Türkiye değişti; Dünya da değişebilir…
Türkiye ile ilgili hesapsız arzu ve hırslarına ideolojik kılıf geçirmiş birilerinin hükümran oldukları; bir yandan ‘bin yıl sürecek’ denilen bir sürecin meyvelerini devşirirken, bir yandan da ülkenin en ücra noktalarına kadar insanımıza hayatı zindan etmek için uğraştıkları günler.
İrtica yaygaralarının ayyuka çıktığı, İmam-Hatiplerin orta kısımlarının kapatılıp, meslek liseleriyle beraber üniversitelere giriş imkanlarının ortadan kaldırıldığı; İstanbul’dan başlayıp bütün üniversitelerde başörtüsünün yasaklandığı; İmam-Hatiplere de sirayet eden başörtüsü zulmü sebebiyle küçücük kız çocuklarının okullarının önlerinden alınıp polis araçlarıyla evlerine uzak noktalarda bırakılarak cezalandırıldığı; halkın oylarıyla seçilmiş Merve Kavakçı’nın milletvekilliğinin koparılıp ellerinden alındığı… Yani 28 Şubat sürecinin insanımızın üzerinden adeta bir silindir gibi geçtiği günler…
Sadece bu kadar da kalmıyordu olup bitenler. Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durması gerektiğine inandıkları için, ülke menfaatlerini esas alarak iş yapmaya çalışan sanayici, tüccar ve işadamları da hedefteydi.
Hızlarını alamayan dönemin hakim çevreleri, kebapçı dükkanlarını bile kara listeye almakta mahzur görmüyorlardı. Güç onlardaydı artık…
Yeri gelmişken vurgulamak gerekir ki, Avrupa’da kurulan ve sonrasında çoğu maalesef batan ya da zor duruma düşen holdinglerin bazıları da aslında 28 Şubat Sürecinin gadrine uğramışlardı.
Tam tabiriyle; Anayasa ve kanunların adeta askıya alındığı; gücün iktidarına yol açıldığı günlerdi o günler…
17 Ağustos 1999’da meydana gelen büyük deprem, imtihanın bir başka veçhesi oldu.
Karanlık gecelerin bir sabahı olduğu gibi o günlerin de geçeceği biliniyordu muhakkak. Ama benzersiz bir yağma iştihasının yönlendirdiği hakim çevrelerin zulmü arttıkça, ümitler de azalır gibi oluyordu zaman zaman.
İşte tam da o günlerde, olup bitenleri izleyenlerin hemen tamamını şaşırtan, sevindiren, ümitlendiren ve herhalde birçok kişiye gizliden mutluluk gözyaşları döktüren bir olay gerçekleşti: 7. MÜSİAD Uluslararası Fuarı…
O günleri yaşamayanlara, 14-17 Ekim 1999 tarihleri arasında Yeşilköy Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenen bir fuarın nasıl bu kadar önemli olabildiğini anlatmak zordur. Ama o günleri yaşayanlar bilirler ki: 7. MÜSİAD Uluslararası Fuarı, bir fuar olmaktan daha çok, bu toprakların gerçek sahiplerinin ‘Yıkılmadık, ayaktayız!’ mesajıydı, tam olarak…
1990’da kurulan ve hemen her sene üye sayısını ve etkinliğini artırmaya başlamış bulunan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD, 28 Şubat sürecinin boy hedefi olarak gördüğü kuruluşlardan birisiydi ve o günlerde bolca yayınlanan kara listelerin hemen tamamında, üyeleri ön sıraları kaplıyordu.
Sürecin başlamasını müteakiben, karşılaşılan baskı ve tehditler sebebiyle üye sayısında duraklama ve ardından da düşüş yaşanmaya başlayan MÜSİAD’ın, 1993’ten itibaren yapmaya başladığı uluslararası fuar organizasyonlarının 7.’sinin nasıl olacağı çok önemli bir gösterge idi.
14 Ekim 1999’da açılışı yapılan fuar, beklenmedik bir ilgiye mazhar oldu. Bütün memleketi adeta bir mengene gibi sıkan süreci bütün hücrelerinde hisseden insanımız, başka türlü destek veremedikleri için MÜSİAD fuarına akın etti adeta.
Hele hafta sonuna denk gelen 16 ve 17 Ekim tarihlerinde, İstanbul’un ve belki de Türkiye’nin her yerinden akın akın fuara gelen insanlar sebebiyle tarihte benzeri görülmedik, gün boyu çözülemeyen bir trafik sıkışıklığına sahne oldu Yeşilköy ve çevresi…
O günlerde o manzarayı gören ve birbirlerinden saklamaya çalışarak sevinç gözyaşları döken insanların tamamı, ‘meselenin aslında fuar filan olmadığını, bambaşka şeyler olduğunu’, çok iyi biliyorlardı...
Bugünlerde aynı yerde yapılan ‘World is Changeable’ (Dünya Değişebilir) temalı 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nı Henüz görmediyseniz, ilk fırsatta gidip görmeniz iyi olur. 14-17 Ekim 1999’u yaşayanlar, burun direkleri sızlayarak o günü yad ederler... Yaşamayanlar ise, bu ülke insanının gerçekte neler yapabileceğine şahit olurlar…
Evet, Türkiye değişti; Dünya da değişebilir…
Ekrem Kızıltaş – Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com