"İktidarın doğal kullanıcıları"
Emine Uşaklıgil'in 'Benim Cumhuriyet'im' (Everest Yayınları, 2011; s. 176) isimli kitabında aktarılan, Tarık Zafer Tunaya'nın yukarıdaki değerlendirmesi, CHP ile ilgili bir çok şey açısından ne kadar da aydınlatıcı.
CHP'nin, kendisini iktidara layık görmeyen Milletimize rağmen, 'iktidarın doğal kullanıcısı' pozlarını bir türlü bırakmıyor oluşu, yöneticilerinin ve bazı mensuplarının genetik yapısında var olan İttihatçılık'la alakalı, belli ki.
CHP'lilerin son zamanlarında Osmanlı Devleti'ne musallat olan ve beceriksizlikleri sayesinde, en azından devletin batışını hızlandıran İttihatçıları zihniyet olarak taklit ediyor olmaları, hadi neyse ama; 'hiç değilse Devlet-i Aliye'yi ve bunun yanında kendilerini de yok eden hatalarından ders alıp, yanlışlarında ısrar etmeseler' diyesi geliyor insanın.
12 yıldır ülkemizi Başbakan olarak yöneten Recep Tayyip Erdoğan, artık Cumhurbaşkanı. Bu sürede katıldığı 9 seçimde de halkın teveccühünü kazanmayı başaran bu ismin Cumhurbaşkanlığına ve hem de halk tarafından seçilmiş olmasını hazmedemeyen CHP'liler ve onlar gibi düşünenlerin ilgi çekici atraksiyonlarına şahit oluyoruz şimdilerde.
CHP'li Atilla kart, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Genel Başkanlık, Başbakanlık, milletvekilliği gibi görevlerinin bittiği, dolayısıyla devir-teslim gününe kadar bu görevleri ile ilgili herhangi bir şey yapmaması gerektiği düşüncesinde. Bu sebeple Yargıtay'ın ardından şimdi de bireysel müracaat hakkını kullanarak AYM'nin kapısını çalmış: Twitter Kararı'nda olduğu gibi, hızlı bir şekilde müracaatı kabul eder ve arzu ettiği şekilde bir karar verir ümidiyle.
Bu arada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Ağustos'ta TBMM'de gerçekleştirilecek yemin törenine katılmayacakmış. Dahası, teamül gereği o gün Cumhurbaşkanı'na kürsüye kadar eşlik etmesi gereken CHP'li TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu da, o gün Meclis'te bulunmayacakmış...
CHP Genel Başkanı'nın, CHP'li TBMM Başkan Vekili'nin ve dahi galiba çoğu CHP milletvekillerinin katılmayacağı bir Cumhurbaşkanı yemin Töreni yapılmak zorunda kalınması, ne kadar da üzüntü verici(!)...
Şaka bir yana; CHP'lilerin tümü birden yemin törenine katılsa ya da katılmasa, ne olur ki?.. Halkın kendisini yönetecek Cumhurbaşkanını seçtiği ve kendisinin de yarıştığı bir seçimin sonrasında, sonuçları hazmedemediklerini gösteren böyle bir tavrın, kimseye bir zararı olmadığı gibi, CHP'ye de herhangi bir faydası olmayacak nasılsa...
Ancak bu durum, CHP'nin ülkemizi ve Milletimizi anlamadığı ve anlamaya yanaşmadığı gibi, artık çok istese de anlayamayacağını gösteriyor. Dahası 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sıklıkla vurgu yaptığı: 'Yeni Türkiye'ye yakışır muhalefet' sözünün anlamını da bir türlü kavrayamadıkları manasına geliyor.
Oysa bu söz, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı Türkiye'de, muhalefetin de pek eskisi gibi olamayacağı manasına geliyor.
Anlama konusunda engelli olan CHP'liler için konuyu açmak gerekirse şayet, şunu söyleyebiliriz: 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'daki yetkilerini kullanıp, iktidarla tam bir uyum içerisinde çalışırken; Yeni Türkiye için muhalefetin de gerçek bir muhalefet olması hususunda elinden geleni yapma kararlılığında gözüküyor.
İktidarı rüyalarında bile göremedikleri halde, kendilerini 'iktidarın doğal kullanıcısı olarak kabul etme' eğiliminde olanların; beyaza siyah, siyaha beyaz demeye devam ettikleri takdirde muhalefet bile olamayacaklarını fark edecekleri günler pek uzak değil gibi...
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı ya da Başbakan olarak değil; halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olarak konuşacak artık...
Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com