Eğitim hakikaten şart!..
‘Eğitim şart’ sözü bunlardan birisidir mesela. Herhangi birisi söylediğinde düşünür, ama mesela Cem Yılmaz’dan dinlersek, gülümseriz.
Ama bu durum ‘eğitim şart’ sözünün önemini azaltmaz, aksine artırır; ‘eğitim’ hakikaten şarttır çünkü.
Ve eğitim şart oluşu sadece bize has değil, küresel bir mesele.
Mesela; Türkiye’nin Irak ve özellikle de Suriye’de ciddi bir tehdit oluşturan IŞİD’e karşı yapması gereken bir şeyler varsa, bunun için geçtiğimiz günlerde TBMM’de oylanan ‘Tezkere’ gerekli bir şeydir. Hem Tezkere’ye ‘hayır’ diyor ve hem de Türkiye’nin Kobane kapılarına dayanmış olan IŞİD’E müdahale etmesi gerektiğini savunuyorsanız, burada bir terslik var demektir. Aslında öğrenmesi gayet kolay olan bu durumun eğitimi nasıl olur bilmem, ama eğitim şart!..
Talep eden mevkiinde bulunanların, talepte bulundukları kişi ve kurumlarda hafıza ve zeka olmadığını varsaymaları da, aslında yine eğitimle alakalı ciddi bir eksiklik. Bir devletin, vaktiyle yapılan bütün uyarıları kulak ardı etmesi ile tanınan bir yapıya, -hem de ilerde kendisine karşı kullanılması ihtimali olduğunu bile bile- silah verebileceğini düşünmek de öyle.
ABD’nin, Ortadoğu’ya içinden kolay çıkılamayacak problemler ekip, güya çekildikten sonra: ‘Ben gelemiyorum, siz oradaki işleri benim adıma ve tam olarak benim istediğim gibi hallediverin lütfen’ diyebilmesi, diğer ülkeleri bilmem ama Türkiye’yi eğitimsiz zannetmesi ile alakalı… Ya da ABD’nin ciddi bir eğitim problemi var demektir.
Ne olduğunu saymamıza gerek olmayan muhtemel sıkıntılar sebebiyle, Arap ülkeleri söz konusu olduğunda Türkiye’nin yalnız başına herhangi bir şey yapmadığı ve yapmayacağı nerdeyse ortaokul çocukları tarafından bile bilinen bir husustur. Dolayısıyla süreleri dolmak üzere olan iki tezkerenin birleştirilip tek bir tezkere olarak yeniden çıkarılmasıyla, Türkiye’nin Suriye’ye girerek rejimini değiştirmeye kalkışacağını söylemek, ciddi bir eğitim eksikliğine delalet eder. Hele de bunu ana muhalefet partisinin lideri söylerse.
Ülkemizde hukuk eğitimi almış kişilere öğretilen temel hususlardan birisi, Anayasa, kanunlar, tüzük ve yönetmelikler arasındaki hiyerarşik sıralamadır. Tüzük ve yönetmelik kanuna; kanun da Anayasa’ya aykırı ve üstün olamaz.
Bu durumda ülkemizin Anayasa Mahkemesi, Anayasa hükmü olduğu halde ‘olağan hukuk yolları tüketilmeden’ bireysel müracaatları kabul ediyor; Anayasa’da açıkça belirtilmesine rağmen gerekçesi olmadan iptal kararları açıklıyorsa, yine ciddi bir eğitim sorunu ile karşı karşıyayız demektir.
Kendilerine sanatçı deseler de eninde sonunda sadece şarkıcı olan ve biftek, pirzola, kıyma gibi et ürünlerinin bahçede yetiştiğini zanneden birilerinin, Müslümanların ibadetlerinden Kurban’la alakalı saçmalamaları, eğitim eksikliğinin bir başka veçhesi. Oysa eğitim almış olsalardı, sadece şarkılarını söylemekle yetinir, sonrasında can sıkıcı sözler ederek dikkat çekmeye çalışmaktan vaz geçerlerdi.
Bu durum aslında sadece şarkıcılara has bir şey değil, malum. Hangi ülkede yaşadıkları ve dahası o ülkenin hangi aşamaları geride bıraktığının farkında bile olmayan birileri, duyanların ‘eğitim şart’ sözünü sarf etmesine sebep olan o kadar saçmalıklar yapıyorlar ki…
Ne diyorduk? Eğitim hakikaten şart!..
Ekrem Kızıltaş – Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com