CHP’nin Alevi Paketi’nde yer alan teklifler, tam da ‘benim oğlum bina okur döner döner yine okur’ dedirtecek cinsten. Nüfus cüzdanlarındaki din hanesinin ve zorunlu din derslerinin kaldırılması, Alevi inancında önem taşıyan Hızır Orucu gününün tatil ve Gadir Hum’un resmi bayram ilanı, mevzuattataki ‘ibadethane’ ile ilgili tabirlerin ‘Cami, Mescid, Cemevi, Kilise, Havra ve Sinagoglar’ olarak düzenlenmesi ve Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülüp, 2 Temmuz’un sevgi ve hoşgörü günü ilan edilmesi…  CHP’nin Alevi Paketi, özel olarak bunlardan oluşuyor.

Normalde Türkiye’yi idare etmeye talip olduğunu varsaymamız gereken bir siyasi partinin, toplumun büyük bir kesiminin tepkisini çeken ‘nüfus cüzdanlarından din hanesinin ve zorunlu din derslerinin kaldırılması’ takıntısı, iktidar ihtimalini rafa kaldırmış olduğunu gösteriyor galiba.

CHP’nin mevzuatta bulunan ibadethane, ibadet yeri ve mabed gibi ifadeler yerine ‘Cami Mescid, Cemevi, Kilise, Havra ve Sinagoglar’ ibaresinin konulmasını istemesi ve diğerleri, üzerinde konunun uzmanı olan kişilerin tartışması gereken teklifler.

Hemen akla gelen sorulardan birisi de belki şu: Madımak olayının yaşandığı günü sevgi ve kardeşlik günü ilan edecek isek, Başbağlar Katliamı’nın yaşandığı 5 Temmuz gününü ne ilan edeceğiz?..

CHP’nin Alevilik başta olmak üzere memleketi ilgilendiren bütün hususlarda dersini ciddi bir şekilde çalışması ve günü kurtaracak marjinal çıkışlarla oyalanmak yerine daha derli toplu fikirler demeti ile kamuoyunun karşısına çıkması beklenir oysa.

Türkiye’nin ‘sırtına vur elinden ekmeğini al’ hallerinden, bugün kendi göbeğini kendisi keser bir hale gelmesini hazmedemeyen dış mihraklar ve çeşitli mülahazalarla onlarla işbirliği yapmayı tercih eden içerdeki bazı çevreler halen aktif durumda. Ve bunlar, iyiye doğru gidişi engellemek ya da hiç değilse ara verdirmek amacıyla ellerinden geleni ve gelmeyeni yapmak için canhıraş bir gayret içerisindeler.

Ülkemizin fay hatları olarak bilinen ve gerektiğinde ufak ya da büyük sarsıntılar meydana getirmek için kullanılan problemlerinin halli için atılan adımlara karşı takınılan tavırlar, bu açıdan en önemli gösterge.

On yıllardır süren terör belasını bitirmek için başlatılan ‘Barış Süreci’, bu ülke vatandaşı olan her aklı başında insanın mutlaka desteklemesi gereken bir konu iken, sureta haktan gözüküp bu çabayı engellemeye çalışanlar var mesela.

Türkiye’nin fay hatlarından birisi olarak kabul edilen Alevilik konusunda atılmaya çalışılan adımları sulandırma gayretlerini de, bu cümleden faaliyetler arasında zikredebiliriz.

CHP’nin Alevi Paketi, üzerinde gereği gibi çalışılmadan ve sorulabilecek sorulara karşı gerekli cevaplar düşünülmeden hazırlanmış olması sebebiyle, bu sulandırma çabalarından birisidir.

Hükümetin attığı ve atmaya çalıştığı adımları yetersiz bulan ve daha kısa zamanda çok daha fazla adımlar atılması gerektiği tezinin haklı olduğu taraflar vardır belki. Ama bu konuda fikir beyan edenlerin, atılan adımların eksikliklerini ve bunların nasıl giderileceğini; dahası eğer varsa başka yapılması gerekenleri derli toplu bir şekilde gündeme getirmeleri de, önemli bir borçtur.

Tabii ki Türkiye’de yaşadıklarını ve bu ülke insanının da çeşitli hassasiyetler taşıdığını unutmadan…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com