Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Hamburg'a bir-iki…

GİRİŞ 08.01.2014 GÜNCELLEME 08.01.2014 YAZARLAR

Vaktiyle başlarına epey sıkıntı çıkarmış olsa da, Stuttgart 21 Projesi ile ilgili gösteriler epey zayıflamış ve halk nezdinde de kabak tadı vermiş durumda. Ama, Sututtgart 21' Projesi ile ilgili olup bitenleri görmezden gelip, Gezi Olayları vesilesiyle Türkiye'ye yüklenen Almanların başında şimdi daha büyük bir dert var.

Aralık Ayı'nın sonlarına doğru ‘Rote Flora Kültür Merkezi'nin kapatılmasını protesto etmek isteyen sol grupların başlattığı gösteriler sebebiyle, Hamburg'da zor günler yaşanıyor.

21 Aralık'tan beri devam eden olaylarda 200'e yakın polisin ve 20'si ağır olmak üzere 500'e yakın sivilin yaralandığı ileri sürülürken, protestoları organize edenler, polisin göstericilere cop, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalesini eleştiriyorlar.

Yetkililer, polise kaldırım taşları atıldığı için müdahale edildiğini söylerken, gösterilerin sürdüğü semtler "tehlikeli bölge" ilan edilmiş durumda.  Hamburg'un bazı semtlerinde rastgele kimlik kontrolü ve aramalar sıradan hale gelmiş. 90 kişiye bölgeye girme yasağı getirilirken 1 kişi tutuklanmış, 45 kişi de gözaltına alınmış.

Birkaç ağaç bahane edilerek başlatılan ve kısa sürede bütün Türkiye sathına yayılan Gezi Olayları sırasında, bu olayların başlatılması ve devamındaki tuhaflıklar gözlerden kaçmamıştı.

Başta ABD ve Almanya olmak üzere nerdeyse bütün batılı ülkelerin, Eylemlere destek açıklamaları yapmaları, dikkat çekici bir husustu. Kendi ülkelerindeki benzer gösterilerde son derece sert polisiye uygulamalara imza atan bu ülkelerin, söz konusu Türkiye olunca ‘bırakın yapsınlar' tavrı takınması, anlamlıydı.

32 kişinin ölümüyle sonuçlanan Occupy Wall Street hareketini bastırmak için kullandıkları metodlar Amerikan yönetimini ve Stuttgart 21 gösterileri sırasında uyguladıkları sertlikler Almanları durdurmaya yetmemiş ve ülkemizdeki uygulamaları kıyasıya eleştirmişlerdi. Yani camdan yapılmış evlerde oturduklarını unutarak, bize taş atmakta bir beis görmemişlerdi.

Daha da ilgi çekici olanı, gerek ABD ve Almanya'daki gerekse başka ülkelerdeki gösterilerde uygulanan polis müdahaleleri konusunda son derece anlayışlı davranan batılı haber ajansları ve televizyonların, Gezi Olayları konusunda takındıkları tavırdı.

Olayların başlamasından önce naklen yayın araçları kiralayarak hazırlık yaptıkları belirtilen bu kuruluşlar, ortalığın sakin olduğu zamanlarda bile İstanbul'da müthiş bir kaos yaşanıyormuş havası verecek şekilde, muhabirlerine gaz maskeleri taktırarak naklen yayınlar yapmışlar ve böylelikle, uluslararası olduğu anlaşılan bu projede üzerlerine düşeni yerine getirmişlerdi.

En az Gezi Olayları kadar hatta belki daha önemli olsa da, Uluslararası TV kuruluşları ve haber ajansları Hamburg'daki olayları gözmezden gelmeyi tercih ediyorlar.

Oysa, anlaşıldığı kadarıyla Hamburg'da günlerdir ciddi bir kaos yaşanıyor. Göstericiler ve polis arasında sık sık, kaldırım taşlarının ve karşılık olarak da cop, biber gazı ve tazyikli suların kullanıldığı çatışmalar yaşanıyor. Bu arada yüzlerce yaralı olduğu söyleniyor. Yani eğer maksat yayıncılık ise, tam da yayın yapılacak bir yer Hamburg…

Gezi Olayları sırasında polisin mecbur kaldıkça yaptığı müdahaleler konusunda uluslararası nezaketi hiçe sayarak Türkiye aleyhine sert açıklamalar yapan Alman yöneticiler de, güvenlik riski sebebiyle, Hamburg'da olağanüstü hal ilan edip etmemeyi tartışıyorlar şimdi.

Aslında fırsat bu fırsat: Bir imkan bulup, Gezi Olayları konusunda hala romantik takılanları izleyici olarak Hamburg'a götürmek, çağdaş ülke Almanya'nın göstericilere nasıl kibar(!) davrandığını yerinde göstermek gerek

Ekrem Kızıltaş - Haber7

Ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • kamil hisarlı 11 yıl önce Şikayet Et
    Millet üzerinde vesayete yeltenmek, tanrılık iddia etmektir.. Çünkü milletin üzerinde Allah vardır. Vesayetçi haşa tanrının makamına göz koymuştur. İslamda kamu hukukunun hukukullah diye adlandırılmasının bir sebebi de bu olsa gerek. Dolayısıyla şundan eminim: Milletin yetkisini gaspeden karşısında Allahı bulur. Allahı karşısında bulan için mağlubiyetten başka seçenek yoktur.
    Cevapla