Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Bir tane değil ki... Hepsi ters!..

GİRİŞ 21.05.2014 GÜNCELLEME 21.05.2014 YAZARLAR

Soma'da meydana gelen olay, madenleri olan ülkeler başta olmak üzere, dünyanın bütün ülkelerinin yayın organları tarafından ilgi çeken bir konuydu, şüphesiz. Madende çalışan 301 insanın gaz tesiriyle zehirlenerek vefatına sebep olan facia, haber olmanın ötesinde, olayın oluş şeklinin öğrenilmesi ve muhtemel kazalara karşı bu yönde tedbirlerin gözden geçirilmesi açısından da son derecede önemli bir konu çünkü.

Spiegel muhabirinin güvenlik gerekçesiyle geri çekilmesinin sebebi olarak, Soma'daki bir madencinin 'Cehenneme kadar yolun var Erdoğan' sözünü haber başlığı olarak kullanması üzerine Twitter'de başlatılan 'Cehenneme kadar yolun var Spiegel' kampanyası ve aldığı tehdit mesajları gösteriliyor...

Tehdit mesajları ağırlıklı olarak tweet ve Facebook üzerinden geliyormuş ve sosyal medyada muhabirin fotoğrafları da yayılmış...

Üzücü bir durum... Ama ne yaparsın, canı isteyenin canının istediğini yazabilmesi amacıyla serbest bırakılmasının çok önemli olduğu savunulan sosyal medyanın, böylesi yan tesirleri de oluyor işte!..

Sosyal medyayı arzu ettikleri şekilde tam bir silah gibi kullananlar, hedefe kendileri konuldukları zaman rahatsız olabiliyorlar demek ki... Ama neyse, bu başka bir bahis.

Esas soru şu: Soma'da yaşananları çalıştığı dergi adına izleyen muhabirin, haberine başlık olarak seçtiği sözün, habercilikle ne alakası var?

En fazla, haberin içerisinde bir ayrıntı olarak zikredilebilecek bir tepki, nasıl oldu da uluslararası etkinliği olan bir derginin konuyla ilgili haberine başlık olabildi?..

Hem bu tavır, sadece Spiegel'in tavrı da değil, bildiğimiz kadarıyla. Türkiye'de bulunan muhabirlerinin verdiği haberlerin sadece amaçlarına uygun bölümlerini seçtikleri anlaşılan uluslararası haber ajansları sayesinde, söz konusu tavır, nerdeyse dünyanın her tarafına yayılmış durumda.

Basitçe izah etmek gerekirse: Terslik sadece Spiegel'le sınırlı değil; hepsi ters!..

Facianın yaşandığı günlerde Mehmet Akif'le ilgili bir sempozyum vesilesiyle Tataristan'da bulunan Bağcılar Belediyesi Kültür Müdürü Kenan Gültürk, Soma hakkında herhangi bir haber alırız ümidiyle izledikleri hemen bütün televizyon kanallarında, haber yerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef  alan karalamalar izlemek durumunda kaldıklarını anlattı.

Türkiye nire, Tataristan nire demek mümkün olsa da; ülkemizde ilgili haberlerin oralarda izlenilen televizyonlara uluslararası haber ajansları kanalıyla gittiği düşünülürse, meselenin boyutları anlaşılır.

Reuters,  AFP, AP ve diğer ajanslar, Soma'da neler olup bittiği konusunda dünya kamuoyunu haberdar etmek değil; bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na nasıl zarar verebiliriz arayışında belli ki...

İşin acı tarafı, yabancı haber ajanslarına bu haberleri, belki o ajanslar öyle istediği için ama galiba çoğunlukla bile isteye öyle gönderenlerin içimizden birileri olması...

Dışarıda olup bitenleri bir kenara koymayı düşünsek bile; 301 insanımızın acı bir şekilde can verdiği Soma maden faciası ile ilgili haberlerin ülkemiz medyasının önemli bir kesiminde yer alış şekline de dikkat çekmekte fayda var.

Bu konuyla ilgili temel soru ise şu: Başbakan'ın ilçeye yaptığı ziyaret sırasında yaşandığı iddia edilen ve doğrulanmayan birtakım olayları Soma ile ilgili haberlerin en önemlisi olarak görerek; gazetelerde manşetlere, TV haberlerinde ilk sıralara taşımak, kitaplarda yer aldığı şekliyle; 'gazetecilik' miydi?..

Kendisine gazeteci diyen ve böyle denilmesini isteyen herkesin üzerinde ciddi ciddi düşünmesi gereken bir soru bu...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL