En kalabalık 24. ülke...
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres de, mülteciler meselesinin geldiği aşamayı izah etmek sadedinde: "Tüm mülteciler bir bölgede toplansa, dünyanın 24. en kalabalık ülkesini oluştururlar' demiş.
Guterres'in açıkladığı rakamlara bakılırsa, 2013 sonu itibariyle dünya üzerindeki mültecilerin sayısı 51.2 milyona yükselmiş. Yani bu rakam, Irak'da IŞİD sebebiyle yerinden yurdundan olanları ve 2014 içinde yerinden yurdundan edilenleri kapsamıyor.
UNHCR, yani BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, dünya üzerinde yerinden yurdundan edilen insanların problemleriyle ilgilenmesi için kurulmuş bir teşkilat. Ancak yapmakla görevli olduğu işi ne kadar yapabildiği, ciddi bir tartışma konusu.
Tıpkı , dünya üzerinde barış ve huzurun tesisi ile görevli olan Birleşmiş Milletler, bu görevi layıkıyla yerine getiremediği gibi, UNHCR de görevini yerine getiremiyor.
Savaşlar, işgaller, iç karışıklıklar ve çeşitli sebeplerle meydana çıkan sıkıntılar sebebiyle yerini yurdunu terk etmek durumunda kalan insanlara, yine benzer sebeplerle ulaşabilmekte ve ulaşılabildiğinde de gereken hizmeti vermekte, ciddi güçlükler yaşıyor bu kuruluş. Ancak hiç değilse var ve ulaşabildiği kadarıyla mültecilerin sayıları ve durumları hakkında bilgiler veriyor ve insanların yaşadıkları dünyanın aslında nasıl döndüğü konusunda fikir sahibi olmasına katkılarda bulunuyor.
Malum, 50 milyondan fazla insanın mülteci haline gelmiş olmasında, bu insanların yaşadıkları ülkeler üzerinde hesapları olan batılı emperyalist ülkelerin büyük payları var. Çıkarlarının gerektirdiği hemen her türlü operasyonu acımasızca yapıp, insanları öldürdükleri yetmiyormuş gibi; ayrıldıklarında kalanların kendi aralarında sürecek çatışma konuları bırakmayı ve böylelikle iç karışıklık çıkarmayı da ihmal etmiyor bu ülkeler.
Kendi vatandaşları olan bir kişi için ortalığı karıştırmaya hazır ve nazır olan bu sömürücülerin, başka coğrafyalarla on binler, hatta yüz binlerce insanın ölmesine zerre kadar ehemmiyet vermedikleri, malum. Bu ülkeler kendileri sebebiyle çıkan karışıklıkların yerinden yurdundan ettiği insanlar konusunda da kör ve sağırlar adeta.
Birleşmiş Milletler, isim olarak var ama fonksiyon olarak nerdeyse yok gibi. BM'nin icra organı Güvenlik Konseyi, üyesi olan 5 ülkenin menfaatlerinin hizmetçisi sadece. BM bünyesinde kurulmuş bulunan Mülteciler Yüksek Komiserliği gibi teşkilatlar ise, sadece isim olarak varlar ve dostlar alışverişte görsün kabilinden iş yapıyorlar.
Bir araya gelmiş olsalardı, dünyanın en kalabalık 24. ülkesini oluşturacak sayıya ulaşan Mültecilerin oluşmasını önleyemeyen bir BM ve onların ihtiyaçlarını karşılayamayan UNCHR, yaşadığımız dünyanın en acı gerçeklerinden...
Dünyanın birazcık daha yaşanabilir bir hale gelmesi için, bu acı gerçeğin değiştirilmesi konusunda adımlar atılması gerektiği açık.
Bunu yapmanın yolu da galiba, cilalarını kazıyıp uluslararası sistemin gerçek yüzünü mümkün olduğu kadar çok insanın anlamasını sağlamak.
İnsanlar ansiklopediler ve ders kitaplarında anlatılan yalanlardan sıyrılıp, dünyayı yaşanmaz hale getirenleri gerçek yüzleriyle tanımaya başlarlarsa, herhalde bazı şeylerin düzelebileceği hususunda ümit besleyebiliriz...
Türkiye'de yaşayan bizler, sıyrıldığımız yerel ve uluslararası vesayetleri tekrar oluşturmak için tuzaklar hazırlayanlara dikkat kesilmekle, bu işin ilk adımlarını atabiliriz belki.
Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com