‘Maksat çağdaşlıksa, gerisi teferruat' mıdır?..
Önemine binaen, soruya şunu da eklemek gerekiyor: Ülkemizde, kızının bir erkekle; ya da oğlunun bir kızla aynı evi paylaşmasını normal kabul edebilecek birileri var mıdır?..
Bu soruların doğrudan cevapları ‘hayır'dır. İstisna kabilinden, böyle şeylere olumlu bakabilecek az sayıda insanı da, kaale almamak üzere bir kenara bırakabiliriz.
Birileri çıkıp da, ‘ne var canım bunda! Kadın ve erkek eşittir, yaşları 18'i aşmış olan kız ve erkek öğrenciler tabii ki bir arada kalabilirler. Hem buna karşı çıkmak, düpedüz hayat tarzına müdahaledir' diyebiliyorlarsa, sanırım biraz durup düşünmek gerekir.
Yurtlarla ve yurt olarak kullanılan ev ya da benzeri mekanlarla ilgili bir mevzuat var ve devletin görevi de bu mevzuata uyulup uyulmadığı hususunda denetlemelerde bulunup, gerekli müdahaleleri yapmak.
Başbakan'ın yurtlarla ve yurt olarak kullanılan evlerle ilgili olarak söylediği sözler temel alınarak yapılan yorumlarla, mesele bambaşka bir alana taşındı ve kız erkek beraber evlerde kalan öğrenciler olduğu, olabileceği; buna kimsenin karşı çıkmaya hakkının olmadığı, hele devletin böyle işlerle ilgilenmemesi gerektiği noktasına taşındı.
Her nedense kız ve erkek yurtlarının ayrı olmaması gerektiğini düşünenler, bu hususta mevzuat açısından söz söyleyemeyeceklerini bildiklerinden olsa gerek, tartışmayı bir kız ve erkeğin aynı evi paylaşabileceği ve buna kimsenin karışmaması gerektiği noktasına taşıdılar yani.
Başbakan partisinin grup toplantısında konuya şöyle açıklık getirdi: "Biz sadece devletin yurtlarında erkek ve kız öğrencilerin karışık kalmasına müdahale ettik. Bunu da yeni yurtlar yaparak süratle gerçekleştirmeye başladık. Ancak bazı bölgelerde yurtlar konusunda yetersiz kaldık. Bu bölgelerde emniyete, istihbarata bir takım bilgiler geliyor ve valiliklerimiz ile emniyet teşkilatımız bu ihbarların üzerine gidiyor. Çünkü orada nelerin olduğunu bilmiyoruz ve aileler bize bu durumlara müdahale etmediğimiz takdirde devlet nerede diyor. O yüzden biz birileri yazacak çizecek diye gelen ihbarları yabana atmayız. Biz böyle bir sorumluluğun altına manen giremeyiz.
Yurt dışına çıkarken sorulan sorular üzerine de şunları söyledi: "Aynı daireyi kız-erkek paylaşımı noktasında ciddi şikayetler var. Bu konuyu sizlerin takdirine bırakıyorum, muhafazakar demokrat bir iktidar olarak da ne gibi düzenleme yapılabilir, bunun psikolojik, sosyolojik neticeleri nedir ne değildir bu çalışmaları yapıp bu şikayetleri değerlendireceğiz."
Konu Başbakan'ın açıklamaları öncesi zaten tartışma zeminindeydi ve bu sözler tartışmaları daha da alevlendirdi. ‘Aynı evi paylaşan kız ve erkek öğrenci' konusunun yılmaz savunucuları, bulabildikleri mecralar üzerinden harekete geçip, parlak fikirlerini serdetmeyi sürdürdüler.
Onlar, kız ve erkek öğrencinin aynı evi paylaşması durumunda hemen cinsellik ve bununla bağlantılı şeyleri düşünmenin yanlış olduğu kanaatindeler. Dahası, böyle düşünmeye mütemayil olanları da suçlar bir havadalar.
Tartışmanın bu aşamasında, kız erkek beraber kalması düşünülen kişilerin ebeveynlerin de bu durumdan haberdar olup olmaması meselesini ise; ‘reşit olmak yeterli' sözüyle aşmaya çalışıyorlar. Yiyip içeceğinden, giyinip kuşanacağından fedakarlık ederek çocuklarını istikballerini kazanmaları için üniversitelere göndermiş aileler, umurlarında bile değil.
Yalnız, ailelerin ve hatta devletin bile bu çocuklar üzerinde herhangi bir tasarrufu olmaması gerektiğini savunanların; ‘a birader, ailesinin, hatta devletin de karışmaması gerektiğini savunuyorsun da, sen kim oluyorsun da karışıyorsun?' şeklindeki soruya verecek cevapları, yok…
Hiç kimsenin böyle bir durumu kabullenmesinin mümkün olmadığı şeklindeki açık gerçek ise sinirlerini fena bozuyor; ‘bu çağda, bu zamanda…' diye başlayan bir şeyler geveliyorlar.
Geleneklerimiz, göreneklerimiz ve milletimizin kahir ekseriyetinin kız erkek beraberce bir evde kalınabileceği şeklindeki bir şeyi rüyasında görse hayra yormayacağı hususu, adamlar için önemsiz…
Biraz ağır kaçacak belki ama; sanki, ‘maksat çağdaşlık ve modernlikse, namus ve benzeri kavramlar teferruattır' der gibiler.
Adamların derdi şu: Millet ne düşünürse düşünsün; onların düşündüklerinin zerre kadar önemi olmayıp, bizim düşündüklerimiz çok daha fazla önemlidir… Ve ne kadar saçma sapan olurlarsa olsunlar, bizim fikirlerimizin herkes tarafından kabul görmesi de mecburidir!..
Yani gördükleri rüyadan henüz uyanamamış durumdalar…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
-
mustafa akgül 12 yıl önce Şikayet Etkonma bülbül konma negis dalına,öldürürler seni bir yar yoluna,bende kurban olam fidan . boyuna,demeyin demeyin yârin vuruldu,kanı duruldu,köye duyuldu.ekrem abi,bak sen nasıl yazar olduysan bende şair oldum.siz nezaman başbakandan önce gündem yaratacak bir yazı yazarsanız,söz bende o zaman kimseden çalmadan şiir yazacağım.aslında ne benden şair olur nede senden köşeyazarı.sen başbakanın söylediklerini tekrarlar durursun bende Eleşkirt türküsünün sözlerini sanki kendim yazmışım gibi şairlik taslarım.en iyisi sende kalemi bırak bende.Beğen
-
İskender Melekli 12 yıl önce Şikayet EtBU GÜN SKY TV'DE RESMEN DÖKÜLDÜN.. Allah hiç kimseyi televizyonlarda zor duruma düşürmesin.Profesörün karşısında konuşamadı.Tel tel döküldü.Bu işler köşede kalemşörlük yapmaya benzemiyor.Beğen Toplam 3 beğeni
-
nur dülger 12 yıl önce Şikayet Etevliliğin sorumluluğunu yüklenemeyenler. o zaman milletin kızından evladından uzak durun! siz istermisiniz kızınız kardeşiniz açık açık ben evliliği kaldıramam diyen bir adama alet olsun.bunun bedelinde gölcükte açlıktan ölen bebekler zemine çakılan yavrular ve sadece bırakılan kadınlar olsun . siz evliliğin sorumluluğunu bile kaldıramazken hasbelkader o beraberlikten doğan çocuğun günahı ne? bizi sormuş mesela ben özgürlüğüme çok düşkünüm ee ne yapalım bu millette namusuna çok düşkün.sanki kendisini emsal olarak gösterince orda durup bir düşüneceğiz..kim olursa olsun Allahın yasakladığı şekilde karşı tarafa olan sorumluluğundan kaçarak yürüttüğü beraberlikler zinadır,fuhuştur ahlaksızlıktır,vicdansızlıktır karşı taraf razı olsa bile.her hükümet aileyi ve ahlakı korumak adına adım atar bu bzim gibi müslüman toplumlarad bir derce farklı olabilir. sorumluluk alamayanlar milletin kızını kullanmaktan farklı çarelere başvurun.Beğen Toplam 1 beğeni
-
mubinkoçal 12 yıl önce Şikayet Etortam. kız ve erkeklerın bir arada kalmalarına devletın karışmasına karşı çıkanlar ,o ortamlardan meydana gelen çoçuklAR SOKAĞA BIRAKILDIĞI ZAMAN DEVLET BAKMAM DERSE devleti suçlayacaklarmı ,bilirsiniz ateşle barut yan yana durmaz ,bir de şu var mesela vatandaşın biri bu tıp öğrenci eviyle aynı apartman da oturuyor ,öğrencilerın kaldığı evde bir ahlaksızlık hisseder devlete şikayette bulunursa devlet kontrola gelemezmiBeğen Toplam 1 beğeni
-
burak gültekin 12 yıl önce Şikayet Etnerde?. hangi devlet yurdunda kızlarla erkekler birlikte kalıyordu da ayırdılar, cok merak ediyorum...Beğen