Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

YSK: Sistemin gücü adına!..

GİRİŞ 04.08.2014 GÜNCELLEME 05.08.2014 YAZARLAR

YSK öyle istediği için, internet üzerinden randevu almak istediğinizde; size İstanbul'da, eşinize Adana'da, oğlunuza da Kayseri'de randevu veriliyor. Komşunuza sorduğunuzda da; aynı yerde olsa da, farklı günlerde randevu alabildiklerini öğreniyorsunuz.

İzinizden ya da sesli olarak, 'olmaz böyle şey!' diyor olabilirsiniz, ama aynıyla değilse de benzeri vaki.

12. Cumhurbaşkanlığı seçimi için yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın bulundukları yere en yakın konsolosluk ya da elçiliklere giderek oylarını kullanmaları gerekiyordu. Bunun için de, YSK'nın Dışişleri Bakanlığı ile beraber çalışıp gereken tedbirleri alması bekleniyordu, tabii olarak.

Yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanmaları işlemi, bugün itibariyle sona erdi. 54 ülkede 103 merkezde randevu sistemi ile yapılması planlanan oylamada, bu yazı yazıldığı sırada  randevu alanların sayısı sadece 176 bindi.

1 milyon 600 bin civarında kişinin oy kullanabileceği oylamanın neticesi, yüz güldürür mahiyette değil yani. Değil, çünkü -henüz  net rakamları bilmiyoruz ama-, oy kullanma oranı son derecede düşük. Düşük, çünkü yut dışında ve hem de ilk defa yapılacak bu uygulama için kendi kafasına göre bir sistem uygulayan YSK, şikayetlere de kulak tıkadığı için, oy kullanmak isteyen vatandaşlarımızın bu niyetlerini, 'burunlarından getirdi'.

Hemen belirtelim; yurt dışında, evinizden çıkıp hemen yakınlarda bulunan bir okulda değil; bulunduğunuz yerden bazen yüzlerce kilometre uzaklıktaki bir şehirde bulunan T.C. temsilciliklerinde oy kullanabiliyorsunuz.

Randevu almak isteyenlerin, aynı aileden oldukları halde farklı yerlerde veya farklı günlerde oy kullanma mecburiyeti ile karşı karşıya kalmaları, gidebilenlerden bazılarının randevu saatinin habersiz değiştirilmesi sebebiyle oy kullanamamaları, otomatik randevu verilenlerin bu konuda bilgi sahibi edilmemeleri vukuat-ı adiyeden. Ve daha bir sürü akıl dışı durum.

Belli ki sistem, yurt dışındaki vatandaşların sağlıklı oy kullanmaları için değil, oy kullanmamaları niyet edilerek oluşturulmuş.

Vatandaşlarımızın, yakınlarında bulunan Elçiliklerimiz ya da Konsolosluklarımızda bulundurulacak listeler üzerinden, kimliklerini ibraz ederek oy kullanmaları temin edilebilirdi. Ancak hangi akla hizmet ise, bir yazılım sistemini devreye sokan ve ona tabi olan akıllı insanlar, işi içinde çıkılmaz hale getirdiler. Dahası, günlerden beridir süren şikayetlere de kulak tıkayarak, herhangi bir müdahale ile düzeltme şansını da -galiba bilinçli bir şekilde- devre dışı bıraktılar.

Yapılması gereken basit bir iş, sahasında son merci olan bir kurumun inadı sebebiyle, gereği gibi yapılamadı. Mevzuat onlara bu imkanı vermiyor olsa da, onu istedikleri gibi eğip bükebiliyor olmaları sebebiyle bu böyle. Yapılması gerekeni yapmamaları, ya da yapılmaması gerekeni yapmaları durumunda bir müeyyide ile karşı karşıya değiller çünkü.

Şimdi çıkıp da sorulması gereken 'Ey YSK! Yurt dışında oy kullanma işlemini şu şu şekilde berbat ettin, ver hesabını' deme şansı yok. Yok, çünkü sistem bu şekilde inşa edilmiş.

Tıpkı Anayasa Mahkemesi, HSYK ve başka bazı Anayasal Kuruluşların vaktiyle -ve bazen de halen- yaptıkları gibi. Kabul etmemeleri gereken müracaatları kabul eder, girmemeleri gereken konulara girer, vermemeleri gereken kararlar verirler; ama ortaya ne gibi sakil bir durum çıkarsa çıksın, onlara uyulmak durumunda kalınır...

YSK'nin yaptığı da aynen böyle. Yapması gerekeni yapmadığı halde, kendisine tatbik edilebilecek bir müeyyide olmadığı için, hepimizin gözleri önünde ve hem de çok vahim bir yanlışlığı rahatlıkla yaptı ve konuyla alakalı bütün sesleri de duymazdan gelebildi.

Sistemin gücü adına herhalde...

Ne düşünürsünüz bilmem ama, işte bunun için Yeni Türkiye gerek...

Yapması gerekeni yapmayanın, ya da yapmaması gerekeni yapanın, bedelini ödemek zorunda kaldığı bir Türkiye...

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları, böyle bir Türkiye'nin müjdeleri ile dolu...

Hangisi Doğru?

Soru: Aşağıdaki dizeler İstiklal Marşımızın Şairi Merhum Mehmet Akif Ersoy'un hangi şiirindendir?

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda."

a) Çanakkale Şehitlerine

b) Süleymaniye Kürsüsünden

c) Necid Çöllerinde

d) İstiklal Marşı

e) Hiçbiri

Herhangi bir yarışma programına katılıp, yukarıdaki soru ile karşılaştığınızda: "Cevap (a) şıkkı. Sanırım Çanakkale Şehitlerine şiirindendir. Zaten benim babam Merhum Akif'in arkadaşıydı." cevabını verirseniz, durum ne olur?

Basit; yanlış cevap vermiş olur ve puan alamazsınız...

Görüntüler bizi aldatmıyorsa; yani montaj veya dublaj da değilse, Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu İstiklal Marşı'nda yer alan bu mısraların Merhum Akif'in 'Çanakkale Şehitlerine' isimli şiirinden olduğunu 'zannediyor'.

'Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp' demişler.

Açıkça söylenmiş ve internette dolaşıp duran bir yanlışı savunmak için gösterilen bu gayret niye acaba!.. 

Ekrem Kızıltaş - Haber7

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL