinci Kol faaliyetleri konusuna örnek olarak kullanılabilecek bir husus, 28 Şubat belgeleri arasında karşımıza çıktı, geçtiğimiz günlerde.

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısından iki ay sonra hazırlayıp, Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne gönderdiği "Batı Eylem Planı" adlı çalışmada bulunan 'İran'a karşı alınacak tedbirler'in birçok maddesi, bu kapsamda değerlendirilebilecek mahiyette.

Ancak 28 Şubat zihniyetinin İran'a karşı alınacak tedbirler cümlesinden bu plana koyduğu bir madde var ki, insanı derin derin düşündürüyor. Bahis konusu madde şöyle: "6- İran'daki rejimin zayıflatılması için alkollü içki ve narkotik maddelere alışkanlıklarını sağlayacak faaliyetleri desteklemek."

Konuyu haberleştiren Yeni Akit, 28 Şubat sürecinde alkolle ilgili birtakım meseleleri bayraklaştırarak Türkiye'deki mevcut iktidarı düşürmeye çalışan bir zihniyetin, 'İran'daki rejimin zayıflatılması için alkollü içki ve narkotik maddelere alışkanlıklarını sağlayacak faaliyetleri desteklemek'ten medet ummasına dikkat çekmiş, haklı olarak.

Öyle ya, komşu bir ülkeye yönelik olarak, insanlarına içki ve uyuşturucu madde alışkanlığı kazandırmaktan bahsediyorsan, kendi ülkende içki yüzünden ortalığı neden karıştırırsın ki?

Neyse esas mesele şu aslında: Ülkemize yönelik bu türden Beşinci Kol faaliyetleri de mutlaka varsa, ki vardır; biz bu faaliyetler karşısında ne türden tedbirler alıyoruz?

Uyuşturucu kullanımının gittikçe artması ve kullananların yaşının da gittikçe düşmesi, böylesi bir faaliyetin sonucu mudur mesela?

İçki kullanımını teşvik etmek yönünde yürütülen birtakım faaliyetleri de bu kapsamda değenlendirmemiz gerekir mi, yoksa bu türden faaliyetler, o bildiğimiz özgürlüklerle alakalı hususlar dairesinde midir?

Mesele oldukça karmaşık ve bir o derecede önemli...

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL