Ekrem Kızıltaş
Ekrem Kızıltaş
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Anne-babanın yaptığı baskı ise sizinki ne?

GİRİŞ 24.09.2014 GÜNCELLEME 24.09.2014 YAZARLAR

Vaktiyle –hem de Erbakan Hoca’nın kabinesinde- bakanlık da yapmış bir CHP milletvekili, MEB’e bağlı okullardaki Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin değiştirilerek orta okullarda başörtüsünün serbest bırakılması kararıyla ilgili açıklamasında; ‘bunun geriye gitmek olduğunu’ ileri sürmüş.

Geriye gitmek, ilgi çekici bir yorum. Çünkü eğer yanlış bir yolda iseniz, geri dönmek kurtuluştur. Ve başörtüsü konusundaki yasak, her açıdan yanlış bir yoldu.

Okuyup bakanlığa kadar yükselmiş birisinin, geri ya da ileri gitme mevzularına dalmadan önce, söz konusu yasağın hukuki durumunu incelemesi ve söyleyeceği sözleri ona göre seçmesi gerekirdi oysa.

Bu kişi ve onun gibi düşünenlerin, Anayasa ve kanunlarda olmayan bir yasağın, birileri tarafından yazılmış bir yönetmelik marifetiyle uygulanmasından rahatsız olmamaları, zaten düşündürücü bir durumdu.

Ancak CHP’li milletvekilinin yeni durum sebebiyle yaptığı açıklamadaki: ‘Dinsel eğitimi dayatmak, anne baba baskısını ve mahalle baskısını dayatmaktır’ şeklindeki sözleri, daha vahim bir duruma işaret ediyor.

Yani bu kişi, çocukların anne-babalarının istediği şekilde değil, kendilerinin istediği şekilde yetiştirilmeleri gerektiğini söylüyor, açıkça. Kendisini ne zannettiğini ya da bu sözleri telaffuz edebilme yetkisini kimden aldığı meçhul. Ancak, çocuklar için anne babaların istediklerinin yanlış, kendi düşündüklerinin doğru olduğunu söylemek, az bir aymazlık değil.

Başörtüsü ile ilgili dayatmanın sık duyulan bahanelerinden birisi, ‘başörtülülerin başı açık olanlara karşı baskı uygulayabilecekleri’ ihtimali idi, malum. Bu bahaneyi kullanan aklı evvellerden hiç birisi, ‘başı açık olanların başı kapalı olanlara karşı baskı uyguladıkları gerçeği’ni telaffuz bile etmezlerdi.

Bu kesimin orta okul talebesi kızlarımızdan başlarını örtecek olanlarla ilgili kanaatleri ve herhalde bundan sonra sıklıkla kullanacakları bahaneleri de, onların başlarını anne-babalarının baskısı ile örtüyor olmaları iddiası.

Velev ki, diye başlayan bir cümle kurmanın tam zamanı. Ancak buraya gelmeden önce, başları açık olan kızlarımızın da benzer durumda oldukları gerçeğine neden işaret etmediklerini sormak gerek.

Belli ki kızların başlarının açık olmasını normal, bunun dışındaki halleri anormal kabul ediyorlar. Türkiye’de yaşadıklarının ve ülkemiz kadınlarının kahir ekseriyetinin başörtüsü kullandığı gerçeği umurlarında bile değil tabii.

İşin aslı şu ki, başı açık olmak ya da olmamak meselesinde ‘doğru olan’ın ne olduğu , CHP’li milletvekili ve onun gibi düşünenlere bırakılmayacak kadar önemli.

Kız öğrencilerin ortaokuldan itibaren türban takmalarının artık serbest olması; birileri ne kadar ah vah etseler de, gerekli bir adımdı ve atıldı.

Eski Türkiye’nin eski alışkanlıklarına takılıp kalmış olanlara tavsiyemiz, geri ya da ileri gitme konusunda yeni referanslar bulmaları.

Çünkü kullandıkları dil ve takındıkları tavırlarla sadece ‘bize’ ne kadar yabancı olduklarını ortaya koymakla kalmıyor, iflah olmaz derecede ‘geri kafalı’ olduklarını da gösteriyorlar.

Marjinal denilebilecek bütün özgürlükleri savundukları halde, insanların büyük bir kesimini ilgilendiren temel konularda  bu kadar yasak yanlısı olmaları, geri kafalı olmanın en açık göstergesi.

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

YORUMLAR 1
  • Husnu Kemal 11 yıl önce Şikayet Et
    CHP degismedi; . CHP degismedi; Sayin Mehmet Bekaroglu da CHP`ye uyum saglamakta hic gucluk cekmemis.
    Cevapla