Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Mendilinizi unutmayın!..

GİRİŞ 02.05.2014 GÜNCELLEME 02.05.2014 YAZARLAR

Günlerden beridir nerdeyse kendisini bilmeden yaralılarla uğraşan askeri tabiplerden birisi, yüzü gözü kan içerisinde, bağırsakları dökülmüş ve bir bacağı da kopmak üzere olan askere bir göz atar atmaz talimatını verdi: Bunu da götürün.

Tabibin hemen her gün onlarcasını verdiği emirlerden birisiydi bu emir. Durumu müdahale etmeye elverişli olmayan yaralılar, şehadetlerini beklemeleri için azıcık uzakta bir yere götürülüyorlardı.

Kanlar içerisindeki asker, tabibin yanından götürüleceği sırada biraz canlanır gibi oldu ve şu sözler döküldü dudaklarından: "Tanıyamadın mı baba? Benim, oğlun!..'

Askeri tabip, yaralının yüzündeki kanları temizlediğinde, onun aylardır görmediği oğlu olduğunu anladı. Evet, bu oğluydu. Her daim üzerine titrediği ve en iyi şekilde yetişmesi için elinden geleni yaptığı oğlu...

Parçalanmış karın bölgesi ve kopmak üzere olan bir bacağın, bu şartlar altında kesinlikle ölüm manasına geldiğini iyi bilen tabip için yapılabilecek tek şey vardı: Ellerinde zaten çok az bulunan morfinlerden birisini, ölmek üzere olan oğlunun acısını biraz olsun dindirebilmek için kullanmak...

Bir an oğluna morfin enjekte etmeyi düşünse de, sırada bekleyen ve belki bazıları kurtulabilecek onlarca yaralıyı hatırlayan tabip; takati kalmadığı için bayılan oğlunu öper ve ellerinde sedyeyle onu götürmek için bekleyen hastabakıcılara 'mümkünse gölgelik bir yere koyun' diyebilir sadece. Ağlamak için bile vakti yoktur, müdahale edilecek yaralı vatan evlatları onu beklemektedir çünkü...

Ertesi gün bir ara rahatlayan tabip oğlunu hatırlar ve sorduğunda, şehit olduğu ve defnedildiği cevabını alır... Hemen her gün binlercesi şehit olan Mehmetlerle birlikte defnedilmiştir oğlu da...

Şahitlerinden Dr. Salih Dörtbudak tarafından aktarılan bu olay, 25 Nisan 1915'de başlayan ve 8 ay süren Çanakkale Kara Savaşları sırasında yaşanmış olup, kendisine ait mezarı bile olmayan on binlerce şehitten sadece birisinin hikayesidir.

Bağcılar Belediyesi'nin ilçede yaşayanlara yönelik hizmetlerinden birisi olan Çanakkale Şehitlik Gezisi sırasında rehberliğimizi yapan Ertekin Köse'den olayı dinlerken, otobüste bulunanlar arasında gözyaşlarına hakim olabilen yoktu...

Bağcılar Belediyesi gibi İstanbul'daki bazı ilçe belediyeleri ve Türkiye genelinde başka birçok belediye de, günü birlik Çanakkale Şehitlik gezileri düzenliyor bildiğim kadarıyla.

Çanakkale'ye ne kadar gitmiş olursanız olun; savaşın yaşandığı yerleri eğer işini iyi bilen bir rehber eşliğinde dolaşmamışsanız ve yaşadığınız il ya da ilçedeki belediye bu tür bir hizmet veriyorsa, hiç durmayın ve ilk fırsatta bu gezilerden birisine mutlaka katılın. O zaman Çanakkale Savaşı'nın ve zaferinin önemini çok daha iyi kavrayacak ve emin olun tekrar ve tekrar gitme arzusu duyacaksınız...

Eğer geziye katılacak olursanız, sakın mendilinizi unutmayın!..

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • Bir Allahın kulu işte 11 yıl önce Şikayet Et
    HOCAM! ŞAHSINIZDA,. İdari Kadrosu ,Yazarları , Okurları ve tüm emeği geçenleriyle Haber 7 Ailesinin Mubarek Kandilini kutluyor, hayır huzur feyiz bereket veiki cihan saadeti getirmesini diliyorum. Selam ve dua ile...
    Cevapla