Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Muhalefete de çekidüzen!..

GİRİŞ 18.08.2014 GÜNCELLEME 18.08.2014 YAZARLAR

Bu sözü hemen her duyduğumuzda, söyleyenlerin en azından biraz mübalağa yaptıklarını düşünürüz. Bu doğrudur da. Ancak bu sözü, tam da bugünlerde; 'Türkiye'de bundan sonra birçok şey eskisi gibi olmayacak' şeklinde kullanırsak, doğru söylemiş oluruz.

Türkiye'de her şeyin eskisi gibi olması için bütün güçleriyle çalışan ve ellerinden geleni artlarına koymayanlar var. Ancak, ilerici, çağdaş, demokrat gibi kendilerine hiç yakışmayan sıfatlarla anılmaya çok dikkat etseler de; tarihin belli bir  noktasında takılıp kalmış durumdalar. Ülkeyi, bölgeyi, dünyayı ve gelişmeleri okuma konusunda çok beceriksizler ve bu sebeple yapabilecekleri şeyler de sınırlı.

İmtiyazlı bir konumun kendileri için müktesep hak olduğu ve bu hakkın bir gün bir şekilde kendilerine iade edileceği hayalini hiç terk etmedikleri için, kesinlikle derslerine çalışmıyor; yeni şeyler söyleyemiyor ve tabii ki yapamıyorlar.

Zamanın Ruhu denilen şeye o kadar yabancılar yani.

Mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yeni seçilen Cumhurbaşkanı'nın aralarına kara kedi sokma gayretleri netice vermedi. Mevzuat ve teamülleri hep kendilerine yontma alışkanlıklarından hareketle, Başbakan Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı seçilince Başbakanlığının, Genel Başkanlığının ve dahi Milletvekilliğinin düşmüş olduğu iddialarına sarılıp; giderayak yeni bir 367 hadisesi oluşturabilir miyiz arayışları da zavallıcaydı.

27 Ağustos'ta toplanacak AK Parti Kongresi'nde bir kriz çıkması için bilebildikleri bütün duaları ediyorlardır muhakkak.

Ama, 2001'deki kuruluşunun ardından, Türkiye ve Dünya siyaset tarihinde benzeri görülmedik bir çıkışı yakalayan AK Parti kadrosunun; birilerinin bakışıyla kırılma noktası gibi gözükse de, bundan sonrasını da mükemmelen planlamış olduğunu, içten içe hissediyor olmalılar.

Recep Tayyip Erdoğan'ın, halktan aldığı güçle geldiği Cumhurbaşkanlığı makamında, yeni seçilecek Genel Başkan ve Başbakan'la tam bir uyum içerisinde Türkiye için doğru olanları yapacağını biliyorlar. Bunun, gerek 2015'te ve gerekse sonrasında kendilerinin herhangi bir şansı olmayacağı manasına geldiğinin de farkındalar.

Eski Türkiye'yi tekrar geri getirme şansları yok ve asıl önemlisi, Yeni Türkiye'de işlerinin çok daha zor olacağının da farkındalar. Farkındalar, çünkü doğrudan halkın oylarıyla seçilen 12. Cumhurbaşkanı, Yeni Türkiye için yeni bir muhalefet tarzının inşa edilmesi gerektiğinden bahsediyor.

Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos'un ilerleyen saatlerinde  yaptığı 'Balkon Konuşması'nın bir bölümünü, ülkemizin muhalefet meselesine ayırmıştı.

Üç adayın Cumhurbaşkanlığı seçilmek için yarıştığı 10 Ağustos akşamında, "Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden vardır; statüko kaybetmiştir. Elbette vesayet bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır. Elbette kirli siyaset ve siyaset dışı güç odakları bugün ibretlik bir ders almıştır" demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve şöyle devam etmişti: nanıyorum ki muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir siyaset tarzı inşa edilecektir."

Yeni Türkiye ile örtüşen bir siyaset tarzı inşa etmek; muhalefeti 'siyaha beyaz, beyaza siyah deme sanatı' zannedenlerin kendiliklerinden yapabilecekleri bir şey değil. Böyle bir kapasiteleri olsaydı, şimdiye kadar emarelerini görebilirdik en azından.

Birçok şeyin eskisi gibi olmayacağı Türkiye'de, muhalefeti hizaya getirme işini de Recep Tayyip Erdoğan üstlenecek belli ki...

Bunun nasıl gerçekleşeceğini bilmiyor olsak da; AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak değil; halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olarak 77 milyona hitap edecek olan Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti kendisine çekidüzen vermeye zorlayacağı, kesin.

Şimdiye kadar 'siyaha beyaz, beyaza siyah' diyerek, muhalefet yapıyormuş gibi yapanların işleri bundan sonra çok zor...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL