Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

"Biz size sorarız"...

GİRİŞ 05.09.2014 GÜNCELLEME 05.09.2014 YAZARLAR

İktidar ve tabii ki konuya akıl ve mantık çerçevesinde yaklaşan çevreler, HSYK seçimleri ile birilerinin ulaşmaya çalıştıkları hedefin, ne Milletin ne memleketin hayrına olmadığının farkındalar.

Kendilerini mevcut iktidarın amansız hasımları olarak kabul eden çevreler ise, HSYK seçimlerinde başarılı olmaları durumunda, geçmişte denedikleri 'Yargı darbesi' girişimlerini bir şekilde yine sahneye koymaya kararlı gözüküyorlar.

Bu kararlılık sebebiyle olmalı ki, seçimlerde kendi adaylarının kazanması için gayret ederlerken, lafzen söylemiyor olsalar bile 'biz size sorarız' tavrı takındıkları, dikkatlerden kaçmıyor.

'Biz size sorarız' tavrı, herhangi bir şekilde suç işleyen ve dolayısıyla kendisine bir şeyler sorulması gerekenlere yönelik olduğu zaman anlamlıdır. Ancak bu tavır sahiplerinin hedefinde, birtakım yanlışlar yapmalarına mani olanlar varsa; işin rengi ciddi şekilde değişir.

 Her ne kadar bu kesimler, yakın dönemde olup biten garip bazı şeylerin hukuk sisteminin normal işleyişi gereği olduğunu söyleyip duruyor olsalar da, yaşananları adlı adınca anmayı tercih edenler, esası zaten olmayan hususlarda usüle de riayet edilmediğinin altını kalınca çizerek; yapılmaya çalışılanın yargı darbesi  olduğunu net olarak vurguluyorlar.

Kuvvetler Ayrılığı'nın erklerinden Yürütme'yi zaten yok mesabesinde kabul etme saplantısında olan 'muhalif' çevrelerin, laf cambazlığı yapmak suretiyle, Yasama'yı da devre dışı bırakma gayretleri, tarafsız hukuk çevrelerinin ve hukuk tahsili yapanların şaşkın bakışları arasında, devam ediyor.

Yasama'nın 'kanun koyucu' hususiyetini es geçerek, 'Yargı'nın Millet adına doğrudan egemenlik yetkisi kullandığı' şeklindeki görüşün, en üst düzeyde görev yapan Yüksek Yargı mensupları tarafından bile dile getirilebiliyor olması, bu zihniyetin vahim bir şekilde kök salmaya başladığının göstergesi.

Hakimlerin,dosyalarındaki bilgi ve belgeler ışığında; esas olarak kanun hükümlerine, gerekirse de; kanunların gerekçelerine, içtihatlara ve nihayet kanaatlerine istinaden verdikleri kararlarla konuşmaları gerektiği açık.

Bu sayılanlardan sonra 'Yargı'nın da doğrudan Millet adına egemenlik kullandığını' söylemek; kanun uygulayıcıların 'kanun koyucu olmaya mı soyundukları' sorusunu akla getirir. Bunun literatürdeki ismi de, malum olduğu üzere 'Jüristokrasi', yani yargıçlar yönetimidir.

Mevcut sistemde 'kanun koyucu'lardan olabilmenin nasıl gerçekleşebileceği hepimizce bilinir: Bu yönde arzusu olan birisi, bir siyasi parti bünyesinde ya da bağımsız olarak seçimlere katılır ve halkın teveccühü sayesinde parlamentoya girebilirse, kanun koyuculardan birisi haline gelebilir.

Yargı'nın Yasama ve Yürütme üzerindeki denetim yetkisinin esas ve usüllerinin de, yine Yasama tarafından yapılan kanunlar ve diğer hukuki metinlerle belirlendiğini de unutmamak gerek.

Anayasa ve kanunlarla mukayyet bir kurum olan HSYK'yı bir şekilde ele geçirme ve sonrasında Milletin arzu etmediği bazı şeyler gerçekleştirme derdinde olanlar, 'Eski çamların bardak olduğunu' unutmuş olmalılar...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • aslanbey 11 yıl önce Şikayet Et
    YASALAR VE HUKUK. Dünyanın gelişmiş tüm ülkelerinde temel insan hakları dışındaki yasalarda klasik hukuk normları kullanılmak suretiyle ÖRFİ HUKUK uygulanmıştır. ABD'nin her eyaletinde akla hayale sığmaz yasalar, umumiyetle o eyaletin halkının istemleri ile kanunlaşmıştır. Hatta idam cezası ve uygulamaları bile eyalet halkının çoğunluğunun istemlerine göre uygulanır. Bazı eyaletlerde idam yok iken bazılarında bir zenci, çocuğa tasallut etti diye idam edilir.Demek ki ülkemizde hukukun işlerlik kazanabilmesi için yasama görevi ifa edilirken temel insan hakları dışındaki tüm alanlarda muhakkak ÖRFİ HUKUK göz önünde bulundurulmalıdır.Uygulaması mümkün olmayan kılık kıyafet kanunu ile Devlet'in düştüğü gülünç hal acziyet ve akılsızlıktır. Üniter Devlet olan ülkemizde halkın kahır ekseriyetinin örfünü ve taleplerini göz önüne alma amacıyla yasama ve uygulaması olan yargı erklerinde bundan böyle ÖRFİ HUKUK ön almalıdır. Ulu orta yerde alkol içmek, aşırı edep dışı giyinmek vs.gibi şeylerin yasaklanması örnektir
    Cevapla